14. BÖLÜM

21.1K 1.6K 314
                                    


"Sen sen olmuşsun önemi yok hiç
Güldüğünü konuştuğunu beni sevdiğini de saymıyorum
Bu benimle çocukluk günlerim arasında bişey
Bir kırık cam bir yanlış bir taş yarası
Bu kaşla göz arasında
Bu öyle bir şey..."

*Can YÜCEL

*Can YÜCEL

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




                               ******


*Geçmiş

Önümdeki testten başımı kaldırıp uyumamak için gözlerimi ovalamaya başladım. Öğlen olmasına rağmen uykunun bastırması çok sinirlerimi bozmaya başlamıştı. Sınavıma bir aydan az kalmış olması ve ailemin sürekli ders çalış baskılarıyla psikolojik açıdan zaten hiç iyi değildim. Bir de fizyolojik açıdan sorunlarım ortaya çıkmış ve beni perişan etmişti. Sürekli halsiz hissetmem ve kilo kaybı yaşamam beni bitirmek üzereydi. Anneme bunu söylediğimde 'dersten kaçmak için yaptığını biliyorum Işık' demiş ve beni susturmuştu. Ben onu mutlu olsun diye gece gündüz ders çalışıp tıp kazanmak isterken annemin hastalığımla ilgili söyledikleri moralimi bozmuş ve kalbimin kırılmasına neden olmuştu. 'Anne ne yaparsam benimle ilgilenirsin' diye sormak istemiştim ama bu düşüncemden hızla vazgeçip ders çalışmaya devam etmiştim.

Zaten doktor olduğumda benimle gurur duyacak ve benim farkıma varacaklardı. Öyle değil mi?

Kalemi elime alıp diğer fizik sorusuna geçecekken kitabımın üstüne damlayan kanla elim hızla burnuma gitti. Elime baktığımda sıcak sıvının burnumdan gelen kan olduğunu anlamış ve çekmeceden peçete alarak burnuma baskı uygulamaya başlamıştım. Bu aralar sıklıkla yaşadığım bu duruma sinir olup doktora gitmeye karar vererek ayağa kalktım. Ders çalışmama engel olan bu durumu öğrenmeliydim. Doktor birkaç ilaç yazar ve beni bu durumdan kurtarırdı. Kanlı peçeteyi çöpe atarak hızla üzerimi giyinmeye başladım. Kol çantamı ve telefonumu alarak mutfağa geçtim. Annemin önündeki pirincin taşlarını ayıkladığını görüp masaya doğru adımladım. Annemin bakışları beni bularak hızla üzerimi incelemeye başladı.

Kaşları çatık bir şekilde bana bakıp konuşmaya başladı. "Nereye böyle kız?"

Çatılmış kaşlarını umursamayarak gülümsedim. "Hale ablanın yanına gideceğim anne. Yapamadığım sorular var. Bana anlatmasını isteyeceğim." Anneme yalan söylememin sebebi bana tekrar inanmadığını duymamak içindi. Normalde olsa endişelenmesin diye söylemezdim ama annem zaten benim için hiç endişelenmezdi ki.

Eliyle git der gibi yapıp cevap verdi. "İyi git. Ama çabuk dön bak. Babanla papaz etme beni." Başımı sallayıp arkamı dönecekken tekrar konuştu. "Hem ablan da bugün gelecekmiş."

Sevinçle anneme baktım. "Ablam mı gelecek? Yola çıkmışlar mı?"

Sevincime göz devirip başını salladı. "Akşam 8' de burada olurlar."

SUNGURUN PENÇE İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin