28. BÖLÜM

14.1K 1.2K 754
                                    


             Merhabalar arkadaşlar 🥰
          
             Uzun zaman oldu biliyorum.

                      Üzgünüm canlar.

      Sınavlar falan derken anca müsait                                olabildim.

              Bu arada beni merak eden
             arkadaşlar için söylüyorum.

                      Ben iyiyim kuzular.       
 
           Düşündüğünüz için çok teşekkür
                                 ederim.♥️

        Uzatmadan bölümle sizi baş başa   
                           bırakıyorum.

     OY SINIRI:1500   YORUM SINIRI:1000

  Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen!!!

             Keyifli okumalar dilerim!🤍

"Sahipsiz vatanın batması haktır. Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır."

*Mehmet Akif ERSOY

                               ******

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


                               ******

Karşımda durmuş benden bir cevap bekleyen iki adamı izliyordum. Biri abim, diğeri sevdiğim adamdı. Onların bunu ögreneceğini hesaba katmamak benim hatamdı. Pardon benim hatam değil, morarmakta olan yanağına dokunmakla meşgul olan hain Levent'in suçuydu. Onlardan bakışımı çekerek Levent'e doğru bir adım atacakken Cihangir elini belime dolayarak adım atmamı engelledi. Bu daha çok sinirlenmeme sebep olduğu için, "Bırak beni Cihangir!" diye bağırdım.

Levent gülerek bana doğru bir adım atıp kendini açıklamaya çalıştı. "Beni bir dinlesen hak vereceksin ortak."

Konuşmasıyla daha da sinirlenerek, "Gülüşünü sikeyim senin Levent! Bir de seni dinleyip hak vereceğim öyle mi?!" diye tekrar ona atıldım ama Cihangir kahkaha atarak durdurdu beni. Kolları hala belime sarılı olduğu için hareket edememiştim. O kolları var ya!

Levent, Cihangir'e bakıp, "Sakın bırakma devrem!" diye uyardı.

Bakışlarım diğerlerine çevrildi. Furkan, Mert'in sırtına yüzünü bastırmış ve gizlice gülmeye çalışıyordu. Mert ise dudağını birbirine bastırıp gülmemek için savaş veriyordu. Eniştem bu hallerimi bildiği için duvara yaslanarak keyifle izliyordu. İbrahim abi ise açık açık kahkaha atıyordu. Çok eğlendikleri ortadaydı lakin ben eğlenmiyordum!

Abim bana ve Cihangir'e bakıp gıcık olmuş gibi öksürmeye başladı. Hiçbir şey anlamadığım için gözlerimi kıstım. Furkan eğilerek Mert'e fısıldadı. "Adam veto veriyor hala anlamıyorlar."

SUNGURUN PENÇE İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin