4.BÖLÜM "YANLIŞ KARAR..."

521 164 55
                                    

Adalet Hanımla konuştuktan sonra gerçekleri öğrenmek için kızını aradı. Hayal odasına yeni girmişti, aklında randevusu vardı. Telefonu çaldı. Arayan annem... Ayşe Hanım Hayal'e durumu tüm çıplaklığıyla anlattı. Hayal'de küçük çaplı bir şok yaşadı. Annesiyle konuştuktan sonra Şermin Hanımın odasına gitti. Asistanından hasta muayene ettiğini öğrendi. Sandalyelerden birine oturup bekledi. İçi içini yiyordu kardeşinin bundan sonra yaşayacağı süreci düşünmek dahi istemiyordu. Rahatça doktorluk yapmaya devam ediyor düşündükçe deliriyordu. Yerinde duramayıp kapıya dayandı tam kapıyı açacaktıki içeriden çıkan hastayla karşı karşıya geldi. Geçmesi için yol verip başka hasta girmeden içeriye girip kapıyı sertçe kapattı. Sesle bilgisayarından başını kaldırıp şaşkınlıkla baktı, hızla kendisini toparladı.

"Bu nasıl bir terbiyesizlik, siz kimsiniz?"

"Ben sizin yüzünüzden 17 yaşında bakire haliyle hamile kalan kızın ablasıyım" gözlerinin içine baktı. Anlamamıştı. Ya çok iyi bir yalancı ya da gerçekten...

"Anlamadım" dedi kaşlarını çatarak.

"Şöyle açıklayayım" derken sakince karşısındaki sandalyeye oturdu. Üzerine atlamamak için kendini zor tutuyordu. "Bundan tam iki buçuk hafta önce kız kardeşim için sizden randevu aldım. Ve muayene oldu. Kan testinde ve ultrasonda ağrının nedeni bulunamadı. Sizde elle muayeneye karar verdiniz, aynı günde hem de. Peki sonra ne oldu biliyormusunuz? Biliyorsunuzdur ben yine de size söyleyeyim. Emriyo enjekte edeceğiniz hastanızın yerine kız kardeşime enjekte edildi. Anlayacağınız sizin sorumsuzluğunuzun bedelini benim kardeşim ödedi. Rahim ağzı kanseriyle karşı karşıya
kalmasıda çabası."

"Bir dakika bir dakika emriyo kız kardeşine mi enjekte edildi?" diye soruyor mu birde? Hayal delirme noktasına geldi.

"Evet" dedi sertçe.

Gerçekten şaşırdığı belliydi beklemediği de. Odasına birini çağırdı. Yerinden kalkıp odanın içinde dönüp durdu mırıldanarak. Çok geçmeden kapı çalındı. Alev Hanım girdi bu sefer kaş çatma sırası Hayal'deydi. Alev Hanım Şermin'in arayıp çağırmasıyla şaşırsada belli etmeden içeriye girdi.

"Buyrun Şermin Hanım beni çağırmışsınız.Bir sorun mu var?" diye sordu merakla.

"Evet var size devrettiğim iki hastayı karıştırmışsınız, hiç mi dikkat etmediniz."

"Ne?" dedi şaşkınlıkla. Başka doktor kalmadı da sakarlığıyla tanınan doktora mı devretti. Bu nasıl sorumsuzluk. "Siz ne dediyseniz ben onu yaptım bir numaradaki hastaya enjekte ettim."

"Yaşına hiç mi dikkat etmediniz bu kadar sorumsuzluk olmaz." Alev Hanımın duyduklarıyla günlerdir çektiği vicdan azabı büyüdü. Kendi hatasını başkasına yükleyerek kurtulamazdı. Ayağa kalkarak konuşmaya son noktayı koydu.

"Siz önce kendi sorumsuzluğunuzu kabul edin.Sizin ihmalkarlığınız yüzünden kardeşim hamile yani taşıyıcı anne. Özür dileyeceğinize suçu başkasına mı atıyorsunuz."

"Birincisi benim suçum değil hastam geldiğinden devrettim. Alev Hanımın dikkatli olması gerekirdi. İkincisi bebeğe bakmak zorunda değil dünyaya getirdikten sonra ailesine verir, hukuken..." elini kaldırarak susturdu. Bardağı taşıran son sözlerdi. Öfkeyle ağızdan çıkanları kulakları duymadı. Öfke en sakin insanı bile söylemeyeceği ya da yapmayacağı şeyi yapacak hale getiriyordu. "Böyle bir şey asla olmayacak. Kardeşim asla taşıyıcı anne olmayacak. Sağlığını tehlikeye atmayacağız" deyip cevap hakkı tanımadan hızla odasından nasıl girdiyse öyle çıktı.

"Hayal Hanım" arkasını döndü. Alev Hanım Hayal'in peşinden çıkmıştı.
"Evet."

"Ben çok özür dilerim gerçekten çok pişmanım daha dikkatli olmam gerekirdi."

İki Dünya Arasında "Aşk"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin