Bol bol yorum istiyorum..
...
"Biliyor musun," diye sordu Jisung, varisin gözüne bağladığı beyaz bezi incelerken.
"Neyi?" Varisin oldukça yakınında duran bedenden rahatsız olmuş gibi birkaç adım geriledi.
"Kralın neden bir an önce evlenmek istediğini?"
"Barış," diye umursamazca karşılık verdi Minho ki böyle olduğunu düşünmüyordu.
Bundan iki gün önce ona anlattığı şeylerdi belki de evliliği hızlandıran. Zayıf görünen bu ikiliyi korumak ve krala o çok istediği barışı vermek. Oysa daha kraliçeden bir cevap almamıştı.
Gözlerini varisin yüzünde gezdirdi Jisung. Chan'ın yanında uyuyakaldığından beridir epey garipti varis ve kesinlikle bu Jisung'un gözünden kaçmamıştı. Bilmediği bir şeyler vardı, varisin kendisine anlatmak istemediği ve belki de çekindiği bir şeyler.
"Siktir," diye fısıldadı. Büyüttüğü gözleriyle geriye doğru adımlarken sesli konuştuğunun ve varisi meraklandırdığının farkında değildi.
Uyuyakalmamıştı belki de, diye geçirdi içinden Jisung. Aklına gelen düşünceyi kovmaya çalışıyor olsa bile pek becerebildiği söylenemezdi.
"Ne oldu?"
Varisin sesiyle birlikte tekrardan "Siktir," diye fısıldadı Jisung. "Onunla birlikte mi oldun?"
"Ne?" Varisin bağırışı odada yankılanırken kızaran yanaklarını karşısındaki bedenden saklama gereksinimi duymadı. Hadi ama Jisung onu birçok defa böyle görmüştü.
"Hayır, Jisung. Aramızda hiçbir şey geçmedi."
"Bana yalan söyleme. İnan bana bu duygularımı daha çok incitir."
Derin bir nefes aldı Minho. "Sana doğruyu söylüyorum, aramızda hiçbir şey geçmedi."
"Ne olduğunu anlat o zaman."
'Senin hakkında birkaç gerçekten bahsettim' diyemezdi ki. Sinirlenirdi Jisung ve Minho'nun en son istediği şey bile değildi bu.
Ellerini gözlerini örten beyaz bezinde gezdirdi. "Ben sadece," diye mırıldandı. Yanakları daha da pembeleşmiş, Jisung gördüğü manzara karşısında hayrette düşmüştü. Onu bu kadar utandıracak ne olmuş olabilirdi başka?
"Ben sadece onun yanında küçük bir çocukmuşum gibi hissettim Jisung, korunmaya ihtiyacım olduğunu ve beni koruyacak kişinin o olduğunu hissettim ve... Ve bundan nefret etmedim, zayıflık olarak görmedim."
Sessiz kaldı Jisung. Zayıf görünmemek için binlerce şey yapan varisten beklemediği bir şeydi bu.
Kıskandı. Kendi yanında değil de kralın yanında bu zayıflığını, onlara göre bir zayıflıktı bu, göstermesini ve bunu anlatırken çocuksu bir heyecan, utanç duymasını kıskandı. Belki de onu asıl kıskandıran şey varisin dudaklarında oluşan küçük gülümsemeydi.
Karşı taraftan bir ses alamayınca gergince elleriyle oynadı Minho. Ona kralla yaşadığı şeyleri anlatmayı istemiyordu bu yüzden. Onun lanet duyguları yüzünden çünkü en sonunda kırılan o oluyordu.
"Gidelim," diye mırıldandı Jisung ve konuyu değiştirme gereksinimi duydu. Minho'da daha fazla uzatmadı elini ona doğru uzattı.
Jisung kendisine doğru uzatılan eli es geçip varisin beline yerleştirdi elini ve yürümeye başladı. "Ne diye halkı görmeye gidiyoruz anlamış değilim."
"Gelenek," diye mırıldandı Minho. Saçmalık. Göremiyor olmasına rağmen halkın içerisine girecek olması tam bir saçmalıktı. Ya kendisine zarar vermek isteyen birisi çıkarsa ya da öldürülürse...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Twisty/ Bangİnho
FantasyÖlmek istemeyen Ay Krallığının tek varisinin yapması gereken iki şey vardı: Kraliyetinden kaçmak ve kendini güvenceye almak için Güneş Krallığının kralı ile evlenip tahtın başına geçmek.