Cengiz tam karşımızda bize bakıyordu.
"Lan siz beni delirletecekmisiniz?" Dedi bağırarak. Yerimden sıçrayıp ani bir refleksle elim karnıma gitti.
"Kafayı mı yediniz lan siz? Bu bildiğin sapkınlık. Siz yürek mi yediniz? Kahvaltıda ne veriyolar size? Beni katil mi yapacaksınız!" Siz deyip masadaki kültabağını alıp duvara fırlattı. Paramparça olmuştu o anda Herkes aniden ayağa kalkmıştı.
"Siz hayırdır? Ne bu cesaret hiç mi korkunuz yok? Lan bana kafayı yedirmeyin" diye sadece bağrıyordu.
"Cengiz bi dinle" dedim ama bi anda bana döndü.
"Sen sus sen hele hiç konuşma. Bütün bu rezilliği biliyodun ve ağızını açıp tek kelime bile demedin bana" diye bağırdı.
"Hareme çevirmişsiniz lan konağı! Ben birşey saklamayın dedikçe sır üstüne sır arkamdan iş çeviriyorsunuz!" Dedi ve Borana doğru gitti. Yakasından tutarak itti ve yüzüne yumruklarını geçirmeye başladı. Eslem koşarak yanlarına gittiğinde onunda itekledi.
"Cengiz yeter!" Diye bağırdım ama gözü hiç birşeyi görmüyordu"
Azad ve Behram koşarak yanlarına gittiğinde onları da itekledi. Boran asla karşılık vermiyordu.
Aslında güçleri aynı değerdeydi Cengiz kadar Boran da kalıplı ve güçlüydü ama şu an muhtemelen haklı diye karşılık vermedi. Koşarak yanına gittim ama hiçkimsenin gücü yetmiyordu.
"Cengiz abi bırak yalvarırım" dedi Hazal. Kardeşini kurtarmaya çalışıyordu ama bu pek mümkün değildi. Yanına giderek Hazalı çekip aldım.
"Bırak Hazal haklı hıncını alsın" dedim.
"Nasıl yaparsın lan! Çocukluktan beri kardeşim diye sevdiğin kıza nasıl o gözle bakarsın!" Diye bağırarak bütün evi sesiyle inletmişti.
"Herşeyi geçtim Eslem daha çocuk. Sen 24 yaşındasın" dedi ve bir yumruk daha indirdi. Boran'ın yüzü kan içinde kalmıştı. Bu halini gördüğümde yüzümü buruşturdum.
"Eee yeter ya!" Diye o erkeksi sesiyle bağırdı Boran ve bir anda Cengizi üstünden itti.
"Senin kuzeninde benim neyim abi?" Dedi. Boran
"Lan pezevenk bende onu diyorum benim kuzenimse seninde!"
"Bakamadım! Allah kahretsin ki o gözle bakamadım Esleme. Anladın mı içimden kardeş sevgisiyle o şefkatle sevmek gelmiyor! Aksine aşkla, ona kıyamadan bakmakla sevmek geliyor içimden. O böyle masum masum bakınca dayanamıyorum! Bak şu anda da yaptığı gibi" diye bütün gücüyle bağırdı. Gözlerim Esleme döndüğünde gözünden bir damla yaş aktığını gördüm.
"Lan madem seviyordun böyle birşeyin olmayacağınıda biliyordun. Siktir olup gitseydin ya!" Dedi Cengiz
"Gidemedim! Kıyamadım! Anlıyomusun? Sen karına kıyabilirmisin bende o şekilde bu kıza dayanamıyorum!"
"Allah'ım bana sabır ver ben delireceğim yoksa"
Dedi Cengiz
"Ya sen Behram?"
"Ben sevgimin sonuna kadar arkasındayım"
Dedi başı dik bir şekilde.
"Öyle mi?"
"Öyle abi" Cengiz ani bir hamleyle yukarı çıktı.
"Ne olacak şimdi?" Dedi Raperin korkuyla dudaklarına tırnaklarını geçiriyordu stresten
"Bilmiyorum" dedim.
"Ya Allah'ım bu nası bi felaket hafta oldu böyle"
"İsyanın faydası yok Raperin şimdi ne yapacaksınız onu düşün" dedim. O sırada Cengiz gelmişti. Elinde iki tane silah vardı. Şok içinde Cengize bakakalmıştım.
"Bahçeye herkes!" Diye kükredi. Önden o çıkmıştı peşinden korkuyla ilerliyorduk.
Elindeki silahın birini Behrama birini de Boran'a uzattı.
"Cengiz ne yapıyorsun kurban olayım" dedim.
"Madem çok seviyorsunuz madem aşkınız çok büyük söyle Eslem Boran'ın eli olmadan da onu sevebilirmisin?" Dedi
"Abi ne diyorsun Allah için nolur etme eyleme" dedi Eslem. O anda gözünden bir damla yaş akmıştı.
"Soruna cevap ver Eslem!"
"Severim!" Dedi bağırarak.
"Sen Raperin? Herşeye rağmen Behramın kolu olmadan sevebilirmisin?" Dedi.
Ne yaptığını anlamıştım. Muhtemelen kendilerine sıktıracaktı.
"Severim herşeye rağmen herkese rağmen" dedi ağlayarak.
"Şimdi siz söyleyin biriniz elini biriniz de kolunu feda edebilir mi aşkı için?" Dedi.
"Abi!" Diye bağırdı Azad
"Azad kapat çeneni!" Dedi.
İkiside başını kaldırmış Cengiz'e bakıyordu. Tereddüt etmeden Boran eline Behram da koluna tuttu silahı.
"Canım feda" dedi Boran
"Kalbimi sök Raperi'nin eline ver onu hissettiği zaman bu kalp atmaya devam eder" dedi
"Sıkın lan o zaman!" Diye bağırdı.
"Cengiz ne olur" dedim kafamı bükerek. Benimde gözlerim dolmuştu.
"Sıkın lan!" Dedi
"Abi nolur yapma" diye ağlamaya başladı Rozerin.
"Sıkın dedim size. Eğer ki siz yapmazsanız ben yaparım ama kaybettiğiniz şey eliniz kolunuz olmaz beyniniz olur" dedi.
"Yapma Behram gel buraya" diye yere çöktü Raperin. Yanına gidip hemen başını ellerimin arasına aldım.
"Üçten geriye sayıyorum sıkın o silahı" dedi.
"ÜÇ! İKİ! BİR..." dedi ve o an başımın döndüğünü hissettim. Tak diye 2 ses duydum. Raperinle başımızı kaldırdığımızda etrafa baktık ama kurşun sesi yoktu. Herkes şaşkınlıkla Cengize bakıyordu.
"Testi geçtiniz " dedi.
"N-nası yani" diye kekeledi Raperin.
"Madem çok seviyorlardı bunu ispatlamaları lazımdı." Dedi Cengiz
"Ama ben baktım içinde kurşun vardı silah ilk defa tutmuyorum elimde" dedi Boran
"E-evet bende gördüm" diye şaşkınlıkla konuştu Behram.
"Mermileri şarjöre koymadım çünkü. Siz boş olduğunu görebilme ihtimaline karşı dışına yerleştirdim. Eğerki yapmasaydınız zaten direk kızları alıp çeker giderdim bir daha da yüzlerini görmezdiniz. Ama siz yaptınız kendi bedeninizden vazgeçmeyi düşündünüz aşkınız için. Artık her zaman yanınızdayım. Ama!" Diye bağırıp parmağını salladı.
"Bu yaptığınızda cezasız kalmayacak" dedi. Eslem mutluluk gözyaşları döküyordu. Raperin girdiği şokun etkisinden hala çıkamamıştı.
"Raperin mal mal bakma etrafa kendine gel" dedim fısıltıyla.
"Hadi içeri geçin yatıp uyuyalım yarın konuşuruz" dedi ve Cengiz hızlı adımlarla içeri girdi.
"Bu neydi şimdi?" Dedi Hazal
"Hazal sus kızım sus" dedim. Raperinin kolundan kaldırıp içeri soktum.
"Herkes çıksın uyusun yarın konuşuruz" dedim.
Hepimiz odalara dağıldık. İçeri girdiğimde Cengiz tekli koltuğa oturmuş camdan dışarıyı seyrediyordu. Beni farketti ama bakmadı.
"Bu neydi şimdi Cengiz? Neden yaptın"
"İspatlamaları lazımdı" dedi
"Böyle ispatlanmazdı hepimizin yüreğine indirdin" dedim.
"Onlar artık büyüdü çocuk değiller artık onlara o gözle bakamam. Yeri geldimi saygı duymak zorundayım o olgunluğu kendimde bulmam lazım. Aynı şekilde sana da karşı" dedi. Bu sözleri bu abiliği içimi sıcacık yapmıştı.
"Cengiz" dedim naif bi tonda. Oturduğu koltukda o kadar rahat görünüyordu ki hemen iki bacağının arasına girip dizine oturdum.
"Böyle bi büyüklük senden kimse beklemezdi" dedim ve dudaklarına yaklaşıp ufak bi öpücük bıraktım. Gözlerini kapatıp derin bir nefes verdi.
"Bu arada sana bir şey soracağım" dedim
"Sor"
"Asena gille olan iş birliğiniz bitti dimi?"
"Hayır" dedi.
"Nası hayır? Cengiz o kadınla iş falan yapmanı istemiyorum"
"O kadınla iş yapmıyorum zaten babasıyla yapıyorum Dilşah"
"Farkeder mi?"
"Farkeder. O kız babasının şirketinde hisse sahibi ve seni hala seviyor gözlerinden belli sana olan bakışından belli"
"Dilşah bu konu tartışmaya kapalı"
"Hayır anlamadığım nokta bu adamla neden iş yapıyorsun ki? Senin eski nişanlının babası yani eski kayınbaban!" Dedim sesimi yükselterek. Ellerimi üstünden çekmiştim sadece dizine oturur vaziyette duruyordum.
"Çünki çok fazla rakip firimalar var. Zamanında ortaktık bir çok işte ne onların benden başka güveneceği bir yer var ne benim. Ayrıca hala devam eden bir işimiz var birbirimize gelir sağlayıp daha da güçleniyoruz bu iki tarafında işine geliyor anladın mı?"
"İyi Cengiz ne yaparsan yap" dedim ve dizinden kalktım bi anda kolumdan tutarak beni tekrar otutturdu.
"Saçmalıyosun şu an Dilşah" dedi.
"Ben mi saçmalıyorum Cengiz?"
"Evet" dedi ve başını koltuğa yaslayıp gözlerini kapattı.
"Eski nişanlımın babasıyla ortak olsam sende bu kadar güzel tepkiler verirdin eminimki"
"Saçma sapan konuşma. Günlerdir kaosun ortasındayız bide sen başlama"
"Dilşah kim ki zaten köpek gibi havlasın dursun. Ne fikirleri önemli , ne düşünceleri , ne duyguları Dilşah zaten bi hayvan!" Diye bağırdım. Kucağından tekrar kalkacakken bi anda dudaklarını sertçe dudaklarıma bastırdı. Karşılık vermedikçe daha çok hırslandı öpmekten ziyade ısırıyordu. Deli gibi karşılık vermek istiyordum kucağında ona dokunup sevişmek istiyordum ama kendime hakim olmam gerekiyordu. Her seferinde böyle yenilgi gösteremezdim. İstegim birlikte olmak değildi sadece öpüşmek kucağında ona sarılmak dokunmaktı ama bunu yapmayacaktım. Omuzlarından itmeye çalıştım ama gücüm yetmiyordu ben karşılık vermedikçe her seferinde daha çok hırsla öpüyordu. En son kendimi bırakıp öylece durdum ve boş bir anını kovaladım. Bende dudaklarımı hareket ettirdiğimde hırsı azalmıştı bu boşluktan yararlanarak hemen geri çekilip kucağından kalktım. Boş gözlerle yüzüme bakıyordu.
"İyi geceler sana" dedim ve yatağa girip uyudum. Bu ne kadar süre böyle devam edecekti bilmiyorum ama biz birbirimizi yiyecektik o kesin.
Sabah gözlerimi açtığımda Cengiz mışıl mışıl uyuyordu. Sanki onu terk edip gidecekmişim gibi kollarını belime sımsıkı sarmıştı. Kollarını itmeye çalıştım ama o kadar kaslı ve güçlüydü ki başaramadım.
"Cengiz" diye seslendim ama homurdanarak hareket etti.
"Cengiz bıraksana beni!" Dedim bağırarak. Gözlerini açtı bana baktı sonra geri arkasını dönüp uyumaya devam etti.
"Öküz" dedim yataktan kalkarken.
"Dilşah buradan kalkıp yanına gelirsem seni bu yataktan çıkarmam üstelik 10 gün boyunca benimle birlikte olmak istemiyecek kadar sert davranırım!" Dedi
"Sen ne biçim konuşuyorsun terbiyesiz" dedim şaşkınlıkla.
"Terbiyemi kaldı aramızda karım değilmisin amına koyayım istediğim gibi konuşurum"
"Karın olmam üstümde deli fantezilerini nasıl uyğulayacağını bana anlatmanı gerektirmez" dedim. Kafasını dönerek uykulu gözlerle bana baktı.
"Dilşah öyle bi konuşuyorsun ki sanki seni çıplak görmemişim gibi sanki hiç birlikte olmamışız gibi. Fantezilerimi anlattığımda hoşuna gidiyordu ama küvette bile yaptık anasını satayım terbiyesi mi kaldı?" Dedi.
"Off Cengiz sabah sabah ne boş muhabbet yaptın kalk üstünü giyin kahvaltı edelim" dedim be odadan çıktım. Aşşagı indiğimde çoktan kahvaltı hazırdı. Kafamı dönüp duvardaki saate baktığımda çokta 12 olmuştu.
"Hah yenge bende tam yanınıza geliyordum uyandırmaya" Dedi Raperin
"Kalktık kalktık Cengiz'de birazdan iner" dedim.
Ben kahvaltıya oturduğumda Cengiz de o sırada gelip yanıma oturdu güzelce kahvaltımızı yapıp sofrayı topladık ve tekrardan bir çay demledim. Herkes salonda oturuyordu tepsiye bardakları koyarak salona götürdüm.
"Çay getirdim içelim diye" dedim ve Cengizin suratına bile bakamdan önüne koydum. Bakışlarını üstümde hissediyordum ama tenezzül bile etmeden direk herkese çayını verip oturdum.
Cengiz yine elinde dosyalarla birşeyler yazıyordu, Boran ve Behram tabletten birşey okuyordu , Azad bi köşede telefon oynuyor diğerlerinde kendi halinde takılıyorlardı. Kafamı eğerek Boran ve Behramın okudukları şeye baktım. Mali işlerle ilgili bir yazıya bakıyorlardı. Raperin ve Ayşen ortalıklarda yoktu gözlerim onları ararken yukarıdan bi anda Aşşagıya top düşmüştü. Yerimden sıçrayarak korkudan elimdeki bardağı ani refleksle yere düşürmüştüm. Cengiz ve Boran bana dönerek yanıma yaklaştılar.
"Yandın mı İyimisin yenge?"
"Geldi mi biyerine çay sıcaktı bide off"
"Tamam sakin bişey olmadı" dedim.
"O topu kim attıysa kafasında havası inene kadar patlatacam" diye yukarı doğru bağırdım. Ayşen ve Raperin aşşagı indinde bana doğru baktılar.
"Ayy yenge özür dilerim ben attım bilemedim yandın mı?" Dedi. Sinirle yüzüne baktım.
"Parçalarım seni" diyip dişlerimi sıktım.
"Sakin ol yenge seninde hamilelik hormonları zirvede heralde neden momo gibi bakıyorsun?" Dedi
"Bu momo gibi bakan gözlerle seni Ayıcık bomboya çeviririm Raperin!" Dedim
"Tamam ya Allahallah bişey demedim sakin ol. Eslem git bez getir sil şuraları"
"Hem bak ne dicem biraz ortamın gerginliğini alır belki yakan top oynayalım mı nolur?" Dedi Ayşen.
"Çocukmuyuz kızım biz ne yakantopu?" Dedi Cihan.
"Yaaa lütfen Cengiz abi" dedi dudak bükerek.
Bu fikir beni mutlu etmişti aslında.
"Cengiz oynayalım mı?" Dedim yüzüne bakarak.
"İyi tamam kalkın bahçeye çıkalım" dedi.
"Abi yok ben oynamam ne öyle çocuk gibi" dedi Boran.
Cengiz kafasına vurarak "Kes lan dangalak herif. Kendinden yaşça küçük resmen abisi olacak küçücük kıza aşık olurken Eslem çocuk değildi zaten" dedi. Saçma gelmişti cümlesi ama doğruydu.Kahkaha atarak yüzüne baktım.
"Off tamam " dedi.
"Ben bu pijamalarımı çıkarayım o zaman siz çıkın" dedim.
"Ay ben Cengiz abimle aynı takımda olurum" dedi heyecanla Eslem.
"Yürü hadi yürü" dedi Cengiz. Bende hemen yukarı çıktım üstüme gri eşofman takımımı giyip aşşağı indim. Azad gilin yanında başımı kapatmıyordum Cengiz de bişey demiyordu zaten.
"Eee takımlar belli mi?" Dedim saçımı toplarken.
"Yok seni bekledik" dedi Cengiz.
"Takım kaptanları kim?" Dedim
"Ben kendi takımımı kurarım isteyen karşı takım olur" dedi Cengiz.
"İyi ben olayım o zaman" dedi Azad.
"İlk ben seçiyorum tabiki canım, ciğerim , sırdaşım olan en iyi anne adayı yengem" dedi Azad. Gülerek yüzüne baktım.
"Hayır oğlum bıraksana karımı" dedi Cengiz
"Banane abicim aldım bile" dedi. Başımı eğerek Azatın yanına geçtim.
"Şöyle yapalım sırayla seçmek yerine bi anda alalım dedi. Zaten karım gitti kimi alıyorsan al" dedi.
"Tamam o zaman Cihan, Ayşen , Hazal Dilşah yengemi aldım" dedi
"Tamam bende o zaman Eslem , Raperin ,Boran Behram ,Rozerin kalıyo ama" dedi.
"Rozerin nereye geçiyorsan geç farketmez bana" dedi Cengiz. Cihanla göz göze geldiklerinde tabiki onun olduğu takımı seçeceğini anlamıştım. O tarafa giderek durdu.
"Ee kim ortada?"
"İlk biz ben bilmem" dedi Azad
"İyi geçin hadi" dedi Cengiz.
Ortaya dizildigimizde herkes yerini almış bekliyorduk. İlk hamle Rozerinden geldi. Dakikalar boyunca vuramamışlardı. Bi anda Cengiz topu alarak üzerime koştu beni vuracak sandığım için hemen geri çekildim ama ters köşe yaparak Azatı vurmuştu.
"Abi bu haksızlık ama akıl oyunu yaptın" dedi isyan ederek.
"Ben bilmem çık oğlum şurdan" dedi
"Banane abi ya"
"Mızıtma la bebe gibi çık" dedi Cengiz. Azad çocuk gibi omuz silkince hepimiz kahkahalara boğulmustuk. Bi an Cengizin gülüşümü izlediğini gördüm ama pas vermeden topu aldım ve geri ona fırlattım. Bu sefer tüm gücüyle topu Hazal'a attığında top Hazal'dan sekip geri Cengiz'e gitmişti. Raperin hemen yakalayarak topu aldı.
"Çık Hazal" dedi gülerek.
"Ne biçim takım ya bu" dedi söylenerek. O sırada Raperi'nin topu bana fırlattığını gördüm. Bu sefer ani reflekse yakalayıp can tuttum ve geri Azatı aldım.
"Afferin gerizekalı bak can tutturdun" dedi Cengiz alkışlayarak.
Hepimizi yine gülme tutmuştu. Topu fırlattım ve tekrar oynamaya başladık.
"Cihan çorba karıştırıyor resmen oğlum geçsene ortaya beynine atayım topu" dedi Boran
"Yakalayabilirsin yakala" dedi ve bi anda benim arkama geçti.
"Lan mızıtmasana bırak karımı" dedi Cengiz
"Banane abicim karın hamile çok seviyorsan topu sert atmazsın" dedi.
"Azına sıçtım şimdi senin" dedi Raperin ve bi an boşluktan yararlanarak topu Cihan'a fırlattı.
"Yol al hadi Cihancım" dedi Raperin.
"Bittin sen kızım bekle"
"Bekliyorum gel" dedi. Kahkalarla ikisinin atışmasını izliyorduk o sırada Cengiz topu hemen alarak bana fırlattı ve beni vurmuştu sendeleyerek hafifçe yere düştüğümde yüzüne kırgınlıkla baktım
"Cengiz ya!" Dedim sitemle herkes gülerek bu komik halime bakıyordu.
"Çık hadi çık. Kocanın takımında olmazsan böyle olur işte" dedi sinirle kalkarak köşeye geçtim.
Yorulana kadar top oynamıştık. Hatta bir ara saklambaç bile oynadık ama Azad ve Hazal belirlenen sınırdan çıkıp başka yere saklanınca Cengiz onları yakalayıp Azatı "Dangalak mızıkçı" diye kafasına vurmuştu.
Güzelce bir akşam yemeği yedik , çaylarımızı içip bol bol sohbet ettik. Bu esnada Eslem ve Boran göz göze gelip alltan alttan birbirlerine laf çarpınca Cengiz sinirlenip Boranın üstüne su fırlatmıştı. Günün yorgunluğunu atmak için direk yatağa girip gözlerimi kapatarak uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORLA AŞK
RomanceÖncelikle bu kitap +18 smut şiddet ve küfür içeren ilk yazdıgım kurgudur TÖRE-BERDEL konulu güzel bir kurgu yaptığımı düşünüyorum umarım begenırsınız bölümleri fazlasıyla uzun tuttuysam özür dilerim yazılacak çok şey var kafamda❤️