21-Yenilgi

6.9K 263 127
                                    

Selaam.

Yavaş yavaş tatliş psikiyatristimizi de  delirtmeye adım adım ilerliyoruz.

Bu hikayeyi yazmak istememin en büyük sebeplerinden biri Joker-Harley ilişkisiydi. Harley'in psikolog olmasını ve Dr. Harleen Frances Quinzel'den Harley Quinn'e dönüşene kadar yaşadığı her bir süreci inanılmaz merak da etsem detaylıca ulaşamıyordum. Ben de buna benzer bir değişimi ben yazayım istedim.

Yerli bir Harley Quinn yetiştiriyoruz hadi bakalım  ufak bir spoiler olsun efsane şeyler olacak.

İyi okumalar.  ♡

Tam beş gün olmuştu.

Ankara'ya geleli beş koca gün olmuştu. İlk gün yaşadığımız olayın şokunu atlatamamışken hala neden dönmediğimizi sorguluyordum. Aras Bey son bir işimiz kaldığını onu da halledip döneceğimizi söylüyordu.

Hayat enerjim, mutlu olan tek bir yanım bile kalmamıştı. Geçen gece ayaklarımın önünde can veren adamı iki gündür rüyamda görüyor ve korkuyla uyanıyordum. Psikolojik olarak çok zor bir dönemden geçiyordum ve İstanbul'a gittiğimde Parla Hoca'dan bir reçete yazmasını istemeliydim.

Saat gecenin biriydi. Dışarısı soğuktu, havanın zifiri karanlığı sarmıştı bütün odayı. Bafi'yi özlemiştim, evimin güvenli alanı olarak gördüğüm çardağımı ve Mete'yle şakalaşmayı da özlemiştim. Buradayken huzurum yoktu ve her şey beni daha da dibe çekiyordu. Yatakta dizlerimi kendime çekmiş bir şekilde oturuyor cama vuran rüzgarın uğultusunu dinliyordum. O kadar dalgındım ki yattığım odanın kapısını aralık bıraktığımdan bir haberdim.

"Uyumadın mı?" Erkeksi bir ses kulağıma dolduğunda bakışlarımı ona çevirecek gücümün bile olmadığını fark ettim.

"Kabus gördüm."

"Üçüncü defa." Aras Bey yanıma gelip yatağın bir köşesine oturdu. "Uyurken sayıklıyorsun, ondan biliyorum."

Bakışlarımı bunu nasıl duyduğunu sorgularcasına ona çevirdim ama zihnim bazı şeyleri çözemiyordu.

"Sizden tek bir şey istemiştim, bana beni aşan bir şey yaptırmayın ve de maruz bırakmayın demiştim. Siz gözlerimin önünde birinin canını aldınız. Bu sizin için basit olabilir ama benim için değil."

"Bu seni aşan bir durum değil ki."

"Değil mi?" dedim ve alayla gülümsedim. "Beni kendinizle karıştırmayın."

"Kendine korkak diyorsun ama değilsin, güçsüz diyorsun, güçsüz hiç değilsin. Sen içindeki gücü kontrol edebilmeyi öğrendiğin zaman her şeyi yönetebileceksin, henüz bunun farkında değilsin."

"İstemiyorum." dedim umutsuzca. Ruhum taşıyabileceğimden daha fazla yükü üstlenmişti. Bazı danışanlarım, kalbinin ağrıdığına yönelik cümleler kurarlardı. Kalp nasıl ağrır ki diye düşünürdüm kimi zaman. Şimdi onları fazlasıyla anlıyordum.

"Herkes içinde sandığından daha fazla kötülük barındırır, doktor. Sen kabul etsen de etmesen de değişiyor, dönüşüyorsun."

"Yin yang." dedim ve dolmasını engellediğim gözlerimi camdan dışarıya çevirdim. "Her iyinin içinde bir kötülük, her kötünün içinde iyilik vardır. Bütün, böylece tamamlanır."

"Uyumak ister misin?"

Bakışlarımı rüzgarın şiddetle vurup sarstığı camdan çekip Aras Bey'e çevirdim. "Uyuyamıyorum."

Psikiyatristin SavaşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin