24. BÖLÜM

25K 1.9K 775
                                    


"Hala başım ağrıyor.
Bazen geçer gibi oluyor, bazense ondan başka hiçbir şey kalmıyor ve acı her seferinde anılarla örtüşüyor.
Baş ağrısından çok hafıza ağrısı.
Hayat ağrısı.
Ne yaparsam yapayım tam geçmiyor."

*Matt Haig


*Matt Haig

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





                                ******


Salonda gergin dolu anlar yaşanmaktaydı. Bizimkilerin Adana'dan gelmesi hiç ama hiç iyi olmamıştı. Abimin, babama ve anneme attığı öfke dolu bakışlar yüzünden oluşan gerginlik hepimizi çok etkilemişti. Özellikle de ablamı. Az önce mutfakta doğmamış çocuğuna 'sakın bugün gelme yavrum, anlıyorum çok stres altındasın ama şimdi hiç sırası değil' dediğini duymuş ve üzülerek hatamı fark etmiştim.

Hiç sevmediğim akrabalara o mesajı atmakla hava atacağımı sanarken ailem mesleğimi öğrenip ilk uçakla buraya gelmişlerdi. Kendi topuğuma sıkmakla kalmamış abim ve ablamı da üzmüştüm. Bu salaklıkla nasıl pilot olmuştum hâlâ anlam veremiyordum.

Eniştem gergin ortamı dağıtmak amacıyla babama bakıp güler yüzle konuşmaya çalıştı. "Geleceğinizi bilseydim havaalanına gelip alırdım sizi babacım."

Babam düz bir şekilde enişteme bakıp cevap verdi. "Biz de geleceğimizi bilmiyorduk damat." Ters bir şekilde bana bakıp ekledi. "Kız kardeşim evimize kadar gelip 'senin rezil kızın hepinizi ayakta uyutmuş abi, bize attığı mesaja bak' demeseydi gelmeyecektik."

Yutkunarak başımı önüme eğdim. Benim kızım rezil değil demek yerine utancından ve öfkesinden buraya gelmiş olan babama artık bir şey demiyordum. İçimde hiç bir umut kırıntısı dahi kalmamıştı. Arada boşluğuma denk gelirse de anlık bir bocalama yaşar ama kısa sürede hallederdim. Kimseye ihtiyacım yoktu. Özellikle de bir babaya hiç yoktu.

Diğer bir konu ise halam olacak o şırfıntının babamı bana karşı doldurup göndereceğini tahmin etmem gerekiyordu lakin aklım tamamen Cihangir'de olduğu için düşünememiştim.

Halam diye demiyorum ama fitne ve fesatlıklarıyla nam salmıştı. Mahallede yeni evlenmiş olan kadınlar halamın yanına gider kaynanasından kurtulmak için akıl falan alırlardı. Kocasının başka kadınlara bakmaması için gelen insanlara da muska satma ayağına baya dolandırdığı da oluyordu. Kadınlara yardım edeceğim ayağına kalplerini kötülükle doldurur aile içi sorunların açılmasına neden olurdu.

Şöyle özetlemek gerekirse; Şeytan eğer bir erkekse ve halamla karşılaşacak olsa önünde diz çöküp evlilik teklifi ederdi.

Hemen solumda oturan abimin elinin yumruk olduğunu görünce sakin olması için sessizce fısıldayarak elini tuttum. "Ablamın hatrına sakin ol abicim. Lütfen."

SUNGURUN PENÇE İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin