Psikiyatristin Savaşı

26- Başlangıç

Selaam.

Birkaç şeyden bahsetmek istiyorum. Mesaj olarak da yorum olarak da kadın karakteri Lizge'nin çok bastırıldığına dair dönüşler alıyorum. Kafamda kurduğum bir senaryo var ve ilk yirmi bölümlerde karakterimizin pasif, silik ve bir nevi her şeye boyun eğer modda olmasının sebebi korkuyor olması.

Lizge en başından beri benim için geride duran ürkek ve içine kapanık bir karakter. Hayatını işine adamış bir kadın.

Aras ise Lizge'nin de teşhisiyle sosyopat ve psikopat bir karakter. Onun davranışlarının dengesiz, tutarsız ve düşüncesiz olmasının sebebi de psikolojik olarak sağlıklı bir bünyeye sahip olmamasıyla alakalı.

Yaşadıkları Lizge'yi değiştirip daha güçlü bir karaktere dönüştürecek. Bunu bir ok gibi düşünebilirsiniz ne kadar geriye çekerseniz o kadar uzağa gidecektir. Kısacası birkaç bölüm sonra Lizge'nin yükseldiğini, değiştiğini ve pasiflikten kurtulup ne kadar baskın ve otoriter bir kişiliğe sahip olacağını okuyacaksınız.

Lizge'nin bugüne kadar bastırdığı korkularıyla yüzleşmesine Aras sebep oluyor. Böylece aralarında farklı ve karşı konulmaz bir çekim oluşuyor. Son olarak bölümlere yönelik bir spoiler daha verecek olursam aşk üzerine kurulu masum bir hikaye olmayacak. Lizge değiştikten sonra özellikle bol bol aksiyon sahneleri olacak. Birkaç bölüm önce de söylediğim gibi Harley-Joker ilişkisi olarak düşünebilirsiniz. Bir nevi suç ortağı olacakları sahneler okuyacaksınız.

Yani hikaye daha yeni başlıyor...

İyi okumalar.

♤

Bütün hayatını kariyerine adamış bir kadın olarak bu meslekte tanınmak ve bilinmek en çok istediğim şeylerden bir tanesiydi. Ünlü olmak değil de kendi alanımda tanınmayı gerçekten hep istemiştim. Sırf bu yüzden danışanımla olan videom patladıktan sonra bu alanda tanınabilirliğimi olumlu yönde arttırabileceğini düşündüğüm bir programa katılmıştım. Ne yazık ki hüsranla sonuçlanmış ve beraberinde birçok farklı sorunu getirmişti.

Günlerden Cuma ve öğleden sonraydı. Bilge ve Mete'nin tabletten izlettiği videoları seyrediyor, içten içe sinirlenmemeye çalışıyordum.

Videoyu genç bir kadın sunuyordu. Heyecanlı bir şekilde konuşuyor ve sanki çok önemli bir şey anlatıyormuş gibi surat ifadelerine bürünüyordu.

"Agresif doktorun saldırganlığının nedeni sunucu Bartu Kerem'in sorduğu kilit soru olabilir miydi?"

"Bilemiyorum," dedi hemen karşısında oturan diğer kadın, "...rejiden o görüntüleri bir alabilir miyiz?"

O gün stüdyonun dışında ettiğim kavganın görüntüleri ekrana gelince kendime acıyarak baktım.  İlk defa açık ve net bir şekilde o anı izliyordum. Gerçekten rezilliğin dibine vurmuştum. Bu da yetmezmiş gibi yüz binlerce tıklanma sayısına ulaşmıştı.

Bilge, bir diğer videoyu açtı.

"Ersin İle Yalan Dedektörü programına hoş geldiniz!"

İlk defa böyle bir programla karşı karşıyaydım. Ne gibi bir şey çıkacağını merak ediyor ve videoyu izliyordum.

"Bugün son günlerde gündemde baş sırada yer alan psikiyatristin yüz analizini yapıp yalanları hakkında konuşacağız..."

"Yalan mı?" dedim öfkeyle. "Bu insanların başka işi gücü yok mu?"

"Evet," dedi videodaki adam, "...sunucu soruyu sorduğu anda doktor hanımın elinin nasıl yumruk yaptığını ekranlara yansıtacağız."