20.BÖLÜM "KIZ İSTEME..."

191 43 8
                                    

    Destan tüm ısrarlarına rağmen çalışmakta ısrar eden kızı elinden tuttuğu gibi şirketten çıkardı. İtirazlarına aldırmadan arabaya bindirdi. "Nereye gidiyoruz?" sorusuna cevap vermedi. Oda bilmiyordu nereye gideceklerini. Bir anda karar verdi. Asiye soruya cevap vermeyen adama içerlendi. Gözleri doldu. Gözlerini kaçırıp camdan dışarıyı seyretmeye başladı. Destan yanında sessizce oturan kıza çevirdi başını. Kollarını göğsünde birleştirmiş dışarıyı seyrediyordu. Durgundu... Sorusunu cevaplamadığıma kızmış olmalı. Ah be ufaklığım! Bende bilmiyorum. Gözleri karnına ilişti. Dudağı kıvrıldı. Menesa...

    "Neden geldik AVM'ye? Eve götürmeyecek misin beni?" Alındığını ses tonuna yansıttı. "Kızımıza alışverişe geldik." Yeri arşınlayan mavileri hızla adamın siyah irislerini buldu. "Kızımız için mi geldik." Başını salladı. Destan yanaklarını avuçladı. Baş parmağıyla gözyaşlarını sildi. İncilerini döktürecek ne söylemiş olabilir...

    Asiye hamileliğini gizlemek zorunda kalmıştı. Çarşıda gezerken ya da küçük butikte gördüğü tatlı minik patikleri biri görür ve anlar korkusuyla alamamıştı. Yinede dayanamayıp sarı patik almıştı. Bebeğine aldığı ilk eşyaydı. Temizlik sırasında yatağın altında bulmuştu Fadime Hanım. Düşükten önce aldığını düşündü. Kıyamamıştı atmaya. Halasına yalan söylemek ya da gizlemek gibi bir planı yoktu. Ne kadar az kişi bilirse bebeği o kadar güvende olacaktı.

    Siyah harelere bakmaktan kendini alamıyordu.

    Yutkunan adam alnından öpüp ayrıldı. "Kızımıza alışverişe başlamaya hazır mısın?" Az önceki mutsuzluğunu unutup sevinçle baktı. Gözleri parlıyordu. Başını salladı. "Hazırım." Adamın uzattığı eline atladı. İlk iş bebek mağazasına girmek oldu. Destan'a bakan kadına ölümcül bakışlar atıyordu genç kız. Boğazını temizleyen Asiye'yle kendine geldi kadın. "Buyrun size nasıl yardımcı olabilirim?"

    "Hele şükür hatırlayabildi bizi, sevgilime ağzı açık budala gibi bakmasaydı daha iyi olurdu ya neyse" diye mırıldandı sessizce. Kimsenin duymadığını düşünürken genç adamın kulağına üflediği nefesi tüylerini diken diken etti. Kulağını içine işleyen sesi doldurdu. "Kıskandığında çok güzel oluyorsun." Gözlerini kısarak Destan'a baktı ardından kadına döndü. Hala hayranlıkla bakan kadına sinirlendi. "Kızımız için alışverişe geldik." Kadının bakışları önce Asiye'yi sonra birleşmiş ellerini buldu. Mahcubiyetle yanakları kızararak bakışlarını yere indirdi. En azından utanması var. Asıl sen utanmazlardan korkacaksın.

    "Kaç yaşında?"

    "5 aylık, daha doğmadı." Karnını gururla okşadı.

    "Öyleyse sizi yeni doğan bölümüne alalım." Reyona geldiklerinde kadını, "İhtiyacımız olduğunda sizi çağırırım" diyerek gönderdi. "İstediğini alabilirsin ufaklığım!" Asiye sevinçle el çırptı. Renk renk zıbınlıklara çok güzeldi. Asiye Menesa'ya kırmızı, sarı, bebek mavisi renkte desenli, desensiz zıbınlıkları alırken, Destan pembe tonlarında birden fazla takımı sepete attı. Minik çoraplar, battaniyeler, bebek bornozu...

    Sonraki durak elektronik reyonuydu. İlk dikkatlerini çeken bebek telsizi oldu. Asiye asil renkteki siyahı seçerken, Destan kız konseptine uygun pembe telsizi aldı. Genç kız adamın telsizine omuzlarını silkip sepete koydu. "Benimki asil."

    "Bunun ne olduğunu biliyor musun ufaklık?"

    Asiye genç adam döndü. Elinde süt sağma makinesi vardı. Destan göğsünde ellerini birleştirip gerçekten mi bakışını atan kıza,"Ben neden sana soruyorum ki az önceki bayan görevliye sorayım daha iyi." Ona hayranlıkla bakan kadına gidip soracak öyle mi? Yanından ayrılan adamı kıskançlıkla sertçe kolundan tuttu.

İki Dünya Arasında "Aşk"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin