Psikiyatristin Savaşı

43-Ekip

♤

"Tanıştırayım," Bülent oturduğumuz uzun oval masanın köşesinde gülümseyerek hemen yanındaki genç kadına baktı, "...ekibimizin yeni üyesi, Anka."

Karşımda oldukça asi gözüken genç kadını inceledim. Vücudunun yarısından fazlası dövme doluydu, kaşı ve dudağındaki piercing ona ayrı bir hava katmıştı. Öğrendiğim kadarıyla Anka, Aras'ın öz kuzeniydi. Yurt dışında okumuş ve birkaç senedir yazılım mühendisi olarak çalışıyordu. Aras'ın akrabalarının normal olmasını beklemek saçmalıktı. Çünkü Anka, eğitimini yasa dışı işler için kullanıyordu. Birçok köklü web sitelerini çökerten, her türlü banka gibi maddi-manevi değeri olan adreslerin kodlarını kırıp hackleyen bir genç kızdı.

"Naber?"

Anka ağzındaki sakızla umursamazca Aras'a elini yumruk yapıp tokuşturmak için uzattı.

"Naber fıstık?" Aras, onu övmek yerine dalga geçer gibiydi.

"Bir siktir git ya, fıstıkmış!"

Anlaşılan Anka oldukça asi bir kızdı, hatta daha çok erkeksi ve eril bir hali bile vardı.

Genç kızın bakışları bana döndüğünde bir süre takılı kaldı. Beni süzmeye başladı ve bu biraz rahatsız ediciydi çünkü bir kadın tarafından daha önce hiç böyle garip şekilde süzülmemiştim.

"Naber güzelim," dedi ve ağzındaki sakızı çıkarıp masanın altına yapıştırdı, "...burada asıl fıstıkların olduğunu söyleseydin daha erken gelirdim kuzen."

İması Aras'ı güldürdü.

"Kızımdan uzak dur Anka, o benim."

Aras'ın bu cümlesiyle yüzünü hızla ekşitti ve memnuniyetsizce masanın altına yapıştırdığı sakızı tekrar ağzına attı. "Tüh, yazık oldu bu bebeğe," dedi beni kast ederek.

Daha fazla detaya gerek yoktu, anlaşılan Anka biseksüel olmalıydı. Hal hareketleri, bakışları ve cümleleri bunu gayet iyi açıklıyordu.

"Vaov!" Bu defa keyifle Bilge'ye baktı. "Bir bebek daha varmış!"

Bilge, genç kadının bu hareketiyle ürktü ve gözlüğünü takıp hızla bakışlarını kaçırdı. Bu hareketi istemsizce hepimizi güldürmüştü.

Anka, sandalyelerden birine oturdu ve ayaklarını masaya uzatıp saçıyla oynamaya başladı.

"Hadi amına koyayım, ne yapacaksak yapalım işim gücüm var."

"Daha geleli iki gün oldu Anka, neyin işi bu?"

Aras'ın korumacı ağabey tavırları oldukça tatlı da olsa onu bir akrabasıyla görmek değişikti.

"Tek kız siken sen değilsin kuzen..."

Anka'nın cümlesiyle ağzım açık kaldı, Bülent gülümsedi ve Bilge bu defa gözlüğünü çıkarıp pes edercesine nefes verdi.

Anka'nın kurduğu bu cümleyle Aras'ın imalı bakışlarına maruz kalmaksa beni oldukça utandırdı. Anka oldukça zeki ve detaycı bir kız olmalıydı, aksi taktirde Aras'ın bana olan bu imalı bakışını görmesi imkansızdı. Ne demeye çalıştığını anlamış olsa gerek sakızını balon yapıp şişirdi ve patlatıp bana döndü.

"Şanslı piç."

"Her neyse konumuza dönelim," dedi ve büyük ekran yansıtmayı açtı Bülent.