Gurur. /bxb/ (Nefret'in yan kitabı.)

45: Çok Güzelsin

Kaya

Gözlerimi yavaş yavaş açtım yüzüme vuran güneş ışığı yüzünden.

Vücudumu saran kollar kaşlarımı çatmama sebep olurken hafifçe başımı çevirip yana doğru baktım.

Yanımda uyuyan Taylanı görmemle çatılan kaşlarım eski haline dönerken anlık olarak içime dolan huzurla bedenimi sıkıca tutan kolları nedeniyle zor da olsa ona doğru dönerek göğsüne sokuldum. Bedeninin sıcaklığı hoşuma giderken nefesini saçımda hissediyordum.

Tabi huzurlu dakikalarım aklıma gelen şeyle son buldu.

Dün olanları yavaş yavaş aklıma getirirken hızla kollarından kurtuldum ve benim telefonum olmadığı için Taylanın üzerinden kendimi atarak onun telefonunu alıp saate baktım. Daha sabahın altısıydı. Bir nefes verirken bacaklarımda ve kalçamda hissettiğim ellerle geri çekilmem bir oldu.

"Kaya napıyorsun tepemde?"

Taylanın uykulu sesiyle yerimde doğrulup karnının üzerine oturdum en yakın orası olduğu için.

"Asıl sen ne yapıyorsun?" Dedim hızla. "Ne yapıyorsun yatakta??"

Gözlerini açmadan tek kolunu anlına yaslayarak cevap verdi.

"Uyuyorum." Dedi mırıldanarak.

Kolunu tutup yüzünden çektim gözlerini açması için.

"Kadın evlatlıktan reddetmedi bi de kalpten öteki tarafa götürmeyi mi planlıyorsun?" Dedim alayla ve karnının üzerinde bir kez zıpladım uyanması için. Başarılı da oldum çünkü gözlerini açtı yavaşça.

Elleri direkt olarak kalçalarıma giderken kaşlarımı çattım.

"Annemle konuştum ben." Dedi tekrar gözlerini kapatırken.

Elimi uzatıp yanağına koyduk ve hafifçe vurdum. "Ne demek konuştum? Ne dedi? Ne oldu? Anlatsana!"

"Bağırma çocuk.." ben hala cevap vermesi için onu zorlarken bir iç çekti ve gözlerini tekrar açtı. "Sen merak etme orasını."

"Ne demek etmeyeyim? Ben senin sevgilinim biliyorsun dimi?"

"Biraz daha tepemde bağırmaya devam edersen eski sevgilim olacaksın." Dedi alayla. Yaptığı espriyle koluna vurdum sertçe.

"Mahvederim seni!" Dedim sinirle o ise gözleri kapalıyken gülmeye devam etti.

"Aman ne yaparsan yap." Dedim en sonunda ve kucağından kalkmak için hamle yaptım ama kalçamı tutan elleri sıkılaştı, gitmeme izin vermedi. Ellerimi ellerinin üzerine koydum ve çekmeye çalıştım daha da sıktı, acıttığı içinden ağzımdan hafif bir ses çıktı.

Gözleri yavaşça aralandı, gülümsemesi yok olurken gözlerindeki farklı bir bakışla bana baktı. Kaşlarımı çattım.

"Bıraksana.." diye mırıldandım.

Aniden kendimi onun altında buldum. Kollarımı tutup iki yandan yatağa bastırdı ve üzerime çıktı. Gözlerim hızla açılırken dudaklarındaki sırıtışı gördüm.

"Seni özledim." Dedi fısıltıyla.

"Taylan hayır. Annenler var yan odada saçmalama." Dedim hızla ve gergince.

"Duvarlar o kadar ses geçirmiyor.." diye mırıldanıp kafasını boynuma gömünce karnım hissettiğim şeyler yüzünden kasılsa da hafifçe üzerimden ittirdim onu.

"Asla olmaz burada." Dedim. "Müstakbel kayınvalidem beni en baştan reddedecek senin yüzünden." Diye söylenerek ayağa kalktığımda sanki elinden şeker alınmış çocuk gibi baktı bana.

"İyi git.." dedi ve kendini yatağa geri bırakıp yorganı üzerine çekti. Bu haline gülmemek için kendimi zor tutarak etrafa bakındım. Hiç kıyafetim yoktu.

Sanki düşüncelerimi duymuş gibi yorganın altından boğuk gelen sesiyle konuştu.

"Bugün alışverişe çıkarız, şimdilik yana birkaç kıyafet koydum giy onları."

Gözlerimi yana doğru çevirdim ve kıyafet yığınını görünce oraya doğru ilerledim. Kendime uygun birkaç şey bulup odadaki banyoya girip kapıyı kapattım hemencik.

💫

Duşta o kadar çok vakit geçirmiştim ki ben havluyu belime sarıp banyodan çıktığımda Taylan üzerine bir şeyler giymiş ve yatakta telefonuyla ilgileniyordu.

"Sonunda.." diye mırıldandı ama başını kaldırınca kaşları çatıldı direkt olarak. "Kaynar suyla falan mı yıkanıyorsun sen? Vücudun kıpkırmızı olmuş."

Omuz silktim. "Soğuk suda yıkanamam, ılık olunca da hoşuma gitmiyor." Diye açıklama yapıp saçlarım için aldığım diğer havluyla saçımı kuruladım.

Bu sırada elindeki telefonu kenara bırakıp yanıma geldi ve ben boy aynasının önünde dururken o arkama geçti, aynadan yüzüme baktı.

"Bembeyaz cildin var zaten süt gibi. Mahvedeceksin." Diye söylendi. Dudaklarımda bir gülümseme oluştu aynadan aynı şekilde ona baktım.

"Zaten o kadar da mükemmel bi bedenim yok mahvetsem ne olur ki." Gözlerimi kaçırdım.

Aniden belimdeki havluyu tek eliyle açmasıyla havlu ayaklarımın dibine düşerken şokla aynadan ona baktım.

"Taylan manyak mısın?"

"Kes sesini." Tek eliyle çenemi kavradı ve aynadan kendime bakmamı sağladı. Gözlerimiz aynadan tekrar birleşince utançtan kızarmadan edemedim. Onca şey yaşamış olmamıza rağmen hala beni heyecanlandırmayı nasıl başardığına dair hiçbir fikrim yoktu.

"Çok güzelsin aptal çocuk. Gördüğüm en güzel şeysin."

Nefesim hızlanırken dediği şey yüzünden daha da kızardım. Normalde bilge falan bana güzelsin derse yalandan bir gülüş yollayıp teşekkür falan ederdim ama bunu Taylanın ağzından duymak çok.. çok farklı hissettirmişti.

"Bakma öyle söyle hadi."

"Neyi?"

"Çok güzel olduğunu."

Çenemi tutan eli sıkılaşırken bedenine yasladığım bedenim hafifçe titredi.

"Tamam ya güzelim."

"Düzgün söyle."

"Çok güzelim Taylan oldu mu!?" Dedim hafifçe gülerek. Onun yüzünde de bir gülüş oluşurken çenemi tutup kafamı arkaya atmamı sağladı ve dudaklarıma sıkı bir öpücük kondurdu.

"Aferin." geri çekildi ve yatağa geri dönerken kalçama sertçe vurmayı da ihmal etmedi.

Kaşlarımı çatarak ona bakarken hala çıplak durduğumu fark edince hızla yerden havluyu aldım ve giyinmek için banyoya geri döndüm çünkü kıyafetlerim oradaydı.

Bi yandan da hala hızlı atan kalbim yüzünden dudağımı ısırdım.

Taylan cidden değişiyor muydu yoksa bana karşı gittikçe daha da güçlü hisler beslediği için mi bu halini görebiliyordum bilmiyordum.

—

Biraz daha soft yazayım dedim..