"Gözlerimden tut da ciğerlerime kadar kırgınım..."*Can YÜCEL
******
*Geçmiş
"Kardeşim neden hala uyanmadı Devran?"
"Sakin mi olsan abi."
"Başlatma sakinliğine lan! Ben zaten sakinim!"
Alayla güldü Devran. "Aynen aynen. O kadar sakinsin ki az önce beni dövmek isteyen de sen değildin zaten. "
Turan derin bir nefes alıp yıkılmışlıkla Devran'a baktı. "Kusura bakma Devran ama kardeşim o haldeyken kendimi kaybettim işte." Göz ucuyla uyuyan kardeşine bakıp fısıldayarak sordu. "Ne zaman uyanır?"
"Hastalığından dolayı çok güçsüz düşmüş. Stres, üzüntü falan da eklendiyse bayılması normal abi. Birazdan kendine gelir ama senin güçlü olman lazım."
"Ben yıkılmışım Devran. Nasıl güçlüymüşüm gibi davranayım?" Gözlerini acıyla yumdu. "Tam kardeşim yanıma geldi diye sevinirken şimdi onu tamamen kaybetme korkusu yaşıyorum oğlum. Sadece bu da değil. O çok yalnızmış. Koskocaman eve bir kardeşimi sığdıramamışlar lan. Ben de onu bırakıp gittim. Tek başına kaldı o. Çok yalnızdı Devran. Çok. Halbuki en masumumuz oydu. Ama en çok acı çeken de yine o oldu." Gözlerini açıp çaresizce Devran'a baktı. "Kardeşim neler çekmiş ama ben yanında yoktum.Söylesene nasıl güçlü olayım? Nasıl bir abiyim lan ben?"
Devran ilk defa Turan abiyi böyle görmüştü. O hep dimdik, güçlü, yıkılmaz bir adam gibi görünürdü. Ama herkesin bir yarası varmış demekki diye düşündü. Elini Turan'ın omzuna koyup cevap verdi. "Suçun olduğunu düşünüyorsan, bundan sonra kardeşini yalnız bırakmazsın abi. Hem o çok güçlü biri bence."
Turan, Devran'a hak verdi. "Nerden anladın güçlü olduğunu?"
Güldü Devran. "Çünkü abisi sensin." Turan'ın omzunu sıkıp ekledi. "O yüzden güçlü olup kardeşinin yaralarını saracaksın. Hem birazdan uyanır seni böyle görmesin. Kendini topla abi."
Abimin ve tanımadığım bir adamın konuşma seslerini duymamla karanlıktan sıyrılıp gözlerimi yavaşça açmaya çalıştım ama o kadar yorgun hissediyordum ki bunu yapmak bile çok güç gelmişti. Zorlukla da olsa gözlerimi açarak beyaz tavanla karşı karşıya geldim.
"Galiba küçük hanım uyanmış." Gelen sesle başımı çevirip abimin yanında duran beyaz önlüklü adama baktım. Bunu o söylemişti. Ayrıca bu adamı daha önce görmüş gibiydim sanki. Bunu daha sonra düşünmeye karar vererek bakışlarımı yavaşça abime çevirdim. Ona hastalığımı söylediğim an ve sonrası gelince gözlerimi bir iki saniyeliğine kapatıp tekrar açarak abime bakmaya devam ettim. Gözlerinin altı kızarmış ve daima dik duran omuzları bir gecede çökmüş gibiydi. Bu haline dayanamayıp gözlerim dolu dolu ismini fısıldadım. "Abi-cim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUNGURUN PENÇE İZİ
Narrativa generaleBU BİR ASKER KURGUSUDUR. "Sen nasıl özel kuvvetsin ya? Mayına bastım diyorum. Kasaturayla falan imha etsene yüzbaşı!" Bir yandan da hönkürerek ağlıyordum. "Kal böyle de aklın başına gelsin. Belki akıllanırsın ağlayan bela." Ağlarken küfrettim."Seni...