28

1.9K 134 38
                                    

Uyarı: Smut.

Sabah olduğunda dün akşamın rüya olduğunu düşünüyordum. Her şeyin zihnimde yaşandığına ise neredeyse emindim çünkü alkol bunu yapardı, zihnini bulandırırdı ve imkansız şeyleri olmuş gibi gösterirdi.

Dora'nın dün akşam göğsüme kıvrılıp uyuması benim gözümde imkansızdı evet. Ancak sabahın ilk ışıklarıyla açılan gözlerim bana resmen gerçeklerle çarptı.

Uzun kirpikleri elmacık kemiklerini örtmüş, bir melek kadar güzel adam kollarımın arasında uyuyordu. Bir an, şokla ve sevgiyle bakakaldım. Dün akşamın görüntüleri aklıma eserken oda soğumuş olsa da sıcacık bir halde gülümsedim, yastığa başımı dikkatle koyup onu izledim.

Hemen göğsümün üstündeydi ve benim her nefesimde kafası havalanıyordu. Sarı saçları tül tül olmuştu son birkaç haftada, bu yüzden her nefesimde onlarda uçuşuyordu. Yalnızca ensesini görebiliyordum bu pozisyondan. Başımı kaldırıp onu izlemek isteği bastı içimi ama onu rahatsız etmek istemedim bir yandan da.

Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama onun uyandığını gerilen bedeninden anladım. Kafasını kaldırırken gözlerimi yumdum ve çocukça onun beni uyandırıp uyandırmayacağını bekledim.

Dora, yukarıya kalkıp başını dikkatlice kolumun üstüne koydu, kolum yastığın altında kalıyordu ve yüzüme daha da yakın olduğunu sezebiliyordum nefesinden.

Bir müddet beklesem de o beni uyandırmayınca yeniden uyudu sanıp gözlerimi açtım. Başımı yana çevirip ona baktığımda zümrüt gözlerle karşılaştım.

İkimizde şoktan irileşmiş gözlerle birbirimize bakakaldık ve garip bir hava çöktü odaya.

Boğazımı temizleyip, "Günaydın." dedim ama o tamamen farklı bir şey dedi.

"Seni izlemiyordum."

"Ne?" dedim gayriihtiyari. Yanaklarının üstüne toz pembeler serpilmişti.

"Yani, uyurken seni izlemiyordum. Seni tam kaldıracaktım ki sen uyandın."

"Öyle mi?" dedim ama sesim bu kez keyiften dört köşeydi. Ben keyiften dört köşeydim. Çünkü daha demin resmen bana itiraf etmişti; Beni izlemişti, benim uyuduğumu sanmıştı ve ben ona dönüp bakınca ise utanmıştı.

Ah... Benim onun ensesine saatlerdir gözlerimi diktiğimi bilse ne yapardı acaba? Daha fazla kızarır mıydı?

"Öyle." Tam doğrulmak üzereyken onu belinden tutup üzerime çektim, kollarımla bedenini tümden feth ettim. Mırın kırın ederek karnımın üstüne uzandı ve ellerini göğsüme yaslayarak bana o güzel yeşillerini dikti.

"Beni izledin." dedim emin bir sesle.

"Hayır." Elleriyle göğsümü ittirmeye çalışsa da onu bırakmadım. Daha sıkı sarılarak ve yüzümde ahlaksız bir sırıtışla;

"İtiraf et."

"Hayır, seni neden izleyeyim? Sapık mıyım ben?"

Kafamı kaldırıp alnımı alnına sürttüm. Neredeyse onu öpecek kadar yakındım ona. Birbirimize yapışmış vaziyetteydik.

"Ben sapık mıyım yani?" dedim. Ne olduğunu sormasına izin vermeden de devam ettim. "Belki de bir saattir göğsümdeki minik kafanı, enseni izliyordum. Bu beni sapık mı yapar?"

Dora dudakları incecik bir çizgi halinde aralanmış, şokla kalakalırken yanaklarındaki toz pembe ton değiştirerek kulaklarına sıçradı. Duyduklarına inanamıyor gibi bir hali vardı. Neyin bu kadar şaşırtıcı olduğunu merak ettim. Gözleri bir anlığına dudaklarıma kaydığında karnımda düğümler düğümlendi.

fake it til feel it [boyxboy]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin