BÖLÜM 49

4.8K 597 41
                                    

BÖLÜM 49

MEZAR

Hayatta her şey belirsiz, kesin olan mukadder bir şekildekesin olan tek şey var: Ölüm.

( Alexis Carrel)

Oval evimizin bahçesinin tahta kapılarını iteliyorum.Kapıların gıcırdaması ile birlikte evimizin giriş kapısı görüş alanına giriyor.Koşarak kapıya doğru gidiyorum ve kapıyı hiddetle yumrukluyorum.

"Tak! Tak! Tak! " kapı açılmıyor.

" Anne?" Diye haykırıyorum. Ses yok.

"Sanırım evde kimse yok." Diyor Topaz. Pekibütün bu insanlar nerede? Yoksa hepsi öldü mü? Düşüncesi bile korkunç. Adela'yadaha sıkı sarılıp arka bahçeye doğru koşuyorum. Belki annem ve Lee annebarakada gizleniyorlardır. Kim bilir? Arka bahçeye vardığımda ayağımınaltındaki toprak çimene dönüşüyor. Lee anne yeşili ve papatyayı sever bu yüzdenarka bahçemiz çimen ve papatyalarla doludur. Anne diyorum tekrar arka bahçeyebakarak. Kışın ortasında karı toprak niyetine kullanan papatyalar... Duvarkenarında ki mezar beni karşılıyor. Kalbim yerinden fırlayacakmış gibiçarpıyor. Zenon dünyasındaki geleneğe göre insanlar nerede ölürse orayagömülürler. Peki ama ölen kişi kim? Annem mi? ;Babam mı? Yoksa Lee anne mi? Dahaönce bahçemizde bir mezar yoktu. Kafamdaki kötü düşünceleri atamayarak mezaradoğru koşuyorum. Çığlıklar atıyorum. Ya anneme bir şey olduysa? Ya geç kaldıysam?Adela, çığlıklarım karşısında daha çok korkuyor ve daha sıkı sarılıyor bana.Papatyalarla kaplı olan mezara ulaştığımda tüylerim ürperiyor. Mezar taşında" Lee Palvin," yazıyor.

"Lee anne..." diye fısıldıyorum. Ardındanhıçkırarak ağlamaya başlıyorum. Adela, yüzümü okşayarak bana destek olmayaçalışıyor. Gözümden düşen cinsiyetsiz yaşları elinin tersiyle siliyor Adela.Canım yanıyor. Sanki bedenim parçalara ayrılıyor. Lee anneye ne oldu? Onu ölümesürükleyen şey ne? Zihnim Lee anneyi bana hatırlatarak oyun oynuyor. Le anneninşömine karşısında bize öğrettiği şarkılar kulağımı tırmalıyor. Bize şefkatleyaklaştığı o anlar gözümde canlanıyor.

'' Lee anne!'' diye bağırıyorum. Topaz ve Olivin beni ikikolumdan yakalıyor ve çekiştiriyor.

'' Haydi Ametist, gitmeliyiz. Geliyorlar!'' diyor Olivin.Lee annenin papatyalar ile donatılmış olan mezarına hiç bırakmayacakmış gibisarılıyorum. Sonra sol yanımdan gürültülü bir ses yükseliyor. Sol yanımda kibakara alevlere teslim oluyor. Kulaklarım çınlarken ağlamaya devam ediyorum. Lee anne Adela'nın başındaki yarayı dikecektive onu tedavi edecekti. Ancak Lee anne ölmüştü ve kimseye yardım edemezdi.Avuçlarım hiddetle yanıyor. Aklımı yitirmişçesine kendimi sorguluyorum. Benkimim? Burada ne işim var? Burada neler oluyor? Burası neresi? İki el yüzümü yakalayıp sabitlerken Bir alev topu görüş alanıma giriyor. Gökyüzündensüzülerek aşağıya doğru düşüyor alev topu ve evimizi yakmaya başlıyor. Yüzümüsabitleyen eller, yüzümü okşamaya başlıyor. Topaz ve Olivin hala beni mezarınbaşından kaldırmak için uğraşıyor. Dünya duruyor. Evimiz bahçesi kara dumanlarateslim oluyor. Titanux canavarı ağzındançıkardığı ateş toplarını üzerimize doğru fırlatıyor. Bu yaratıklar çoktehlikeli.

''Ametist, '' diyor bir ses, yüzüm okşanmaya devamederken. Gözlerimi kapatıyorum daha fazla kötü şey görmek istemiyorum. Eller yüzümü yakalıyor vekendine doğru çekiyor. Eller durduğunda burnumdan soluyorum. Güzel koku içimiferahlatıyor. Bu koku çok tanıdık bir koku. Bu koku, annemin kokusu. Gözlerimederhal açılma meri veriyorum ve annemin başımı göğüsüne yasladığını görüyorum.

'' Kalk Ametist,'' diyor annem. Daha sonra tekrarellerini yüzümün arasına alıyor. Gözlerimin derinliklerine bakarak. '' Buradangitmeliyiz. Güçlü ol tamam mı? Güçlüol!'' diye tembihliyor beni annem. Annem yanımdayken nasıl güçsüz olabilirimki? Aklımı kaçırmaktan kurtuluyorum. Annemi görmek ve onun kokusunu solumakbeni kendime getiriyor. Başımla annemi onaylıyorum. Evet, güçlü olacağım.Anneme sıkıca sarılıyorum. Onun hala hayatta olduğunu bilmek beni mutlu ediyor.

CİNSİYETSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin