20. BÖLÜM

23.2K 1.7K 484
                                    

         
“Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız. Sevmek var, özlemek var, beklemek var...”

*Ümit Yaşar Oğuzcan






                          ******

*Geçmiş

Ankara'ya vardığımda ilk iş ablamı arayıp abimin adresini öğrenmek olmuştu. Abimle iletişimini kesmeyen ablam belki de ailemizde ki en cesur olan kişiydi. Ne yazık ki ablam kadar cesur olup daha önce abimle iletişime geçememiştim. Yine de hiçbir zaman abimin yanlış bir şey yaptığını düşünmedim. Aksine daima gururla sınıf arkadaşlarıma abim asker diyordum. Bu vatan için canını ortaya koymuş, kalbindeki bayrak sevgisiyle bu memleketi kurtlardan çakallarlardan temizliyor diyordum. İşte ben bu kutsal mesleği hiçe sayan anne ve babama daha fazla katlanmamak için evi terkedip abimin yanına gelmiştim.

Başımı kaldırıp geldiğim yere baktım.

ÖZEL KUVVETLER KOMUTANLIĞI

Abim burdaydı. Yani göreve falan gitmediyse birazdan yanıma gelecekti. Beni binbir sorgu ve tedbir amaçlı üzerimi kontrol eden askerden sonra bekleme alanına getirmişlerdi. Valizimi girişte bırakmış ve abimi beklemeye başlamıştım. Ankara gibi bir şehirde tedbirler çok daha sıkı ve disiplinliydi. Bunu gayet iyi anlamış ve mutlu olmuştum. Tedbir iyiydi.

Aradan geçen beş dakikanın ardından gelen kişiyle kaşlarımı çattım. Abim değildi. Omuzlarım abimi görmediğim için hızla düşmüş ve gelen kişiyi izlemeye başlamıştım. Yanıma yaklaşan kişinin omuzundaki rütbeye takıldı gözlerim. Karşımdaki sıradan bir kişi değil Albaydı. Hızla ayağa kalkıp hayranlıkla ve gururla bana doğru gelen albaya baktım. Tam karşımda durunca uzun boyundan dolayı başımı kaldırmış ve izlemeye devam etmiştim.

Elini uzatıp "Hoş geldin kızım. Ben Albay Barbaros Dağlı." demesiyle gülümseyerek elini tuttum.

"Hoş bulduk efendim. Ben de Devrim Işık Uluöz."

Eliyle masayı işaret edip oturmamı istemiş ve kendide karşıma geçip oturarak konuşmaya başlamıştı. "Demek üsteğmen Turan'ın kardeşisin. Doğru mu kızım?"

Başımı sallayarak heyecanla konuşmaya başladım. "Evet efendim. Abim burda değil mi o neden gelmedi ki?"

Bakışlarını biraz ilerimizde duran askere çevirdi. Yanına çağırıp bize iki çay getirmesini isteyerek tekrar bakışlarını bana çevirdi. "Üsteğmen Turan burda değil kızım."

Aklımdaki binbir senaryo ve korkuyla sormaya başladım. "Abim iyi değil mi? Albay amca o iyi değil mi?"

"İyi kızım telaş etme. Görevdeydi ama dönüyorlar şimdi. Akşam burda olurlar." İçimdeki korku azalmıştı. Şefkatle gözlerimin içine baktı. İlk gördüğümde sert biri gibi görünen adam bakışlarıyla güven veriyordu. "Sen bekleme buralarda kızım. Abin geldiğinde yanına gelir."

SUNGURUN PENÇE İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin