Kaya"Bende bende.."
Uzanıp çilekli kurabiyelerden bir tane kaptım oturduğum yerden.
Kurabiyeyi ısırırken masada oturan Erim ve Alperen ve Bartu da aynı şeyi yapmıştı. Bize kurabiyeleri uzatan Bilge saniyesinde boş tabakla karşılaşınca gözlerini devirdi. Aşırı mükemmel bi el lezzeti vardı suç bizde değildi.. mesela ben yapmaya kalksaydım bu kurabiyelerle çivi bile çakabilirdiniz.
Bilge bir tabağa tekrar doldurup masanın ortasına bıraktı. Bu sefer herkesin elinde zaten kurabiye olduğu için kimse almak için acele etmedi.
"Okul nasıl gidiyor Bartu?" Alperen gözlerini ona çevirdi. Bartu ise dirseğini masaya yaslanmış bir şekilde ona baktı.
"Mükemmel. Üstten çok fazla ders alıyorum hemen bitirmek için."
"Ben oraya gitsem geri bile dönmem adam döneceğim diye uğraşıyor.. tabi zengine başka." Dedi alayla Erim, kıkırdadım.
"Sevgilimle beraber olmak istiyorum.." diye mırıldandı abisiyle göz temasından kaçınıp.
"Doğru Şükrü'yü İngiltere'ye götürmeye kalksan daha fena olur." Dedim sırıtarak.
"Acaba ileride ne halde olacağız.." diye mırıldandı kahvesinden bir yudum alan Alperen. Normalde eve gidecekti ama Bilgenin kurabiye yaptığını fark edince kalmaya karar vermişti. Birbirlerinden nefret ettiği zamanları hatırlayınca bu halleri gözüme aşırı tatlı geldi bi anda. Tamam hala atışıyorlardı ama bu onların sevgi gösterme biçimi gibi bir şey olmuştu artık.
"Sizi bilmem ama ben bu gidişle mülteci bile olamıyorum galiba. Üniversiteyi bitirmekte bu kadar zorlanır mı lan bi insan? Yaşıtlarımın hepsi kafelerde sürtüyor ben bütlere kalmayayım diye götümü yırtmaktan burnumu dışarı uzatamıyorum."
Erimin isyan eden sesiyle aklıma benim de bi okulum olduğu geldi. Seneye artık gitmem lazımdı çünkü elime işimi almam gerekiyordu.
"Az kaldı kanka zaten seneye bitiyor." Diye yanıtladı onu Bilge.
"Sen baba parası yemeye devam mı?" Siye sırıtarak sordu Alperen.
Bilge gözlerini devirdi. "Evet, asla bırakmayacağım." Diye alayla konuştu. Sonra ise tekrar cevap verdi. "Ege annesinin kafesini devralacak sanırım.. annesinin durumunu biliyorsunuz kadın hastalığı yüzünden zor çalışıyor. Ege de Üniversiteyi bırakmak istiyordu zaten."
Önümdeki kahveyi karıştırırken ona baktım. "Yani zaten bu devirde zor ya.." diye mırıldandım. Haklıydı, annesi zaten evi geçindirmek için zora sokuyordu kendini. Bir sessizlik oluştu bir süre.
"Umarım ileride de aynı arkadaş grubuyla birlikte oluruz." Diye bozdu sessizliği. Sanırım herkes bunu düşünüyordu ki direkt olarak ona baktık.
"Umarım." Diye cevap verdi Bilge. "Ayrılmayız oğlum biz."
"Ben arkadaş grubu meclisine dahil miyim? Ona göre ayrılırsınız kanka ya da ayrılmazsınız diyeceğim.."
Sırıtarak Alperen'e baktığımda erim onun koluna vurdu alayla.
"Tabii oğlum. Daha çok ihanet edeceksin Kayaya sen." Diye kendi kendine espri yaptı.
"Adım çıktı dokuza inmiyor sekize amına koyayım.." diye söylenip arkasına yaslandı.
"Ben alıştım artık ya." Dedim. "Artık En son sevgilimin annesinden de bi darbe yiyince hayatıma hiç mi doğru insan almıyorum diye düşünmeye başladım." Sırıttım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gurur. /bxb/ (Nefret'in yan kitabı.)
Teen FictionOkumak için Nefret kitabındaki Taylan ve Kaya sahnelerini okumanızı öneririm. (Not; diğer kitabı okumadan başlayabilirsiniz ama diğer karakterlerden spoiler yemeniz mümkün.) - Yetişkin içerik ✔ Küfür, Cinsellik ve kişiyi olumsuz etkileyecek davranış...