Keyifli okumalar ✨__________________
2 AY SONRA...
__________________Yeni yılın Ocak sabahının keskin soğukluğunun yüzünde ki ılık suyu donduruyordu. Boyası sıyrılmış tahta pencerenin dışarıda kış uykusunda olan hayvanları bile titretecek kadar esen yeli, yüzünün buruşmasına sebep oluyordu. Uykusundan midesinin bu denli bulanması üzerine kalkmıştı sıcak yatağından ve bedenini bitap etmesine sebep olmuştu.
Kendine gelmek için yüzünü ılık suyla yıkayıp hava almak için pencereyi açmıştı Neriman. Kahve ve siyah karışımı olan saçlarının esen rüzgârdan dolayı bir kaç tutamı yüzüne yapışmıştı. Yerde olan temiz karların kızarmış kehribar gözlerine sunuyordu. Kehribar gözlerini yavaşça göğe doğru kaldırıp yumdu. Uyuyan annesinden dolayı çıt çıkmayan sessiz otel odasında derince nefes alıp yutkunmasını işitti. Kapalı gözlerinin karanlığa karışması ile bundan tam iki ay öncesi gözlernin önünde canlandı...
___________
"Güvenmiyor musun bana?"
Kıyafetlerini yerden almış hızla giyiniyordu Neriman. Beyaz teni kıpkırmızı olmuştu. Gece yaşanılan birleşme hâlâ da midesinde uçuşan kelebeklere kanat çırpıyordu. Belki yanlış yapmış olabilirdi, henüz çok erken olduğunu biliyordu ama yenilmişti. Aylardır gönlünü verdiği adama kendini kaptırmıştı ve bundan zerre pişmanlık duymuyordu. Ta ki kulağına gelen soruya kadar. Siyah renginde olan iç çamaşırını giyinip hızla dikleştirdi kendini ama anında kasıklarında hissettiği sızı ile yüzünün buruşmasına engel olamadı. Zor bela anlık kesilen nefesini düzeltti.
"Hayır, bu nereden çıktı?"
Kazım'ın sadece giyindiği pantolon tek vardı ve üstü tamamen çıplaktı. Kumral teninde, göğsünde olan hafif tüyleriyle çekiciliğini karşısında olan Neriman'ı cezbedecek kadar fazlaydı. Her şeyiyle ilki olduğunu bildiği kadınla gülümsemesine engel olamıyordu. Cidden her zerresinden etkilendiği kadın şuan bu durumdayken yüzüne bile bakmaması onu şüpheye sokmuştu.
"Neden bakmıyorsun o zaman yüzüme?"
"Çünkü utanıyorum." Dedi hızla Neriman ve sancılarını es geçip siyah gömleğinin iliklerini bitirmiş pileli eteğini giyiniyordu. Kazım'ın bunları duyması üzerine hızla Neriman'a yaklaşıp çenesinden tutup yüzüne yaklaştırdı yüzünü. Neriman'ın kızarmış olan dudağını öptü usulca ve dudaklarıyla yüzünde çizgi oluşturacak şekilde kulağına yaklaştı.
"Utanma benden, bu saatten sonra artık utanılacak bir şey yok sen benimsin..."
_____________
Acıyla gülümsedi aklına gelenlerle. Şimdi ise Ankara'da annesi Gülcan'ın tedavisi nedeniyle fizyoterapisti için gelmişti. O geceden sonra evine geldiğinde, komşuları olan Naime'nin ısrarı üzerine burada olan doktor önerilmişti. Maddi imkanlar el vermediğinden dolayı babası Mahmud'un Neriman'a kalan arsasını satmıştı. Gelen cüzi bir miktarla Ankara'ya gelip gereken tedaviler yapılmaya başlanmıştı.
Aslında mutluydu Neriman annesi için ama içinde olan tek acısı, Kazım'a hiç bir şey demeden gelmesiydi. Ona bu olanları anlatmak için ertesi günü pavyonda görememişti, bu yüzden diğer güne bırakma kararı aldı. Ama Kazım o günden sonra sadece iki defa gelmişti ve bu da sabah saatlerindeydi. O saatlerde orada olmayan Neriman hiç bir şekilde ulaşamamıştı Kazım'a. Kezban'ın hâlâ da orada çalıştığını biliyordu ve bir kaç defa ona da söylemişti 'gördün mü onu' diye. Cevabını Kezban'dan ters bir şekilde alınca aralarında yaşadıklarını da Kezban'a söylememişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİLİNMEYEN MÜHÜR
General FictionSâra ile Yarkın'ın sarı gül motifli, tahta kapaklı bir günlükle başlamıştı aşkı. Birbirlerini hiç tanımayan iki kuzenin aşk hikayesi... Yarkın; "Nefretinle aklımdan, sevginle gönlümden çıkmıyorsun sarı gül." Kulağının fısıltıyla işittikleri ile gözl...