11

708 89 14
                                    

Bol bol yorum istiyorum..

...

"Minho," diye bağırdı Vien ellerinin arasından kayıp giden varisin arkasından.

Kafasını çevirip durmuş, boş boş kendisine bakan bedenlere baktı bir öfkeyle. Onlara bir açıklama yapma gereksinimi duymadan belinde ağırlık yapan kemerini çıkartıp kenara attı ve derin bir nefes alıp kendisini soğuk suya bıraktı.

"Vien," dedi şokla Chan. Bu fırtına da denize girmek delilikti.

Jisung'un "Minho," diye fısıldayarak iskelenin ucuna yaklaşması ile neler olduğunu fark eden Chan, biraz önce kılıç savurduğu bedenin kolunu tutup Minho'yu kurtarmak için aptalca bir harekette bulunmasını engelledi. Krallığındaki herkes -herkes demek ne kadar doğruydu bilinmez- oldukça iyi yüzücüler olsa bile kimse bu fırtınaya kafa tutamazdı.

"Bırak beni." Kralın elini ittirdi sinirle Jisung. Sanki kendisi hiçbir şey yapmamış gibi vârisi buraya getiren kralı suçlu buluyordu.

"Denize girerek ona yardım edemezsin."

Kılıcını beline yerleştirip muhafızların, denizcilerin bağırışlarının geldiği yere doğru koştu Chan.

Denizdeki iki bedenden bahsediyorlardı ve onları kurtarmaları gerektiğine dair bir şeyler mırıldanıp harekete geçmişlerdi.

"Neler oluyor," diyerek yanına gelip kolunu tutan Seungmin'e çevirdi gözlerini. Koşuşturmayı görmüştü fakat peşlerinden gitme gereksinimi duymamıştı. Sonraysa duyduğu bağırış sesleri onu buraya getirmişti.

"Prenses," diye bağırdı denizcilerden biri, yakaladığı bedenle yukarı çıkmaya çalışıp her yüzlerine çarpan dalgada geri denizin altını boylayan bedenlerden birini görmüş gibi.

Gözleri büyüdü Seungmin'in. "Vien!"

Denizcilerden bir diğeri ise "Kralın eşi," diye bağırdığında Seungmin'in arkasındaki Felix onlara yardım edebileceğini düşünerek koştu.

Belini tutan prensesin omuzlarını tutup onu aşağı çeken varis öksürdü. Vien, varis yüzünden suyun altına giren kafasını çıkartıp yuttuğu tuzlu suyu tükürdü ve "Hareket etme," diye mırıldandı. Varisin korkarak yaptığı her hareket onları batırıyordu. Yüzlerine çarpan her dalga onları yeterince zor duruma sokmuyormuş gibi bir de bu eklenince yuttukları tuzlu su sayısı giderek artıyordu.

"Ne kadar da aptalsın Vien." Çenesini Vien'in boynuna yaslayıp öksürdü tekrardan. "Peşimden atlayacak kadar aptalsın gerçekten."

"Seni bırakmamı istemiyorsan sus."

Vien'e daha sıkı sarıldı Minho. Islak elini yüzünde gezdirip kapalı gözünü zar zor aralayıp etrafına bakındı. Deniz resmen hareket ediyordu, fırtınadan dolayı. Askerlerin ve denizcilerin yardım etmek için çabaladıklarını fark etti.

Sonraysa gözü denizin içerisinde, dalgaların arasında hareket eden bir şey fark etti.

"Vien," diye bağırdı. "Vien, oradaki şeyde ne?"

Varisin tekrardan hareketlenmesi ile suyun içerisine tekrardan batan Vien, çıktığında sinirli bir şekilde varisin işaret ettiği yere baktı.

"Bir şey değil. Köpek balığı."

Oldukça rahat bir ifade ile kurduğu bu cümleyle varise baktı Vien. Karadayken kursaydı bir sorun olmazdı lakin şu an onun yuvasında, onun yemekleriydiler.

Gözleri büyüdü Vien'in. "Köpek balığı," diye tekrarladı. Lanet birkaç köpek balığı tarafından parçalanmak istemiyordu, varisin de istemeyeceğini bilerek hareketlendiğinde korkuyla ona daha sıkı sarıldı Minho ve yüzlerine çarpan dalga yüzünden battılar tekrardan.

Twisty/ BangİnhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin