-34- A Little Help

565 59 37
                                    

Yeniden hikayeme hoş geldiniz. Görüyorum ki okunma sayısı ve oy sayısı arasında muazzam bir fark var. Oy verenlere lafım yok haşa lakin diğer okuyucular canımı haddinden fazla sıkıyor. Lafı daha fazla uzatmaya gerek yok, oy verin, lütfen. Ne kadar çok oy ve yorum gelirse o kadar hızlı bölüm yazabiliyorum sonuçta. Keyifli okumalar dilerim.

Jeongguk'un bu pis işlere nasıl bulaştığını anlatmasının üzerinden tam olarak bir hafta geçmişti.

Taehyung beklediğinden daha sakin bir tepki vermiş ve kendisini suçlamadığını açıkça dile getirmişti.

Bir haftadır evde istirahat ediyordu. Yoongi'nin verdiği ilaçları düzenli olarak alıyor ve yemeklerini aksatmadan yiyordu.

Bu bir hafta boyunca Taehyung biraz daha sessizleşmişti. Araları bozuk değildi ama sanki kafasında bir şeyleri ölçüp tartıyormuş gibi bir hali vardı.

Jeongguk üzerine gitmemek adına hiç bir şey sormamıştı. Her ne kadar yaralı olsa da sabah erkenden kalkıyor küçüğünü kaldırıp kahvaltı yaptıktan sonra onu okula bırakıp eve geliyordu.

Aynı şekilde çıkış vakti geldiğinde tekrardan okuluna gidip genç çocuğu alıp eve geliyorlardı. Bir haftadır bu düzen böyleydi.

Sabahları kahvaltıyı Jeongguk hazırladığı için Taehyung ona izin vermeyip akşam yemeğini kendisi hazırlıyordu.

Jeongguk küçük olana okula gittiği için dinlenmesi gerektiğini söylese de Taehyung onun dediklerini umursamayıp kendisini salona gönderip yemekleri yapıyordu.

Her akşam Yoongi evlerine geliyor eski bandajı değiştirip yarasının ne halde olduğunu kontrol ediyordu.

O sıradaysa Taehyung gözleri kapalı bir halde yanlarında durup Jeongguk'un elini tutuyordu.

Küçük olanı kan tuttuğu için Jeongguk ona gitmesini söylese de Taehyung onu yalnız bırakmak istemediği için yanlarında kalıp sıkı sıkıya elini tutuyordu.

Koca bir nefes aldı Jeongguk. Uzandığı koltukta tavanı izliyordu. Yeontan ise kucağında yatıyordu.

Artık işi bırakmıştı. Ama bundan sonrasında neler olacağı asıl önemli olandı. Yeterince nakit parası vardı. Hesabında da yüksek bir miktar vardı, sorun para değildi.

Sorun dışarıdakilerdi. Onu tanıyan ve birlikte iş yapmış olduğu herkes büyük bir sorun teşkil ediyordu.

Sonuçta o bir kiralık katildi. Ve çok can almıştı. Evet masum kimseyi öldürmemişti şu vakte kadar ama herkes kendine göre masum değil miydi?

İşini temiz bir şekilde halleder arkasında da hiç bir iz bırakmazdı. Yine de içini yiyip bitiren bu düşüncelerine mani olamıyordu.

Kendisini öldürdüğü kimsenin yakınlarından birisinin tanımadığına emindi, aynı zamanda da değildi.

Düşünceleri onu yiyip bitirirken kucağında yatan köpeğin huysuzlanıp kapıya doğru koşmasıyla ayağa kalktı Jeongguk.

"Tan? Ne oldu?" Köpek bir kendisine bir kapıya bakıp durduğunda Jeongguk ayağa kalkıp köpeğin yanına gitti.

"Tuvaletin mi var yoksa?" Diye mırıldandığında Yeontan'ın havlamasıyla tebessüm edip askılıkta duran tasmasını köpeğin boynuna geçirdi.

Üzerine kalın bir şeyler giyip köpeğin tasmasını eliyle kavrayıp beraber dışarı çıktılar.

Biraz çevrede dolandılar. Yeontan ihtiyaçlarını giderdikten sonra Jeongguk kolundaki saate baktı. Taehyung'un çıkmasına yarım saatten daha az kalmıştı.

Silenced  ●Taekook●Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin