Bölüm uyarısı: kan.
"Hwang Hyunjin hasta kabulüne başlamıştır."
Hyunjin elleri önlüğünün ceplerinde hastahane koridorlarında yürürken yapılan anonsla yarım yamalak gülümsedi. Koşuşup duran doktorlar, onlara eşlik eden hemşireler ile kaos ortamıyla dolu hastahaneye adımını attığı an berbat koku beynine nüfuz etmişti. Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldığında dimdik duruyordu. Koluna birinin çarpmasıyla gözlerini açtığında bu bir doktordan başkası değildi. Özür dileyip ambulanstaki hastaya koşturduğunda öylece bakmaktan kendini alıkoyamadı. Hastahanenin içerisine girildiğinde atmosferin farklılığını bir kez daha anlamıştı.
Babasının emrettiği yaralıları tedavi etmek gibi değildi. Hataya yer yoktu. Acımasız ve kasvet doluydu. Yakınlarını kaybedip ağlayanlar, yakının iyi haberini alıp mutluluk gözyaşları dökenler... yutkunarak omuzlarını dikleştirdi.
Yılbaşının üzerinden iki gün geçmişti. Yeni yılın ilk günlerinde ve yeni kendisiyle başlamıştı günlerine. Yılbaşına da Chungha ve Felix ile onun evinde girmişlerdi. Hatta Felix'in internette gördüğü bir şeyi bile denemişlerdi.
Felix'in dediğine göre; masanın altında on iki tane üzüm yersen, dileğin gerçek oluyormuş ve bunu tam yeni yıla girmeden bir dakika içerisinde yapılması lazımmış. Elbette denemişlerdi. Hyunjin, normal bir insan olmayı dilemişti. Başka da bir dileği yoktu zaten.
"Açılın! Açılın!"
Hyunjin sesi duyduğunda refleks olarak yana kaydı. Paramedikler getirdiği hastayı koşturarak sedyeyle götürüyorlardı. Hyunjin acil doktoru değildi, bu yüzden geride kalmaya çalıştı. Fakat hasta oldukça ilgi çekici duruyordu.
Merakına yenik düşerek paramediklerin peşine takıldı.
Günün ilk saatleriydi ve bu saatlerde hastahane yoğun olurdu. Aslında hastahane her zaman yoğun olurdu... Fakat Hyunjin sabah ekstra yoğunmuş gibi hissederdi hep.
"Bob Hocam, ne yapacağız?"
Normal bir an olsa duyduğu isme karşın kahkahalara boğulurdu ama ciddi bir vakaya benziyordu. Bu yüzden yabancı isimli çocuğa baktı. Yeni doktor olduğu barizdi ve yaşı da küçük duruyordu. Siyah saçları dağılmış duruyordu. Yaralıya öylece bakması garipti.
Cevap vermeyerek öylece durması Hyunjin'in sinirlerini bozmuştu.
"İç organları delmiş, bir saattir de bu haldeymiş."
Paramedik bilgi aktarımı yapıyorken donup kalmış doktor parçası Hyunjin'i iyice kızdırıyordu.
İnşaat işçisinin karnından girip sırtından çıkmış olan demir vardı ve ucundaki katı çimento parçasını diğer bir inşaat işçisi tutuyordu. Tutmaktan elleri yaralanmış ve alnından akan terlerle her an bırakacak gibi duruyordu.
Hyunjin şimdiden resmin sonunu görüyordu ama yanılmak istiyordu. Yeni bir doktoru -muhtemelen ilk vakasıyla- rencide etmek istemiyordu.
Fakat korktuğu oldu ve inşaat işçisi daha fazla tutamayıp elindeki demire yapışmış çimento parçasını bıraktı. Herkes çığlık atarak fışkıran kan yüzünden tedirgin olurken Hyunjin daha fazla beklemedi.
"Ne diye dikiliyorsun? Çekil!"
Bob denilen doktoru ittirip hemen yarayı sağlama almaya çalıştı.
"Ameliyat biter bitmez, odama geliyorsun."
Başka bir şey söylemedi ve yeni doktoru orada bıraktı. Paramediklerin yardımıyla ameliyathaneye ulaştıklarında Hyunjin hızla ameliyata hazırlanıp profesör doktor ile beraber ameliyata girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
forlorn owned childrens | hyunho √
Fanfic"benim kanım benim kurallarım." • cover by: pittielau •