"Kalbiniz başka birine aitken bunu yapmanıza izin veremem, bu haksızlık olur"Elimi göğsüne koyup onu kendimden uzaklaştırdım ve yataktan kalktım, "keşke birini sevmek için yüzüne değilde içine baksaydınız, belki o zaman her şey daha farklı olurdu"
Kapıya doğru ilerlediğim sırada sendeleyerek kalkıp yanıma geldi ve elimi tuttu.
"Nereye"
"Odama gideceğim, müsadenizle"
Ona bakmadan söylediklerime cevap vermemiş ve yavaşca önüme geçmişti, ayakta durmakta zorlanıyordu ama hâlâ pes etmemek konusunda ısrarcıydı.
"Seninle uyumak istiyorum"
"Bunu yapamam" yorgun bir ifadeyle offlamıştı "ama neden?" nedeni çok belli değil miydi? "Size bağlanmak istemiyorum, bu kadarı yeterli mi? Yoksa daha fazla açıklama yapmalı mıyım? Eğer bir kez size yaklaşırsam daha fazlasını istemekten korkuyorum, bu doğru değil, başkasını seven bir adamın peşinde dolanamam, bunu yapmak istemiyorum,
Bira adım atıp aramızdaki mesafeyi kapattı ve elini yanağıma koydu, " sana istediğin bütün ilgiyi verebilirim hemde hemen, ne istiyorsun?"
Elini yanağıma koymaya çalıştığında geri çekildim "bunu yapmayı kesin artık!" sinirli halim kaşlarını çatmasına sebep olmuş ama siniri hemen geçmişti.
"Sadece uyuyalım lütfen" üzgün haline dayanamamış ve offlayarak başımı sallamıştım, "tamam"
Elimi bırakmadan yatağa doğru yöneldiğinde peşine düştüm, birlikte yatağa yerleştiğimizde, başımı göğsüne yaslamıştım.
Onun bir eli sanki kaçmamı engellemek için belime sarılıyken diğer eli yavaşca saçlarımı okşuyordu.
"Keşke çirkin bir yüzün ardındaki güzel bir ruhu sevebilseydiniz, o zaman her şey farklı olabilirdi"
☘︎
Sabah efkenden uyanıp prensin yanından kalkmış ve kendi odama gidip üstümü değiştirmiştim.
Açıkcası tek isteğim gece olanları hatırlamamasıydı, evet sarhoştu ama içki içmeye alışık biriydi, bu yüzden olanları hatırlıyor olabilirdi.
Aslında hatırlasa bile benim bir suçum yoktu, bana sarılıp uyuyan kendisiydi, bana kızmaya hakkı yoktu, ama yinede gece konuştuklarımız ve yakınlaşmamız aklıma geldiğinde yüzüne bakmakta zorlanacağımı biliyordum, şimdi bile düşününce sıcaklık basıyordu, yanına gidince ne yapacaktım.
Öğlene kadar Prensi görmemiştim, büyük ihtimal gece geç yattığı için hâlâ uyanmamıştı, ama bir ara Jungkook'un üst kata çıktığını görmüştün, bunda bir sakınca yoktu tabi ki ama uzun bir süre geçmesine rağmen dışarı çıkmamıştı.
İçeride ne yaptıklarını merak ediyordum ama gitmeye de cesaret edemiyordum.
Derin bir nefes alıp kendimi cesaretlendirdim ve üst kata çıkmaya başladım, olanlarda benim bir suçum yoktu abuk subuk konuşup hareketker yapan prensti, ben masumdum!
Hem bana ne diye hesap sorabilirdi ki zaten, içip sarhoş olan oydu, benimle uyumak isteyen de oydu, ben sadece onun emirlerini yerine getirmiştim.
Tam kendimi rahatlatığım sırada odanın kapısı açılmış ve prens dışarı çıkmıştı, kısa bir an göz göze geldiğimizde bütün cesaretim tamamen kaybolmuştu. Bakışlarımı yere indirip başımı eğdim.
"Göle gideceğim hazırlan"
Yanımdan geçerken kısa bir an durup konuştuğunda başımı yukarı kaldırıp yüzüne baktım, evet kesinlikle benimle konuşuyordu.
"T-tamam" o yanımdan geçip giderken elimi kalbime götürüp sakin olmaya çalıştım. Hatırlayıp hatırlamadığından emin değildim ama sanırım ilk yüzleşme aşamasını başarılı bir şekilde tamamlamıştım.
Sadece olayları atlatmam gerekiyordu, bunu da bir şekilde yapacaktım, hoş zaten başka çaremde yoktu ama neyse!