27 | kandan gözyaşları

93 17 0
                                    

Zaman kimseye acımamış son hızla geçmişti. Takvim yapraklarının arka sayfaları tozlanmış, yeni yapraklar yerlerini kaplamıştı.

Hyunjin o gün diğer günlere göre daha bir yorgun hissederek uyandı. Dün nöbete kaldığı için olduğunu düşünerek duşa girerek yorgunluk hissinin çabucak geçmesini bekledi.

Bugün babasını görmeye, eve gidecekti. O kadar uzun zamandır gitmiyordu ki, yolu bile unutmuş olabilirdi.

Arabasından indikten sonra gözlerini eve girmeden önce çevrede gezdirdi. İnsanlar normalde evine döndükleri zaman huzurlu hissederdi ama Hyunjin sadece hüzün hissediyordu.

Eve girmeden önce biraz bahçede dolanmak istedi.

Kış çoktan bitmiş, yaz bile sona ermişti. Sonbahar bütün kasvetiyle karşılamıştı.

Hava soğuktu. Bu yüzden şişme montunu çenesine kadar çekip ellerini cebine koyarak yürümeye başladı. Evin köpeği olan Kkomi'nin peşinden geldiğini hissedebiliyordu. Tepki vermeyerek onu takip etmesine izin verdi.

Ta ki eğmiş olduğu başını kaldıracak ayakkabıları görene kadar...

"Minho!"

Hyunjin onu uzun zamandır görmüyordu. Arada iş için görüşüyorlardı ya da denk geliyorlardı. Onun dışında hiç konuşmuyorlardı. Hyunjin sabırlı bir insandı. Minho zaman istemişti ve ona ömrünün sonuna kadar bir süre vermişti.

Onun küçük bir sevgi kırıntısını görebilmek için küçüklüğünden beri bekliyordu. Biraz yol kat etmişken şimdi ki bekleme süresi onun için hiçbir şeydi.

Kollarını hızla boynuna dolayarak burnunu boynuna sürttü. Soğuktan kırmızı olmuş burnu ısınmak için yalvarıyor gibiydi.

"Seni çok özledim."

Hyunjin fısıldayarak konuştuğunda kulağına yakın olduğu için Minho nefesini hissediyordu. Etrafa baktıktan sonra çekingen bir şekilde kollarını onun beline sardı.

"Bugün her şeyi babama anlatacağız. Gerginim."

Hyunjin başını kaldırarak Minho ile gözlerini buluşturdu.

"Sonuçlar ne olursa olsun, seni koruyacağım."

Hyunjin anlayışla başını salladı. Üşüyen ellerini Minho'nun ceketinin ceplerine koydu.

"Artık her şey açığa kavuşuyor, değil mi?"

Hyunjin aralarındaki mesafeyi kapatıp sabırla Minho'nun gözlerinin içine baktı.

"Kavuşacak, güzelim."

Minho ellerini belinden çekmeden Hyunjin'e yaklaşarak boynuna bir öpücük bıraktı. Son zamanlarda Hyunjin sürekli temastan kaçınıyordu. Minho bunu fark etmişti.

"İçeri girelim mi?" Hyunjin ellerini kendi ceplerine koyarak geri çekildiğinde Minho başını salladı.

Çok uzun zaman geçmişti ve artık her şeyi öğrenmişlerdi. Minho, Hyunjin'e de her şeyi anlatmıştı.

Jeongin'i küçükken kaçıran da annesini öldüren de Han ailesiydi. Eskiden Jisung'un babası ile Hyunjin'in babası, Hyunjin'in annesi için kavgalılardı. En sonunda kadının kalbini kazanan Hwang Mujin olmuştu ama Han ailesinin lideri bunu hiçbir zaman kabullenememişti. Fakat bunu hiç göstermeyip ailenin dostuymuş gibi davranmıştı.

O gün eve baskına geldiklerinde öldürmek istedikleri kişi Hwang Mujin'di. Fakat kadının öne geçmesiyle kurşun ona isabet etmişti. Jeongin ise her şeyi gördüğü için Han ailesi tarafından kaçırılmıştı.

forlorn owned childrens | hyunho √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin