ÖLÜM AYIRIR

1.4K 318 575
                                    

Selam arkadaşlar!

Biraz geç oldu gibi ama üzüldüm açıkçası çünkü özenle yazmaya çalıştığım kitaba karşı yeteri kadar destek yok. Umarım bu sefer büyürüz...
Oy sınırı 35
Yorum ise 400

Sınırı geçtiğimiz gibi yeni bölüm gelecektir!

Keyifli okumalar dilerim...💜









"Ne dedin sen?"






Kazım kazandığı bir çok şey ile birlikte en büyük var oluşlarının da kaybettiğinin farkına varmıştı. Bu pavyon onun için büyük paralar ile başlangıç demekti ama artık kaybedişti. Bir an iki günde bu kadar büyük şeylerin nedenini düşündü. Düşününce bir tanıya varmıştı. Sebebi tek kendisiydi ve bunu düzeltmek için geç kalmıştı. Karısının telefonda;







"Ben boşanmak istiyorum." Demesi ile net bir şekilde anlamıştı. Dilinin ucuna bir çok kelimeler ve cümleler dizildi ama tek bir şey söylebildi;






"Birazdan geliyorum."






O an da fark ettiği şey, karşısında onu tedirginlikle izleyen güzel bir kadın olduğuydu. Neriman'ı baştan aşağı süzdü, üzerine giyindiği koyu renkler ile Kazım'ın içinde ki mesken tutmuş karalığa eş değerdi. Tek bir fark vardı, Neriman'a fazlasıyla yakışıyordu ama kendisini sadece kötü hissettiriyordu. Boğazına oturan yumru, beyninde yayılan uğultu ve bedeninde eriyen kurşun gibi gevşeklik hepsi bir araya dizilmişti...








"Kazım bey iyi misiniz?" Dedi Neriman. Karşısında bir anda değişen adam ile fazlasıyla şaşırıp tedirginlik gün yüzüne çıkmıştı. 'Acaba ben mi bir şey yaptım' diye düşündü ama burada olan kısa vakit içerisinde kahve sohbeti hariç bakışmalar mevcuttu ve bu ona bu tedirginliği veremez diye düşündü. Kesin bir şey olmuştu tanısına kendisini inandırmış ve bu cümle ile odağı bedeni üzerinde olan gözleri, kendi gözlerine yöneltmişti.






Bunun üzerine iç dünyasında olan düşünceleri savururcasına başını sallayıp kalktı yerinden Kazım. Sandelyesinde olan kahve ceketini alıp kapıya yaklaştı. Bu süre zarfında Neriman pür dikkat Kazım'a bakıyordu cevap için.







"Önemli bir şey yok Neriman, kahve için teşekkür ederim ellerine sağlık." Deyip zorda olsa tebessüm edip cevap beklemeden çıktı. Arkasında bıraktığı kadın kaşlarını çatıp anlamazcasına geniş omuzlarının arkasından kehribar gözleri ile baka kalmıştı.







Hâlâ kaldığı yerde beklerken Kezban Neriman'ın yanına gelmişti. Cengiz ile işleri halletikten sonra mutfakta Neriman'ı göremeyince ilk olarak aklına burası gelmişti. Gelincede aklının ayaklarına verdiği zafer ile anlamıştı. İlk odaya göz gezdirdi istemsizce. Etrafta olan cansız eşyalar hariç tek canlı kendisi ile Neriman olunca,






"Ne işin var burada?" Dedi. Neriman derin nefes alıp yutkundu.






"Kahve istedi Kazım bey, bende kahveyi getirdim ama sanırım bir şey oldu çünkü kahvesini bitirmeden çıkıp gitti."








Gözlerini devirmeden edememişti Kezban.






"Ee sen niye hâlâ bekliyorsun burada o zaman?" Bunun üzerine afalayan Neriman,








BİLİNMEYEN MÜHÜR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin