Gurur. /bxb/ (Nefret'in yan kitabı.)

30: Ateşli

Kaya

"Taylan hayır diyorum!"

Oflayarak peşinden odaya girdim ve kapıyı hızla kapattım. Bana hiç aldırmadan sinirli ifadesiyle çantasından bir şeyler aradı.

O kadar sinirliydi ki ben bile korkuyordum şu an ondan. Ege bile durduramamıştı onu. Şimdi ise cidden sarpı öldürmeye falan gidiyordu ve ben küt küt atan kalbimle onu durdurmaya çalışıyordum.

"Çekil önümden." Sesi deli gibi sinirli çıkıyordu. Korksam da belli etmeden önünde durmaya devam ettim.

"Hayır!"

Ateş saçan gözlerini bana yöneltti ve üzerime yürüdü. Yutkunup başımı kaldırdım ve suratına baktım. Ne kadar korksam da beni elini kaldırmayacağını bildiğim için öylece dikildim önünde.

Eh, elini kaldırmadı.

Bedenimi tutup yana doğru ittirdi ve kapıya ilerledi. Gözlerimi kırpıştırdım ama saniyeler içinde kapıya yasladım bedenimi ve anahtarı alıp kapıyı kilitledim.

"Nah çıkarsın!" Dedim sinirle.

Öylece durup dururken katil olmasına izin veremezdim. Selin zaten ilgilendirmiyordu beni, Sarp ise daha önce zaten vücudumu görmüştü.. tabi bunu dile getirirsem Taylan Sarpı birde bunun için döverdi. Ateşe körükle gitmenin anlamı yoktu. Yaptığı şey zaten kötüydü yani kendi kendilerine kötülük bulaştırmaya devam edeceklerdi sonuçta, biz onlardan uzak dururduk. Ama Taylan daha çok kır dök tarzında bir adamdı ve sinirlenince gözü hiçbir şey görmüyordu.

Yaslandığım yerden elimdeki anahtarı arkama doğru sakladım. Sinirli suratına rağmen alaylı bir ifade takıntı.

"Cidden mi? Kaya seni tek hamlemle yere yapıştırırım. İki katınım ben senin."

Gözlerimi kıstım. "Bana vurmazsın."

Alaylı ifadesi silindi. "Denesene."

Şaşkınlıkla suratına bakarken afallanmamdan yararlandı ve hızla elimden anahtarı kapıp kapıyı açtı. Hemen kendime gelip arkasından fırladım.

"Ya dur lütfen!"

Arkasından gelirken bilge ve Ege oturdukları yerden kalktılar. Eray yirmi dakika önce gitmişti, Erimde sezerin odasındaydı. O yüzden salonda sadece ikisi vardı konuşuyorlardı sanırım biz odaya girmeden önce.

"Taylan." Ege seslense de Taylan ona bakmadan kapıya ilerledi ve deri ceketini sırtına geçirdi hızla.

Olduğum yerde durdum ve ayağımı yere vurdum sinirle.

"Sana yemin ederim eğer o kapıdan çıkıp gidersen seni bir daha asla, ama asla affetmem!"

Dediğim şeyle kapıyı açacakken eli kapının kolunda kaldı. Nefes nefese olduğum yerde gergince onun sırtına doğru baktım. Bedeninin gerildiğini anlamıştım direkt olarak. Durdu öylece.

Saniyeler sonra açtığı kapıyı geri kapattı ve bana döndü. Yüzündeki sinir hala aynı ateşle yerinde duruyordu. Üzerime doğru geldi, başımı kaldırıp ona baktım.

"Kaya sen istesen de istemesen de ben o herifin ebesini öyle sert sikeceğim ki nereden geldiğini asla unutmayacak o orospu çocuğu!"

Yüzüme doğru bağırdığı için kaşlarımı çattım. Lafına devam etti.

"Ayrıca ne diye durduruyorsun lan beni!? Hayır koruduğunu falan düşüneceğim!"

Afallamayla suratına baktım. "Taylan sen geri zekalı mısın?" Diye sordum sinirle.