İlk elektirik

7.2K 116 5
                                    

  "DUDAKLARINI DUDAKALRIMA DEYDİRİYORDU"
Şok olmuş vazıyette tepkı veremeden sadece öyle duruyordum. Bu sefer kendini dingizlemişti ve sadece dudaklarını dudaklarıma deydirip çekmişti. Öpmedi. Ama bu bile kalbimin güm güm çarpmasına neden oluyordu.
"Karıma dokunmak istiyorum" dedi. Şok olmuş bi şekilde kaldım çünkü Cengiz benden nefret ediyor sanıyordum.
"Endişelenme zarar vermeyeceğim sana" dedi bi şoka daha uğramıştım. Tekrardan bana doğru yaklaşarak dudaklarını deydirdi. Beni ürkütmek istemiyor gibi yavaş yavaş ve küçük küçük öpücükler bırakıyordu. Kalbim çarpmaya devam ederken elini saçımda yavaşça gezdirip dudaklarımın üstünden konuştu
"Kaçma benden Dilşah" dedi konuşurken dudakları dudaklarıma değiyor ve bu onun hoşuna gidiyor gibiydi. Gerdek gecesinden sonra iyice korkmaya başlamıştım. Hemen omuzlarından iterek doğruldum be hızla ayağa kalkıp ona döndüm.
Öfkelenmiş gibi gözüküyordu. Oda ayağa kalkıp bana doğru geldi
"Niye kaçıyorsun benden Dilşah!" Diye adeta kükredi. İrkilip geri doğru adımladım. Oda üstüme doğru yavaş yavaş geliyordu. Sırtım duvara çarptığında kaçacak yerim kalmamış gibi oylesıne bekledım.
"Kaçma benden ya. Seni öldürmeyeceğim ya Dilşah" dedi öyle bir bağrıyordu ki korkudan gözlerimi kapattım.
"Korkuyorum" diye fısıldadım.
"Korkma!" Diye bağırdı tekrardan
"Korkma benden Dilşah lütfen" diyerek benı duvarla arasına aldı. Az öncekinin aksine sesi daha yumuşaktı.
"Ben senden etkilenmişim gibi sürekli seni görme ihtiyacı hissediyorum. 2 gün oldu daha sen geleli ne ara böyle oldum ben" dedi. Şaşırdım ama bozuntuya vermedim.Gözlerimi araladıgımda hüzün ve sitemle bana bakıyordu.
"Senden korkuyorum Cengiz. Çünkü zarar vereceksin bana" dedim
"Vermem Dilşah kaçma lütfen" dedi. Sadece gözlerine baktım. Ani bi hamleyle tekrardan dudaklarımı dudaklarının arasına aldı. Deli gibi sanki susamışcasına şehvetle öpüyordu dudaklarımı. Karşılık vermedim bu onun daha da hırslanmasına neden oldu. Üst dudağını dudaklarının arasına alarak emmeye başladı. Öylece duruyordum hiçbir tepki hiçbir karşılık vermıyordum.bir eli belimden yukarı doğru çıkarken bi yandan öpmeye devam ediyordu. Kendini bana bastırdığında hissettiğim sertlıkle irkildim. Eli göğüsüme doğru çıkarken bir elini de duvara dayamıştı. Hala inatla karşılık vermedim.Daha çok hırslandı ve artık dudaklarımı öpmekten ziyade ısırıyordu. Pes ederek karşılık verdim. Birbirimizi öpmeye başladık.
Elleri vücudumda gezerken dudaklarını çekti ve alnını anlıma yasladı."Sana kötü davranmak istemedim Dilşah. O gün konakta göz dağı vermek için abarttım. Yoksa sana işkence etmek gibi bi niyetim yoktu hiç olmadı" dedi gözlerimi açandan öylece duruyordum. Elimden tutup beni yatağa çekti hafifçe belimden tutarak yatırdı. Üstüme doğru çıkarak tekrar dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Deli gibi öperken sertlıgını bacağımda hissettiğimde tekrardan irkildim ama belli etmedim. Tişörtümü hafifçe sıyırarak kollarımdan bi hışımla çıkardı. Göğüslerim ortaya çıktığında tutkuyla baktı. Eğilip boynuma öpücük kondurdu ve eli yavaşça kadınlığıma doğru gitti. Elini deydirdiginde bu sefer irkilmedim ama tedirgin oldum. Eteği yavaşça belimden sıyırarak Aşşagıya doğru çekti. İç çamaşırlarla kaldığımda utandım. Suratımın kıpkırmızı olduğundan emindim. Eşofmanını sıyırarak doğruldu ve bana yaslandı. Erkeklıgı çamaşırımın üstünden kadınlığıma değdiğinde bende haz duymaya başlamıştım. Tekrardan eğilerek öpmeye başladı. Dudaklarımı öperken iç çamaşırımı sıyırıp erkekliğini kadınlığıma deydirdi. Öylece beklerken dudaklarını dudaklarımdan çekip alnını alnıma yasladı.
"Çok güzelsin. Hayallerimden bile.Simsiyah saçların yeşil gözlerin beni benden aldı Dilşah" dedi ve bi anda kendını içime itti. "Ah!" Diye bi inleme döküldü dudaklarımdan. Dirseklerini yatağa dayayıp yüzüme baktı. Bi süre ona alışmamı bekledı. Zevk alabılecegim tüm hareketleri yaparken içimdeki sertlik büyüyordu.
Ona karşılık verdıgimde yavaşça kendini içimde ileri geri hareket etmeye başladı.
Dudakları dudaklarıma değerken onunda agızından bi inleme döküldü. Kasıklarımda inanılmaz bir sancı vardı.
"Cengiz gündüz vakti olmaz!" Dedim. ama beni pek de umursuyormuş gibi durmuyordu.
"Cengiz olmaz!" Diyerek omuzlarından ittim.
"Neden?" Dedi
"Sabah vakti olur mu hiç" dedim sanki mantığına yatmış gibi bi süre düşündü.
"Seni istiyorum Dilşah. Şimdi git ama akşam kaçışın yok. Haberin olsun" dedi. Tedirgin oldum Buda onu farketmiş gibi saçlarımı şefkatle okşadı
"Korkma Dilşah. Seni sevdiğim için istiyorum sana zarar vermek için değil" dedi ve anlıma öpücük kondurarak üstümden kalkıp banyoya gitti.Arkasından hemen kalkıp üzerimi giyinip beklemeye başladım. Su sesinden anladığım kadarıyla banyoya girmişti. Yaklaşık 10 dakika sonra banyodan çıktı. Altında sadece beyaz bi havlu vardı. Üstü çıplaktı, ister istemez incelemekten kendimi alıkoyamadım. Oldukça fazla kası vardı ve muhtemelen spor yapıyordu. Belindeki havluyu bi an çıkartınca hemen arkamı döndüm. Çıkardığı seslerden güldüğünü anladım.Duşa girmeyi düşünmüyordum çünkü gece beni bırakacağını sanmıyordum. Ayağa kalkıp odanın kapısına yöneldim ve çıktım. Derin bir nefes almıştım resmen duvarlar üstüme geliyordu. Aşşagıya indiğimde Hazal ve Raperin mutfakta oturmuş sohbet ediyorlardı. En başta gidip gitmemekte tereddüte kaldım ama Raperin beni fark etti
"Yenge gel durma orda" ben yanlarına ilerlerken Ayşen ve Eslem resmen kavga ederek mutfağa girdiler.
"Ayşen yeter! Ben senin sürekli arkanı toplamak zorunda değilim. Sen gönlünü eğlendireceksin diye anneme ayak üstünde kırk tane yalan söylüyorum" dedi Eslem hararetle. Şakınlıkla onları izlerken bi anda Rozerin araya girerek
"Eslem Ayşen kesin sesinizi" diyerek susturdu
"Rozerin yeter ama bıktım ben bişey de şuna " dedi Eslem
"Kes Eslem! Kalk yengene çay koy. Ayrıca abla diyeceksin bana Ab-la kaç defa diyeceğim sana bunu" dedi. Eslem bana çay koyarken bende oturdum ve onları izlemeye başladım.
"Olay ne ?" Diye lafa girdiğimde sanki anlatmak ve anlatmamak arasında tereddütlerdi
"Bana güvenebilirsiniz sırrınız benimle mezara gelir ama anlatmak istemezseniz anlarım tabikide" Herkes susmuştu ve birbirlerine bakıyorlardı Ayşen bi anda bağırarak
"Ay yenge bizim Eslemle kavga sebebimiz Azad" dedi anlamayarak yüzüne baktım
"Yani şöyle biz Azadla yaklaşık 7 aydır sevgiliyiz" dedi. Şaşırdım ama çok da garipsemedim akraba evliliği normal olduğu için tuhaf gelmiyordu.
"Olabilir kuzum birbirinizi sevebilirsiniz. Ama yaşın biraz küçük siz bu durumu anlatsanız bile normal karşılamazlar." Dedim
"Haklısın yenge ama seviyoruz işte birbirimizi. Eslemin bana bağırma sebebıde az önce Babaaneme yakalanıyoduk da o yüzden"
"Gerçi benimkide laf bende 19 yaşındayım çoksa büyük değilim. Ama dikkat et Ayşen Cihan yakalarsa hoş olmaz"
"Cihan biliyo zaten" dedi . Az önce şok olmasam da şu an bi şok oldum.
"Nasıl yani?" Dedim
"Şimdi şöyle yengecim Rozerinle Cihan da sevgili"
"Ne" dedim bi anda şaşkınlık içerisindeyim. Kılıçarslan'ın erkekleri çok serttir.
"Ya şimdi biz Azadla gece arka bahçede buluştuk. Sohbet ederken Cihan bizi duydu. Sonra geldi bize bağırmaya başladı bu salak kardeşim Rozerinle sevgili olduğunu ağızından kaçırdı. Dediği şey de ne biliyomusun Ben bile Rozerinle göz önünde yapmıyorum dedi. Ben orda direk çaktım.bende bunu tehdid ettim söylerim herkese diye o zamandan beri birbirimizin arkasını kolluyoruz" dedi. Herkes kahkahalara boguldu. Gülmekten konuşamıyorduk
"Ne güzel işte" dedim gülerek
"Yaa sorma jinap ne güzel" dedi Eslem
"Olsun yavrum bişey olmaz" dedim gülerek
Rozerin bana dönerek
"İstersen gel annen gili ara yenge" dedi. Bi an herkesin yüzüne baktım Hazal bana bakarak
"Korkma bizden asla sır çıkmaz" dedi
"Evet bak bizde sana anlattık yenge rahat ol" dedi Ayşen tebessümle hepsının yüzüne baktım
"Teşekkür ederim" dedim
Hep bi ağızdan "Ne demek yenge" dedi. Çayımı bile bitirmemiştim ama heyecanla mutfaktan çıktık Rozerinle avluda giderken karşıma bi anda o gece beni kömürlüge kapatan adam çıktı. Sağ eli bileğine kadar sarılıydı. Umursamadan yürümeye devam ettim o sırada bana seslendi
"Dilşah hanım" dedi dönüp dönmemek arasında tereddütteydim ama bi anlık cesaretle arkamı döndüm. Bana doğru gelerek tam önümde durdu
"Ben o gece için sizden çok özür dikerim. Ziyadesiylede cezamı çektim. Lütfen affedin işimden olmayayım" dedi Rozerin araya girerek
"Sen kimsin be Cengiz Kılıçarslan'ın karısına dokunmaya cesaret ederisin. Bide gelmiş yüzsüz yüzsüz affedin işimden olmayayım diyor"
"Rozerin hanım bi anlık gaflete düştüm siz bari yapmayın"
"Kes sesini. Terbıyesiz"
"Tamam yeter " diyerek araya girdim
"Cezanı çekmişsin belli. Affederim ama bir şartla" dedim
"Nedir efendim"
"İstediğim her şeyi sorgulamadan yapacaksın. Bir nevi benim emrimde olacaksın ama bunu kimse bilmeyecek Sen ben ve Rozerin dışında."
"Hanımım yapamam benden böyle bişey istemeyin" dedi
"Peki tamam sen bilirsin Cengiz'le konuşurum gerekeni yapar o zaman" dedim
"Ama ya biri duyarsa Dilşah hanım yapmayın"
"Kimse bilmeyecek" dedim Başını sallayarak mahcup bir şekilde beni onayladı.
"Eğer ki lafımdan dışarı çıkarsan veya benim senden istediklerimi bana olan hizmetinden birine bahsedersen o zaman Cengiz'e söylerim kapının önüne koyar" dedim
"Tamam hanımım" dedi
"Git şimdi" dedim. Arkasını dönerek mutfağa doğru gitti
"Kız Dilşah sen az uyanık değilsin" dedi Rozerin gülerek.
"Mantıklıca haraket etmeliyim yarın bi gun bişey olur ne olur ne olmaz" dedim yürürken
"Aynen öyle" dedi. Merdivenleri çıktığımızda odaya doğru ilerledik. Çok belli etmeden odaya girip hemen dolaba yönelıp telefonu aldım.
Hızlıca rehbere girip annemi aradım. Yine uzun süre çaldı ama telefonu açtı
"Efendim" dedi
"Anne"
"Dilşah yavrum İyimisin , nasılsın kurban olduğum seni çok merak ettik" dedi heyecanla
"İyiyim anne merak etme. Bu benim telefonum kızlar düğün günü vermişti" dedim
"Biliyorum yavrum biliyorum bana ulaşamayınca Cereni aramışsın"
"Evet anne"
"Kızım iyisin demi sana güzel davranıyorlar"
"İyyim annem merak etme evin kızlarıyla güzel anlaşıyoruz. Hatta telefonu Rozerin tesadüfen bulmuş hemen kendi odasına getirmiş Cengiz görür de alır diye onun sayesinde konuşabiliyorum" dedim. Kömürlük olayından bahsedip canını sıkmak istemedim
"Yavrum beni merakta bırakma olur mu" dedi Rozerin kapıyı kontrol ederken ikimizde strese girmiştik
"Tamam annem ben fırsat buldukça seni ararım. Şu an Cengiz evde olmadığı zaman uzun uzun konuşuruz şimdi kapatmam lazım"
"Tamam annem Allah'ıma emanet ol dualarım seninle " dedi
"Sende annem" dedim ve kapattım. Telefonu eski yerine koyarak odadan çıktık. Salona doğru gittiğimizde Berçem anne kitap okuyordu. Biraz oturup sohbet ettik. Yemek saati geldiğinde yemek hazırlayıp ortalığı toplayıp hemen çay faslına geçmiştik. Salonda otururken Cengiz tam karşımda tekli koltukta ben 2 li koltukta Hazalla beraber otururken karşımda Behram ve Rozerin vardı.
"Yenge seninle yarın kaburga dolması yapalım mı çok canım çekiyo günlerdir hem Senınde elinin lezzetini tatmış oluruz"dedi
"Yaparız yengem yarın" dedim Cengiz sırıtarak yüzüme baktı. Bende ona ters bi bakış attım. Saat geç olmuştu. "Kızlar çay içecekmisiniz" dedim.
Hepsi yok dediler bende bardakları tepsiye toplamaya başladım "yenge sen bırak ben yaparım" dedi Rozerin
"Yok yengem elime yapışmaz ya götürür yıkarım ben"
"Yenge bırak sen ben geceleri genelde mutfağa inip çayı ısıtıyorum o arada Berçem yengem de geliyo birlikte dağıtmış oluyoruz sen bırak" dedi.
"Peki o zaman iyi geceler hepinize" diyerek salondan çıktım be odama geçtim.
Üstüme pembe pijamamı giyip makyaj masasına oturdum. Yüzümdeki makyajı çıkarırken bi anda kapı açıldı. Yerimden sıçrayarak kapıya baktığımda Cengiz gelmişti. Geri önüme dönüp işimi yapmaya devam ettim. Yüzme hafif bir nemlendiricide sürdükten sonra masadan kalktım. Ve banyoya geçtim. İşimi halledip çıktıktan sonra cengiz üzerini değiştirmiş telefonunu şarja takıyordu. İlerleyerek yatağın diğer tarafına geçecektim ki bi anda kolumdan tutup yatağa çekti. O anın şokuyla omuzundan destek alıp şoku atlatmaya çalıştım. Üzerime doğru tam çıktığında yatağın ortasına çekmişti beni.
"Seni istiyorum Dilşah. Seni sevmek istiyorum" dedi. Hiç bi tepki vermeden yüzüne baktım.
Eli pijamamın düğmesine gittiğinde üstümü yavaş yavaş çıkartmaya başladı. Gözlerimin içine tutkuyla bakıyordu. Son dugmeyide açtığında karşısında sütyenle kalmıştım kollarımı kaldırarak altımdan alıp yere attı. Yorganı açarak kendiyle birlikte beni de içine soktu. Sanırım utanıp çekinmemi istemiyor diye düşündüm. Derin bir nefes alarak stres olduğumu yeterince belli etmiştim.Oda bunu anlamış olacak ki yavaş yavaş ilerleyip beni alıştırmaya çalıştı.Dudaklarını hafifçe deydirerek küçük küçük öpücükler bırakmaya başladı. Elini bu sırada vicudumda gezdirerek gögüsüme kadar çıkardı. Dudaklarımı hızlanarak sert bi şekilde öpmeye başladı. Bende ona karşılık vererek yavaşta dudaklarımı haraket ettirdim. Ağırlığını üstüme vererek daha çok öpmeye başladı. Sertliğini hissedebiliyordum. Gögüsüme dokunarak sıkmaya başladı. Daha fazla dayanamıyormuş gibi dudaklarını çekmeden eşofmanını indirdi ve üstündeki herşeyi çıkararak tekrardan kendini bana dayadı. Şehvetle beni öpmeye devam ederken benim de üstümdekileri çıkarmaya başladı. Herşeyi çıkardığında sadece sutyenle kalmıştım. Kendini bana tamamen bastırıp erkekliğini kadınlığıma sürttü. Dudaklarımı ısırarak onu izledim.
Dilimden "ah!" Diye bir inleme döküldü
Kendini geri çekerek vücudumu süzdü. Yüzümde kırmızıdan başka renk olmadığına emındım.
Gözleri beni izlerken "Çok çok güzelsin" dedi
Tekrardan üzerime eğilerek kendini içime itti. Yine anlayış göstererek alışmamı bekledi. Kasıklarıma ara ara iğne batar gibi sancı giriyordu. Yavaş yavaş kendini içimde haraket ettirerek boynuma doğru eğilip bi öpücük bıraktı.
"Ah!" Diye tekrar bi inleme döküldü. Gözleri tutkuyla dolup taşarken hızlanmış ve sabit bi tempoda haraket ediyordu.inlemelerimiz birbirine karışırken "Beni sev ama severken zarar verme Cengiz" dedim
"Asla" dedi
Zevkle inlerken dudaklarına tutundum bitirmemek için kendini zorluyordu ama "Dayanamayacağım" dedi bi anda kasılarak inledi ve içime aktı. Biz birbirimize karışmıştık. Bu gece gerçekten Cengiz Kılıçarslan'ın karısı olduğumu hissetmiştim. Üstüme yığılan bedenini kontrol altında tutmaya çalışıp derin nefesler alıp veriyorduk. Doğrularak bana baktı ve saçlarımı okşadı ve bana doğru bakarak
"SANIRIM SANA AŞIK OLUYORUM DİLŞAH"
DEDİ

ZORLA AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin