1.BÖLÜM "DAVETSİZ MİSAFİR..."

1.2K 214 291
                                    

    Asiye gözlerini yüzüne vuran güneş ışıklarıyla açtı. Genç kız camdan içeriye giren baharın taptaze kokusuyla canlandığını hissetti, esneyerek gerindi. Çevik hareketle doğrulup yataktan ayaklarını sarkıtarak ayağa kalktı. Banyoya gidip elini yüzünü yıkayarak odaya döndü. Dolabın içinden beyaz kısa kollu elbisesini seçti. Uzun siyah saçlarını dalgalı yapıp açık bıraktı. Beyaz, taşlı babet ayakkabılarını giyerek dışarıya çıktı. Güneş gökyüzündeki yerini almış parıldıyordu. Çiçeklere konan arılar, uçuşan kelebekler, ötüşen kuşlar...

    Rüzgarın hafif esintisi yanağını okşayıp saçlarını uçuşturdu. Rüzgara karşı koşmaya başladı. Çeşit çeşit meyve ağaçlarının arasında durdu. Hangisinden başlayacağına karar vermeye çalıştı. Vişne ağacının en yakın dalını zıplayarak tuttu. Avucuna alabildiği kadar doldurdu. Dalı bıraktığında yanağına vurdu. Canı yansada vişneleri yemek daha cazip gelmişti. Beyaz elbisesinin boynu çenesinden damlayan vişnenin suyuyla kırmızıya boyandı ama sorun edecek gibi durmuyordu. Ağız çevresindeki şireyi elinin tersiyle sildi. Avuç içindeki şire kalıntılarını pasaklı çocuklar gibi üzerine sildi. Topladığı erikleri kucağına doldurup çatır çutur yemeğe başladı. Karnını bir güzel doyurdu. Öyle ki yiyecek yeri kalmamıştı. "Ya rabbi çok şükür." Karnını sıvazlayarak başını gökyüzüne kaldırdı. Asiye rüzgarla hareketlenen yaprakların sesini duydu. Maviyle yeşilin harika uyumunu hayranlıkla izlerken beyaz bulut sinsi sinsi araya sızarak genç kızın görüş alanına girdi. Bulut bir anda dik dik bakan bebeğe dönüştü. Şekeri elinden alınmış küçük çocuğu anımsattı. Dudağı kıvrıldı. Asiye ağlama sesiyle uzandığı yerden doğruldu, arkası dönük kız çocuğu oturuyordu. Elbisesi beyaz, saçları uzun ve siyahtı. Ağlamaktan omuzları sarsılıyordu. Bu çocukda kim? Burada ne arıyor? Annesi nerede?
Ayağa kalkıp adım attığında kalbinin neden bu denli hızlı attığını bilmiyordu.

    "Küçük kız sende kimsin? Burada ne yapıyorsun? Annen nerede?" Omuzları sarsılarak ağlamaya başladı. "Özür dilerim seni üzmek istemedim. Birlikte anneni arayıp buluruz." Küçük kıza yaklaştıkça nefesi hızlandı. Neden bilmiyordu küçük kızı canının yarısı gibi hissediyordu. Elini omzuna koyduğu an rüyadan uyandı. Nefes nefeseydi elleri titreyerek komidinin üzerinden suyu alıp içti.

    Allah'ım nasıl bir rüyaydı böyle? Anlamı ne? Kim o küçük kız?

    Alarmı kapatıp yastığına tekrar gömüldü. Düşünmemeye çalışsada gözlerini kapattığında siyah uzun saçlı küçük kız geldi. Kaç gündür aynı rüya gecelerine misafir olmuş ama bir türlü yüzünü göstermemişti küçük kız. "Allah'ım sen onu koru" duasını edip uykusuna kaldığı yerden devam etti. "Asiye kalkmadın mı sen daha?" diyen annesinin kızgın sesine kadar.

    "Beş dakika daha anne!" diye sızlandı.

    "Kalk hadi kalk, okula geç kalacaksın hala beş dakika diyor bu kız beni delirtecek." Kızgın sesi odayı doldururken perdeleri açtı. Ayşe Hanım kızına kızmaya devam etti. "Yıllardır erken uyanan kızımı kaç gündür ben uyandırıyorum. Uykuyu mu sevdin anlamıyorum ki..." Ayşe Hanım bir konuda haklıydı; son zamanlarda çok uyuyor kendisini yorgun hissediyordu. Eskisi gibi enerjik halinden eser kalmamıştı. Kendiside anlam veremiyor haliyle bu durum ailesini endişelendiriyordu.

    Ayşe Hanımın kesin emriyle kalktı. "On dakika içinde hazırlanıp aşağıya in, beni bir daha yukarıya getirtme." Oflayarak yataktan kalkıp banyoya gitti, ihtiyaçlarını halledip odasına geri döndü. Hızlıca üniformasını giyinip çantasını hazırladıktan sonra aşağıya indi. Merdivenlerin sonuna geldiğinde ise annesinin sesiyle durdu.

    "Asiye, fırından 3 pide al."

    "Tamam" deyip çantasını kapının yanına koyarak kabanını giydi. Fırına giderken mahallenin çocuklarından Mesut önünü kesti. Kaç gündür futbol maçlarına neden gelmediğini sordu. Her boş vakitte çocuklarla maç yapardı ama iki buçuk haftadır maçlara gitmedi. Nedensizce kendini korumaya almıştı. Kendini iyi hissetmediğinden gelemediğini söyledi. "Bugünkü maça kesinlikle geleceksin itiraz istemiyorum." Asiye maçları özlemişti kırmamak adına kabul etti. Saati söyleyip gitti.

İki Dünya Arasında "Aşk"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin