52: Her Zaman, Her şekilde ve Sonsuza Kadar.

493 40 11
                                    



Kaya

Hayatımın bu kadar hızlı değişip şekillenmesi oturup düşünmeye başladığımda beni gerçekten şoka sokmuştu.

Sanki daha dün gibiydi Taylan gittiği için kendime acı çektirdiğim günler, sanki daha dün sarp ve Taylan arasında seçim yapmaya çalışıyordum, sanki daha dün Sarp bana ara sokakta saldırmaya çalıştığında Taylan beni kurtarmış gibiydi.

Ve dün Sarp gerçekten ölmüştü.

Taylanın bir gram üzüntü duymadığını biliyordum çünkü Aylini düşünüyordu. Bugün sabah beraber onun mezarına gittiğimizde duyguları değişmiş gibiydi, daha rahatlamıştı sanki. Biliyorum kötüydü biri öldüğü için rahatlamak ama sonuna kadar hak veriyordum ona. Sarp kim bilir kaç hayatı daha böyle karartmıştı. Ona destek olmak istedim, her zaman. Bu yüzden onunla mezara gitmeyi kabul ettim. Mezarlıktan el ele çıktığımızda da bana yandaki çiçekçiden Lale alıp gelmişti, her zaman yaptığı gibi.

Şimdi ise eve geri dönmüştük, Bilgenin yanına gitmek istediğim için. Dün ona bağırdığım için pişmanlık duymuş olmama rağmen utandığım için gidememiştim. Şimdi ise tam sırasıydı çünkü Taylan akşam beni bi yere götürmek istediğini söylemişti, hazırlanmak için eve uğramam gerekiyordu.

Bilgenin yanına doğru adımladım, bilgisayarın başında oturuyordu kendi odasında.

"Hey.."

Bakışları bana döndü.

"Ne oldu?"

Yavaşça yanına adımladım ve masaya oturdum. Kollarını göğsünde birleştirip arkasına yaslandı ve konuşmam için beni bekledi.

"Özür dilerim.." diye mırıldandım.

"Herkesin içinde bana bağırdığın için mi?" Dedi alayla. Ama sesinde sertlik yoktu.

"Hı hı." Diye mırıldandım. "Bazen kendimi kaybediyorum."

"Biliyorum, evdeki sinir hastası insanların sayısı bir elin parmağını geçiyor." Sırıttı.

Gülmeden edemedim. Sonuna kadar haklıydı. Taylan ve bilge sinir hastalarının başını çekiyordu. Ege'yle ben onların yanında daha sakin kalıyorduk aslında. Sanırım denge de buradan geliyordu.

"Affedildim mi?" Uzanıp saçlarını karıştırdım. Gülerek elimi ittirdi.

"Bir daha bağırırsan masayı götüne sokarım." Dedi aniden sertçe.

"Tamam sokarsın söz." Dedim ve sırıtarak uzanıp boynuna sarıldım. Cidden sokardı bu arada..

Bilgenin hayatımdaki yeri çok farklıydı, herkesten çok destek olmuştu bana ve sanırım gelecekte değişmesini asla istemeyeceğim bir şeydi bu. Hatta Taylan ve Ege'yi gönderip o, ben ve kömür hayatımızı geçirebilirdik.

Sarılışıma yavaşça karşılık verip geri çekildi. Sonra gözlerinde garip bir bakış gelip geçti.

"Ne zaman gidiyorsunuz?"

"Nereye?"

"Akşam.. Taylan seni dışarı çıkaracak ya."

Kaşlarımı çattım. "Sen nerden biliyorsun lan Taylan daha yeni söyledi bana."

"Ben bilirim. Bu evde benim bilmediğim hiçbir şey yok."

"Allah Allah." Dedim alayla ama gülerek masadan aşağı indim. "Ben üstümü giyinmeye gidiyorum.."

Sandalyesini ben odanın çıkışına giderken bana doğru çevirdi hızla.

"Kaya.."

"Noldu?" Çıkmadan önce ona döndüm.

Gurur. /bxb/ (Nefret'in yan kitabı.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin