-28- First Snow

747 83 21
                                    

Yok olup gitsem de
Sonumu görsem
Ölümü tatsam da
Yenilmem yine de
Yitip gitsem de
Sonumu bilsem
Ölümü tatsam da
Yenilmem yine de
Senin için bütün zaferlerim
Kalktım sessizce, yanından
Yeni güne karıştım
Nefesin havada altın tozu
Yabancıyım bu duyguya

Demir Demirkan- Zaferlerim


Keyifli okumalar dilerim.

-Bir Ay Sonra-

Taehyung okuldan çıkmış, arkadaşına veda edip evlerine doğru yürümeye başlamıştı. Bugün Jeongguk kendisine mesaj atıp kendi başına eve gidip gidemeyeceğini sormuştu.

Taehyung kendi başına eve gidebileceğini söyledikten sonra onu onaylamış, dikkatli olmasını söylemişti.

Küçük olan her ne kadar kendisini neden almaya gelemediğini merak etse de soru sorup Jeongguk'u rahatsız etmemek için bir şey söylememişti.

Başına herhangi bir bela almadan sağ salim evlerine varmıştı. Yeontan kapının açılmasıyla koşarak küçüğe doğru koşmuştu.

Taehyung kollarını açıp kendisine doğru koşan köpeğine sıkı sıkı sarılıp öpmüştü.

"Tanniee beni özledin mi?" Köpek çocuğun esmer tenini küçük pembe diliyle yalayarak yanıtlamıştı.

Taehyung köpeğinin bu tatlı hallerine kıkırdayıp içeri girmişti. Yeontan'ı yere indirip boşalan mama kabını doldurdu.

Büyük bir iştahla kabında ki yemeğini yiyen köpeğe gülümseyip odasına gitti. Üzerinde ki okul üniformasını çıkartıp yerine astı.

Banyoya gidip elini yüzünü yıkadıktan sonra acıkan karnını doyurmak için mutfağa girdi. Dolabı açtığında evde neredeyse hiç bir şey kalmadığını gördüğünde iç geçirdi.

Alış-veriş yapmaları gerekiyordu. Evde olan malzemelerle kendisine sandviç hazırlayıp salonda ki koltuğa yerleşti.

Bir yandan sevdiği animasyonu izlerken diğer yandan da yemeğini yedi. Koltuğa uzanıp başını yastığa yasladığında hafiften mayışmıştı. Bir yandan ise kendisine uyumayacağına dair sözler ediyordu.

Ve başarısız olmuştu. Jeongguk eve geldiğinde koltukta kedi gibi kıvrılıp uyuyan Taehyung'u gördüğünde gülüp yanına gitti.

Saat geç olmuştu ve eğer şimdi uyursa gece ne uyurdu ne de kendisini uyuturdu. Ayrıca aç karnına yatmasını istemiyordu bu yüzden eliyle saçını okşayıp yanağına küçük küçük buseler kondurarak küçüğü uyandırdı.

"Jeongguk?.." Yeni uyandığını belli eden boğuk sesiyle konuştuğunda Jeongguk kıkırdadı.

"Günaydın küçük kaplan." Küçük olan elini yumruk yapıp gözünü ovarken yavaşça yerinde doğruldu.

"Hoş geldin, ne zaman geldin ki?"

"Şimdi geldim küçüğüm. Çok mu yoruldun sen de burada uyuyorsun böyle?" İki yana başını salladı.

"Hayır aslında uyumayacaktım ama bir baktım uyuya kalmışım." Jeongguk onun bu sevimli hallerine güldü. Kapının önünde ki poşetleri alıp mutfağa götürdü.

Silenced  ●Taekook●Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin