KayaAyten teyze kapıdan çıktığından beri aramızda oluşan kısa süreli sessizliği Lina ayağa kalkarak bozdu.
"Ben ne olur ne olmaz diye bi limonlu su yapayım." Dedi yarım yamalak Türkçesiyle.
Hala tuttuğum Taylanın elini bıraktım ve kendime engel olamadan sordum.
"Neden?"
Tuncay abi elindeki çatalla önde duran salatayı tabiri caizse deşerken konuştu.
"Annemin ne zaman hoşuna gitmeyeceği bi olay olsa tansiyonu düşer de." Dedi alayla. "Alıştı artık gelini." Linaya gülümseyerek baktı, Lina da çiçekli elbisesini düzeltir gibi yaparak cilveli bir şekilde kocasına gülümseyerek mutfağa gitti.
Anlık olarak çok özel bir şey izliyormuşum gibi utandığım için bakışlarımı Taylana çevirdim. Bir kez bile içmediği çorbanın içinde kaşığını gezdiriyordu düşünceli bir şekilde. Ne kadar gergin olsam da uzanıp elimle koluna dokundum.
"İyi misin?"
Gözleri bana çevrildi direkt olarak. Kaşlarını çatarak suratıma baktı bir süre. Ben cevap beklerken o kaşığını bırakıp ayağa kalktı ve Ayten teyzenin az önce çıktığı kapıdan çıkıp bahçeye girdi.
Aniden kalktığı için havada kalan elimi yavaşça masaya indirirken birkaç saniye arkasından baktım.
Ne kadar konu onunla ilgili olsa da en azından bana bir şey söyleyebilirdi diye düşündüm.
"Merak etme, sana özel bir şey değildi. Ne zaman kafası karışık olsa insanları görmezden gelir."
Tuncay abinin sesiyle gerçekliğe tekrar dönerken sakince yemek yiyen adama baktım. Omuz silkerek hem karnım aç olduğu için hem de gergin olduğum için önümdeki sebze çorbasına kararsızlıkla baktım. en sonunda çorbayı hafifçe itip ana yemek olan tavuğu önüme çektim. Herhangi bir evrende tavuktan nefret edebileceğimi düşünmüyordum.
"Biliyorum. O yüzden ağlayıp gitmedim." Dedim kendimce espri yaparak. Yine de hafifçe güldü.
"Annem için de endişelenme. Eski kafalı falandır ama çocuklarını mutsuz görmektense kendini ateşe atmayı tercih eder. Onaylamasa da sesini çıkarmaz."
Kaşlarım çatıldı. Ben benim yüzümden Taylanın annesiyle arasının kötü olmasını istemiyordum. Hadi Taylan eşcinsel olduğunu falan açıklamış olsaydı bir gram üzüntü duymazdım ama öyle bir şey söylememişti. Cidden kendini nasıl tanımlıyordu ki? Sanırım ilk önce bunu sormalıydım.
Ben kendi kendime sessiz kalıp yemek yerken Lina da dakikalar sonra bize katıldı.
Ne kadar keyifsiz olsam da onların sohbetlerine katıldım, hatta konuşma şekli beni bile güldürdü. Tuncay abi ise karısına dünya üzerindeki en güzel kadın oymuş gibi bakıyordu ne kadar komik konuşsa da.
Sanırım ben bundan istiyordum.
Gerçek aşkı hissettiğime emindim çünkü Taylan benim her evrende sevdiğim kişiydi bunu biliyordum ve iliklerime kadar hissediyordum.
Onun da bunları iliklerine kadar hissetmesini istiyordum. Her evrende onun aşkı olmak istiyordum.
Taylan
Hızla çıktığım kapıyı kapatıp önümdeki bahçeye baktım. Yandaki masada oturan annemi görmem sadece saniyelerimi aldı.
"Anne."
Sesime cevap vermedi ya da bana dönmedi.
Yavaşça yanına yaklaşıp bahçe masasındaki sandalyeyi çektim ve yanına oturdum. Dirseğini masaya yaslamış bir şekilde beni hiç takmadan ilerideki sahili izliyordu. Hava kararmak üzereydi neredeyse.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gurur. /bxb/ (Nefret'in yan kitabı.)
Teen FictionOkumak için Nefret kitabındaki Taylan ve Kaya sahnelerini okumanızı öneririm. (Not; diğer kitabı okumadan başlayabilirsiniz ama diğer karakterlerden spoiler yemeniz mümkün.) - Yetişkin içerik ✔ Küfür, Cinsellik ve kişiyi olumsuz etkileyecek davranış...