CİNSİYETSİZ

BÖLÜM 25

BÖLÜM 25

GÖRÜŞ GÜNÜ

Cinsiyetsizler okuluna geleli uzun bir zaman olmadı fakat yinede burada gerektiğinden daha fazla zaman geçirmişim gibi hissediyorum. Geçmişe dönüp baktığımda birçok şeyin hızla değiştiğini idrak edebiliyorum.Jade, her geçen gün karakter değiştirip benden akıl almaz düzeyde uzaklaşıyor ve gelecekteki planlarını benden saklıyordu. Beni koruyup kollayan kardeşim yok artık. Evimi özlediğim yetmiyormuş gibi birde kardeşimin asıl kişiliğini özlüyorum. Düello da üzerime ölüm dolu bakışlar atarak yürüyen kişi gerçekten benim öz kardeşim miydi? Peki ya ben, gerçekten ben miydim? Bilmiyordum. Tek bildiğim şey cinsiyetimin olmayışıydı.

Geceyi ay taşı dağında geçirmek için tırmanıyorum. Fakat tırmanırken yalnız değilim, sevgili şakşakcıda bana eşlik ediyor. Şakşakcıdan artık korkmuyorum. Bağdaş kurup bir yandan gökyüzündeki yıldızları bir yandan da ağaçlara asılı olan fenerleri izliyorum. Gökyüzü karanlığa gebe bu gece. Şakşakcı yırtık ve eski kıyafetleri ile bağdaş kurup yanıma oturuyor. Şakşakcı artık alkış tutmuyor , elleri hareketsiz ve kirli. İç çekiyorum. Bugün ilk kez bir insana vurmuştum hemde acımasızca ve bu insan benim kardeşimdi. Şakşakcı elini omzuma koyup,

" Ametist üzülmemeli çünkü o iyi biri." Diyor canımın yandığını anlayarak.

" Yapma şakşakcı tabi ki de iyi biri değilim." Diyerek dikleniyorum şakşakcıya karşı.

"Hayır!" Diyor şakşakcı hiddetle.

"Ametist iyi biri."

" Ametist bugün kardeşi Jade'i patakladı şakşakcı. Ona vurdu. Ametis, kardeşine zarar verdi." Diyorum. Sanki kendimden değilde başka birinden bahsediyorum.

" Evet ama Ametist,bunu yapmak istemedi. Ametist,buna mecbur bırakıldı. O, iyi biri." Diyor şakşakcı fısıldayarak. Keşke şakşakcı kadar masum ve saf düşünebilsem ancak bunu başaramıyorum. Kafamı çevirip omuz üzerinden şakşakcıya baktığımda yorgun olan mavi gözleri görüş alanıma giriyor. Yüzü kirli, saçları uzun ve düz ,dişleri çürük ve bakımsız şakşakcının. Boynuna bağladığı mavi bir çaput üzerinde bulunan en yeni şey.

" Mavi çaput sana yakışmış." Diyorum şakşakcıya iltifat ederek. Şakşakcı çürük dişlerini göstererek sırıtsada oldukça nazik biri.

" Teşekkür ederim Ametist. Teşekkür ederim." Diyor oldukça minnettar bir tavırla.

"Sen bir cinsiyetlisin, uyumalısın." Diyorum ancak amacım şakşakcıyı başımdan defedip biraz yalnız kalmak çünkü buna ihtiyacım var. Kendimi dinlemeye ihtiyacım var.

" Hayır ! Hayır! Ben bir deliyim, ben bir deliyim!" Diyor şakşakcı yay gibi olan kaşlarını çatarak. Çıldırtmışcasına düz olan saçlarını çekiyor, ellerini ve gözlerini bir sağa bir sola hareket ettiriyor.

"Ben bir deliyim Ametist! Ben cinsiyetli değilim.Cinsiyetliler kötüdür. Ben iyi biriyim değil mi Ametist?" Diye bağırıyor ve ağlamaya başlıyor hıçkırarak.

"Tamam, tamam! Sen cinsiyetli değilsin,elbette sen iyi birisin ...Sen bir delisin ve uyumalısın. Deli olan insanlar uyur." Diyorum şakşakcının yüzünü avuçlarımın arasına alıp gözlerinin içine bakarak. Şakşakcı burnunu çekiyor. Sırılsıklam olan kirpiklerini kırpıştırarak,

"Evet,deli insanlar uyur. Şakşakcı uyumalı! Şakşakcı uyumalı!" Diye bağırıyor. Ardından kafasını dizlerimin üzerine koyuyor ve uzanıyor. Sola dönüp ellerini dizleri arasına şıkıştırıyor.

" Ametist ,şakşakcının saçlarını okşayabilir mi?" Diye ricada bulunuyor.

"Elbette." Derken sesim titriyor.