"İyi iş çıkarmışsın Jimin-shi"
Jungkook oldukça şık görünen kıza bakarken konuştuğunda, Jimin ukala bir tavırla gözlerini devirdi.
"İyi mi? Muhteşem oldu, bu gece orda ondan daha güzel bir kadın olmayacak"
Jimin, kıza: sanatçının eserine bakarcasına bakıp başını salladı "ordaki bütün kadınlar seni kıskanacak"
Jane onu yorumlayan adamlara gözlerini devirip elbisenin açık omuzlarını yukarı çekmeye çalıştı. Hayatı boyunca asla böyle kıyafetler giyinmek istememişti, şimdi ise kendi çenesi yüzünden bu duruma düşmüştü.
Saçlarını tepeden dağınık bir topuz yapmışlardı ve tabi yüzüne, güzelliğine güzellik katacak hafif bir makyaj.
Odanın kapısı açıldığında üçlünün bakışları orayı bulmuştu, Taehyung gece için özel diktirdiği kıyafetleri ve yapılmış saçları ile odaya girmiş ve gözlerini kısarak Jimin'e bakmıştı.
"Hazır mı?"
Jimin gururlu bir şekilde yan tarafta duran kızı işaret ettiğinde, Prens ona baktı.
Prens alıcı gözle esmer kızı süzmüş ve başını sallamıştı "fena değil" dedi, aslında güzel göründüğünü düşünüyordu ama bunu söyleyecek de değildi.
Jimin alınmış bir ifadeyle gözlerini kısıp omuz silkti "hadi gidin işim gücüm var" Taehyung adama ters ters bakıp gözlerini devirdi "hadi yürü geç kalacağız"
Jane isteksiz bir şekilde başını sallamış ve önden dışarı çıkmıştı. "Bunun iyi bir fikir olduğundan emin misiniz? Biri kızı görürse başınıza iş açılabilir" Jungkook endişesini dile getirdiğinde Taehyung rahat bir şekilde başını salladı.
"Ailemden kimse orda olmayacak, zaten sende orda olacaksın bir sorun olursa hemen çıkarız"
İkisi at arabasının yanında duran kızın yanına geldiklerinde Jungkook öne geçmişti.
Taehyung arabanın yanında duran kıza ters ters bakıp başı ile binmesini işaret etti. Jane önündeki adama bakıp boğazını temizledi.
Prens kızın istediğini anladığında gözlerini devirmiş ve elini uzatmıştı "yardım edeyim"
"Teşekkür ederim" ikisi birlikte arabaya bindiğinde yola koyulmuşlardı. Davettin yapılacağı alan uzak olmadığı için kısa bir süre varmışlardı.
Taehyung terlemiş ellerini üstüne silip derin bir nefes aldı, Jane adamın heyecanlı olduğunu anladığında yüzünü ekşitti "bu kadar heyecanlı olmanıza gerek yok sizi tanımıyor bile"
Kızın söyledikleri Prensin asla umurunda değildi, Sonuçta uzun zaman sonra Jolene'i görecekti.
Arabanın kapısı açıldığında Taehyung üstünü düzeltip indi ve elini kıza uzattı, Jane yüzündeki ifadeyi değiştirip gülümsedi ve adamın elini tutup basamakları indi.
Bütün gözler anında ikiliyi bulurken, anında Prensin yanındaki kızın kimliği sorgulanmaya başlanmıştı.
"Sakın beni rezil edecek bir şey yapayım deme, seni köydeki köpeklere yem ederim"
Taehyung etrafa gülücük saçarak konuştuğunda Jane prensin koluna girip fısıldamıştı. "Lütfen Jolene aşkınız yüzünden saçma sapan davranışlarda bulunmayın yoksa sizi burda bırakır kaçıp giderim"
Taehyung gözlerini kısıp nefesini sinirle dışarı verdi "senin dilin fazla uzamış" ikisi birlikte içeri girdiklerinde yine bir çok kişi onlara dönmüştü. "Boş tehditlere karnım tok, kimseye zarar vermediğinizi biliyorum, beni korkutamazsınız"
Prens cevap vermemiş ve etrafa bakınmıştı "Jolene partiye hep en son katılır, bütün gözler ona dönsün en dikkat çekici o olsun ister, yani daha gelmemiştir, önünüze dönün lütfen"
Taehyung etrafta olan bakışlarını yanındaki kıza çevirdi "daha az konuşmaya ne dersin?"
"Hayır derim?"
İkisi atışmaya devam ederken kızı gören genç oğlan yavaşca onlara yanaştı, "sen?" Jane tanıdık sesi duyduğunda, kaşları ani bir şekilde çatılmıştı.
"Seni burda görmeyi beklemiyordum, hemde bu şekilde, basit bir köylü kızı olduğunu düşünmüştüm"
Çocuk hâlâ konuşmaya devam ederken Taehyung gözlerini kısmış ikisini izliyordu, çocuğu çok iyi tanıyordu ama Jane ile ne ilgisi var anlamıyordu
Oğlan Taehyung'a kısa bir bakış atıp kıza döndü ve elini uzattı.
"Ben Soobin, kral Namjoon'un yiğeniyim"
![](https://img.wattpad.com/cover/358459612-288-k886606.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jolene / 𝑲𝑻𝑯
Fiksi Penggemar"Jolene benim güzeller güzeli sevgilim" Başladı: 12:30:23