26: Ateşin Yansıması

576 42 3
                                    



Kaya

"Telefonunu kullanabilir miyim?"

Şöminenin ateşini ayarlamaya çalışan Taylan'ın yanına ilerledim. Gözlerini bana çevirmeden cevap verdi.

"Hayır."

Kaşlarımı çattım. "Neden ya?"

"Önümüzdeki dört gün benim dışımda kimseyle konuşmayacaksın çünkü."

Gözlerimi kırpıştırdım. "Öyle olmaz lan Bodrum katına kitle istersen mazallah yanlışlıkla pencereden başka birini görürüm." Dedim alayla.

Gözlerini bana çevirdi ve bir nefes verdi. "Sus da git atıştıracak bir şeyler getir."

Sinirle ayaklarımı yere vurup çekildim ve mutfağa yürüdüm. Arkamdan güldüğünü duyarken kaşlarımı çatarak buzdolabına ilerledim.

Telefonsuzdum ve normalde iki dakika telefonum elimde olmazsa kavga çıkarırdım ama şimdi Taylan bana habire güldüğü için kavga da çıkartamıyordum. Bana sert davranmıyordu, bağırmıyordu, ne kadar sinir edersem edeyim bana zarar vermiyordu. Normalde ya kolumu sıkar ya da bağırırdı ama bunların hiçbirini yapmıyordu. Yemekten sonra bile üstüne gitmeyi denemiştim ama ya benimle dalga geçmişti ya da gülmüştü. Belki cidden çabalıyordu.

Adam bana sakso çekmişti.

Evet çabalıyordu.

Dolabı kapatıp poşetlerdeki cipsleri bir kaseye doldurdum ve yanında birkaç atıştırmalık koyup içecekleri de aldım. Elimdeki tepsiyi salondaki sehpanın üzerine bırakırken Taylan yanıma geldi.

"Film izleyelim? Ne dersin?"

Koltuğa otururken gözlerine baktım.

"Sen film sevmezsin ki."

"Sen seversin ama." Diye cevap verip yanıma oturdu. Dudaklarımda bir gülümseme oluşurken o görmeden hemen sildim.

"Tamam o zaman ben seçeceğim ver." Elinden kumandayı alıp şöminenin üzerinde duran televizyona çevirdim bakışlarımı. Bilgenin burada satın aldığı tonlarca film ve oyun vardı.

İstediğim filmi açıp masadaki cipslerden birini aldım ve kucağıma koydum. Taylan'ın gözleri masada gezindi.

"Bira yok muydu?"

"Hayır içemezsin."

Kaşlarını kaldırdı. "Nedenmiş?"

"Çünkü o kadar çok alkol tüketiyorsun ki artık ağırdan al." Dedim sertçe. Cidden öyleydi, çok fazla içiyordu.

Durdu ve gözlerini üzerimde gezdirdi. Ben ona bakmadan televizyona baktım bir süre. Sonra ise bir şey demeden masadaki kolalardan birini aldı.

Beraber açtığım filmi izlemeye başladık. Aksiyon romantik bir filmdi, zaten uzun zamandır izlemek istiyordum ama depresyonda film izlenmiyordu. Taylan ise sesini çıkarmadan filme bakıyordu. Aramızdaki mesafe sinirlerime dokundu bir süre sonra. Normalde birbirimize sarılarak falan izlememiz lazımdı ama Taylan benden uzakta duruyordu. Kaşlarımı çatarak başımı ona çevirdim. Bana bakmadı filme odaklanmış gibiydi.

Yavaş yavaş yanına yaklaştım ve dizlerimiz birbirine değince durdum.

"Kaya."

"Hımm." Dedim bir şey belli etmemeye çalışarak.

"Niye yapışıyorsun koala gibi?"

Sorduğu soruyla kaşlarımı çatarak arkama yaslandım.

"Sen neden yapışmıyorsun?"

Gurur. /bxb/ (Nefret'in yan kitabı.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin