crazy doctor/Taekook

24

Felixten

Odada kara kara düşünüyordum. Ne yapacaktım? Jungkook beni düşünüyordu, evet. Fakat ben onun dediklerine kulak vermek istemiyordum. Üstelik benim kararıma karışmıştı. Çocuk muydum ben?

Bunları düşünürken de Jungkookun haklı olduğu gerçeği beni öldürüyordu. Birazdan delirecektim. Fakat Hyunjin kötü bir insan mıydı? Tamam onu tam anlamıyla tanımıyordum, fakat tanıdığım kadarıyla iyi kalpli bir insandı. Sadece şu işi yapmasaydı ona gerçekten aşık olurdum. Ah kimi kandırıyorum? Olmuştum bile. Mankenden farksiz yüzü varken aşık olmamak çok zordu.

Kendimi hızla yatağa yüz üstü atıp yüzümü yastığa gömmüştüm. Elimle yumruk yapıp yatağa vuruyordum.

-OFFFF NAPICAM BEN YA!

Hemen sırt üstü dönüp aklıma gelen şey ile gözlerim sonuna kadar açılmıştı. En son bağırdığımda Jimin su şişesini ağzıma sokmaya çalışmıştı. Şuan tek dileğim onun bu bağırışımı duymamasıydı.

Yataktan kalkıp nereye saklanabilirim diyerek etrafa bakmıştım. Terleyen bedenim yüzünden doğru düzgün düşünemiyordum. Abartmıyordum. Jiminin bana neler yapabileceğini bilseydiniz emin olun siz de böyle davranırdınız.

Uzun bir süre saklanacak yer bulamayınca ayak sesleri ile sanki imkan var gibi gözlerim daha çok büyüdü. O an işte Allah bismillah demeden camdan atladım. Ani heyecanla olmuştu. Zaten 1. kattaydı odam. Bu yüzden problem olmamıştı. Beni görmemesi için hemen eğilmiştim. Ardından kapı açıp kapama sesi gelmişti. Derin bir nefes vererek rahatlamıştım.

Aklıma gelen bir fikir vardı. Fikrim şuydu; beni kaçırdıkları yere gidecektim. Fakat adresi bilmiyordum. Öğrenebileceğim kişilerin ise adres vermek yerine beni vazgeçirmeye çalışacaklarını biliyordum. Jungkook bile böyle düşünüyorsa Jiminin tepkisini düşünmek dahi istememiştim. Bir ihtimal Yoongi söyleyebilirdi. Fakat büyük ihtimalle Jimine söylerdi. Yinede başka çarem yoktu.

Elimi telefonumu koyduğum cebime koymuştum ve telefonumu çıkarmıştım. Ardından Yoonginin numarasına basmıştım ve telefonu kulağıma götürmüştüm.

İlk arayışımda telefonu açmamıştı. Fakat 2. kez arayınca açmıştı.

-Alo Yoongi.

-Efendim Felix? Bir sorun mu var?

-Şey öyle gibi.

-Nedir?

-Bana şu yerin adresini atar mısın?

-Hangi yerin?

-Bizi kaçırdıkları yerin.

-NE! YOKSA O İTLER BİRŞEY Mİ YAPTILAR YİNE?

Yoonginin bağırışına kulağım acımıştı. Bu yüzden telefonu olabildiğimce kendimden uzaklaştırmıştım. Sonra yeniden kulağıma götürmüştüm.

-Hayır, merak etme. Sadece adresi ver yeter.

-Neden adresi istiyorsun?

-Off çok soru soruyorsun! Sonra anlatırım. At sen adresi.

-İyi, ama anlatacaksın! Kaçış yok.

-Tamam, sen at yeter ki.

Diyip telefonu kapatmıştım. 1-2 dakika beklemiştim. Daha sonra konum bildirimi gelmişti. Hızla konuma tıklamıştım. Çok uzaktı, fakat gidecektim. En az 2 saatlik yol vardı ve arabam evde kalmıştı.

Ah hazır ev demişken konumuma bakıp eve gidebilirdim. Hızla telefondan konumuma baktım. Yarım saatlik yol vardı. Yürüyebilirdim, sorun değildi. Çokta uzak değildi zaten.

---

Eve gelmiştim sonunda. Gerçekten bu evi çok özlemiştim. Aylardır görmüyordum çünkü.

Derin bir nefes alarak evimin mükemmel kokusunu içime çekmiştim. Bu evi hiçbir şeye değişmezdim.

Üzerimde ki hırkamı çıkarıp asmıştım. Ardından evi gezmeye başlamıştım, evde eksik eşya varmı yokmu diye merak ediyordum. Sonunda mutfağa geldiğimde masada kalan brownileri görmüştüm. Birden bara gitmek isteyince yarım bırakmış ve yememiştim.

Brownileri boşvererek odama çıkmıştım. Bilgisayarım masamın üzerinde öylece duruyordu ve faresi yere düşmüştü. Her yerde kıyafet vardı. Eskiden olsaydı şikayet ederdim bu durumdan. Fakat şuan mutlu olmuştum odamı böyle gördüğüme. Şortlar, tişörtler, kazaklar, kroplar, etekle- bir dakika. Kroplar ve etekler mi? İyide ben asla krop ve etek giymezdim ki.

Acaba evime biri mi girdi korkusuyla yanıp tutuşurken birden aklıma Olivianın etekleri ve kropları olduğu aklıma gelmişti. Rahatlıkla nefes verdim. Ardından telefonumu şarj etmek için prize taktmış ve banyoya girmiştim. Biraz dinlenmek için duş almak en iyisiydi.

♪

NABERRRR Ha bu arada bir sonraki bölüm çok acayip şeyler olacak benden öylemesi hade bay