ZORLA AŞK

TUTSAK

ROZERİN KILIÇARSLAN
Saat gece 2 buçuğa geliyordu yarın Şevin halam hastaneden çıkacağı için kek,kurabiye tarzı aparatif şeyler hazırlıyordum. Elimdeki kurabiye tepsisini fırına koyduktan sonra çileklerle birlikte karıştırdığım çikolata sosunu çırpmaya başladım. Dilşah yengem uyumuştu,Azad ve Cengiz abim'de dışarıda sabahlayıp oradan şirkete geçeceklerini söylemişlerdi. Raperin ve Boran kavga etmişlerdi. Boran Raperi'nin okuma kitabına su döktüğü için bunun intikamı olarak Boran'ın müzik çalarını banyoda suyun altına sokup bozmuştu. Sonuç olarak birbirlerine tirip atarak uyudular. Diğerleri farklı alemlerdeydi Eslem ve Ayşen de minik bir şarj makinası krizi yaşadığı için buna dayanamayan Hazal şarj kablosunu ellerinden alıp odasına gidip kapıyı kitlediği için bi fırça da Dilşah yengem atıp odasına çekilmişti. Muhtemelen oda dayanamamıştı artık. Sosu hazırlayıp tezgahın kenarına koyduktan sonra ellerimi yıkayıp kuruladım. O sırada Cihan gelmişti elindeki sürahiyi tezgahın üzerine koyup bana baktı
"Niye uyumadın sen?" Diye sordu
"Hiç öyle uyku tutmadı bende gelip bişeyler yapayım dedim öyle kek kurabiye falan"
"Hmm" diyerek bana yaklaştı ve tezgahın yanına o kaslı kollarını dayayıp beni arasına almıştı. Burnuma direk o erkeksi şampuan kokusu gelmişti. Uzun zamandır baş başa kalamıyorduk bi türlü.
"Hı hı" diyerek başımı salladım. Bana doğru iyice yaklaşarak boynumun açıkta kalan kısmına bir öpücük kondurdu. O sırada yanımızda duran çikolata sosunu biraz kenara çekip beni bi anda belimden tutup tezgaha otutturdu.
"Cihan saçmalama biri gelirse şimdi" dedim.
"Şu an herkes rüya aleminin en derin halindedir" dedi ve tekrar yaklaşarak boynumdan öptü. Ellerimi boynunun iki yanına koyup başımı kaldırdım bu onun daha çok alana ulaşmasını sağladı. Geri çekilip yüzüme baktı ve tişörtün altından görünen sütyenimin ipini indirdi.
"Cihan!" Dedim kızarak ama bu onu umursamadan hazırladığım çikolata sosunu tezgahta sürükleyip yanımıza çekti. İçindeki kaşığı çıkararak üzerindeki çikolatayı parmağıyla sıyırdı ve kaşığı tekrar bırakarak yüzüme baktı. Tişörtümü biraz daha indirerek omuzumun tamamen ortaya çıkmasını sağladı. Parmağına aldığı çikolatayı boynumun tam bitimine sürdü. Anlamsız bir ifadeyle gözlerine baktım ama o beklenmedik bi hamleyle çikolatayı sürdüğü yeri emmeye başladı. Cihan'ın fantazilerini sorgulamayı ilk sevgili olduğumuzda bırakmıştım çünkü aklım almayacak değişik fantezi türleri vardı.
Başımı geriye atıp inledim. Dilinin darbeleri beni kıvrandırırken oda bundan zevk alıyormuş gibi inledi. Ardından başını kaldırıp yüzüme baktı. Dudaklarına bulaşan erimiş çikolatayla o kadar tatlı duruyordu ki içime sokasım gelmişti bi anda. Dudaklarıma yaklaşarak tam üstünde durdu ve dudaklarını dudaklarıma sürttü. Bi hamleyle dudaklarından öpecektim ki geri çekildi.
"Öpmek yok. Sen böyle kıvrandıkça daha da kışkırtasım geliyor" dedi. Kaşlarımı çatarak yüzüne baktım çünkü içimdeki bu ateşi ancak dudaklarını öpersem geçer gibiydi ve ben şu an öpmek istiyordum. Tekrardan yaklaştım ama kendini yeniden geriye attı.
"Cihan öpmek istiyorum!" Dedim sitemle
"Cık " diyerek dilini damağına vurdu. Bu sefer sinirle tişörtünün yakasından tutup kendime çektim be deli gibi öpmeye başladım dudaklarını. Ben öperken oda gülüyordu onun öpmemesi daha çok sinirimi bozmuştu. O öpmese bile ben öpüyordum iki dudağınıda dudaklarımın arasına aldığımda elimi de göğüsünün üzerine koydum. İçim alev alevdi kasıklarımda değişik ama beni delirten bi sızı ve kadınlığımdan akan ıslaklık.En son dayanamayıp oda öpmeye başlamıştı. İki elini saçlarımdan geçirip iyice bastırdı kendine. Bacaklarımı iki yana açarak daha çok yaklaştım ona ve kasıklarımı kasığına yasladım. Cihan'ın kadını olmak istiyordum her bir zerresiyle ruhuma sahipti ama bedenimede olsun istiyordum. Kasıklarımdaki sıcaklık alev almaya başlamıştı. Dudaklarındaki o çikolata tadı beni daha da cezbediyordu. Dilimi dudaklarının üzerinde gezdirerek iyice bastırdım kendime. Susamışım gibi çölde serap görüp heyecanlanmış gibi öpüyordum. Nefes almak için geri çekildiğimde gözlerine baktım ve tekrardan öptüm hiç durmadan sıkılmadan biraz olsun içimdeki o yangını dindirip tatmin olmam için buna müsade ettiğini anlayabiliyordum çünkü hep böyle yapardı ona doyup bu azgınlıgımın gitmesi için müsade ederdi bense dakikalarca hep dokunur öperdim,ama öptükçe daha çok istiyordum ve buna karşı koyamıyordum. Durmayacağımı anladığında hep beni tatmin etmek için oda dokunurdu  kendine hakim olup dizginleyebiliyordu ama ben yapamıyordum. Birlikte olmak istediğimde buna keskin bir dille hayır demişti. Bunun nedeni ise ilerde pişman olursam diye hep kendini durdurdu ama ben durmak istemiyordum. Bu hazzı istersem kendim de yapabilirim ama Cihan bana dokunsun o beni tatmin etsin istiyordum. Elini tişörtümün içine sokarak sol göğüsümü avucunun içine aldı. Mutlu olmuş gibi onunda dilinden bir inleme döküldü. Belimden sıkıca tutarak kucağına aldı bende bacaklarımı beline dolayıp öpmeye devam ettim. Masanın üzerine yatırdığında o ayaktaydı,elini eşofmanımdan içeri sokup kadınlığımda durdu. Sadece içimdeki o sular aksın rahatlayayım diye okşuyordu. "Ah"diyerek bir inleme döküldü dudaklarımdan ama ses çıkmaması için elimi dudaklarıma bastırdım. Eğilip elimi çekti ve tekrar öpmeye başladı. Elleri o kadar becerikliydi ki dayanamıyordum eline kadınlığımdan akan sular dökülüyordu. Elinin birini tekrar tişörtümden içeri sokup göğüsümün üzerinde durdu. Kadınlığımdaki eli de hızlanmıştı beni boşaltmak için elinden geleni yapıyordu. Bu sefer baş parmağını içime hafıfçe soktu. Tekrardan bir inilti kopmuştu dudaklarımdan. Parmağını geri çıkartıp kadınlığımı avucuna alıp sıktı
"O kadar çok istiyorum ki" diye inledim. Onunda dudaklarından memnun olmuş gibi mırıltılar gelmişti.
Doyamıyordum Allah'ım bırakamıyordum olmuyordu. Bunun farkında olduğum için kendimi toparlayıp geri çekildim ve oda çekilmişti. Masadan sırtımı kaldırarak oturur pozisyona geçtim.Alnını anlıma yaslayarak ellerini belime yerleştirdi ve kasıgını tekrar bana yaslamıştı, sertliğini bariz bi şekilde hissediyordum oda istiyordu ama hep durdurmuştu kendini. İkimizde gözlerimizi kapatmıştık.
"Tatmin oldun mu?" Dedi. Derin nefesler alıp kendime gelmeye çalışıyordum.
Karşı koyamıyordum ama bu olmak zorundaydı.
"Git Cihan dayanamıyorum git" dedim. Gözlerimi açıp baktığımda oda benim yüzüme bakıyordu. Dudaklarını birbirine bastırıp gözleri yüzümde gezindi.
"Bencede gitsem iyi olacak"
"Bencede git" dedim. Elini kalbimin üzerine koyup gözlerime baktı.
"BU KALP" dedi ve elini çekerek kasığıma koydu.
"VE BURALAR YA DA VİCUDUNUN HER HANGİ BİR BÖLGESİ BAŞKA BİR ERKEK İÇİN İSTEKLE TEPKİ VERİRSE BENİM İÇİN İNİM İNİM İNLEDİĞİN GİBİ ZORLA EVLENMİŞ DAHİ OLSAN ZEVKLE KARŞILIK VERİRSEN SENİ DE KENDİMLE BİRLİKTE YAKARIM ROZERİN. RUHUM HER ZAMAN ENSENDE NEFES VERİYOR OLACAK!" Dedi ve geri çekilip hızlı adımlarla mutfağı terk etti. Bu yaşadığımız neydi diye bi an düşünmeden edemedim.

DİLŞAH KILIÇARSLAN
"Hala lütfen ama ya o kadar uğraştım gece bi kere tadına bak". Diye Rozerin isyan ediyordu
"Ya çek şu nimeti suratımdan" dedi Şevin hala
"Ya hala bi dene bak parmaklarını yiyeceksin"
"Yav eşşegin çocuğu istemiyorum diyorum sevmiyorum tarçınlı iğrenç"
"Öyle denmez hala hadi bak hatırım için"
"Yav çek şu zıkkımı"
"Hala kalsın mı bunlar aç ağızını günah yağ!" Diye şiveli bi şekilde bağırdı Rozerin.
"Allah canını almaya senin kalk git şuradan" dedi Şevin hala
"Kızım bıraksana kadını yemek istemiyo demekki" dedi Berçem anne. Evet salonda çay içiyorduk ve Rozerin saat 12 buçuktan beri Şevin halaya bişeyler yedirmeye çalışıyordu ve saat 1 olmuştu. Herkes gülmemek için zor duruyordu ama en çokta ben. Cengiz'le hala aramız bozuktu abime ettiği o hakaretleri bi anda unutacak değildim ağıza alınmayacak kelimeler söylemişti. Yan yana oturuyorduk sabahtan beri ona bakmam için yüzüme bakıyordu bunun farkındaydım ama asla taviz vermeyecektim. Gerçekten sağlam bir ders alması gerekiyordu.Sıkıntıyla nefes vererek ayağa kalktım.
"Gelin" dedi Şevin hala başımı çevirip tebessüm ettim.
"Efendim hala"
"Gel hele kuzum buraya" diyerek eliyle koltuğa vurdu. Ona doğru ilerleyerek yanına oturdum.
"Senide bu gebe halinle süründürdük hastanelerde" dedi.
"Saçmalama hala olur mu öyle şey"
"Gittin mi kontrole nasıl bebek" Yüzüme aniden hüzün çökmüştü.
"Noldu kuzum kötü bi durum mu var?" Dedi Berçem anne
Cengiz hemen araya girerek "Aslında bi iyi bir de kötü bi haber var anne" dedi
"Hayırolsun oğlum ne oldu?"
Lafı devralarak konuşmaya başladım
"Önce iyi olandan başlayayım kontrole gittik evet bebek değil bebeklerimiz iyi" diyerek tebessüm ettim. Eslem bi anda bağırarak ayağa kalktı
"Nasıl yani ikiz mi? Allah'ım iki çocuk halasımı oluyorum ben şimdi ay çok heyecanlandım"
"Yenge gerçekten ikiz mi?" Dedi Ayşen. Başımı sallayarak tebessüm ettim Berçem anne de bir mutluluk kahkası patlattı.
"Hayırlı olsun evlat" dedi Celil amca
Onada bir tebessüm yolladım.
"Kötü haber ise" dediğimde herkes bi anda susmuş dikkatle bana bakıyorlardı "Bebeklerden biri olması gereken yerin dışında olduğu için dış gebelik ihtimali varmış eğer birisinde dış gebelik yaşarsam keseler birbirine cok yakın olduğu için diğerinde almak zorunda olacaklar" dedim. Haşmet amca gil burada olduğu üstü kapalı anlatmıştım.
"Aman yavrum" Dedi Firnaz babaanne
"Merak etmeyin kesin dış gebelik olacak diye bişey yok doktor bu süreçte sinir,stres,ağır kaldırmanın yasak olduğunu söyledi" Cengizin gözünün içine baka baka söylemiştim bunu utançla gözlerini kaçırdı.
"Bol bol dinlenmem gerekiyormuş" dedim.
"Aman dikkat et evlat" dedi Davut amca.
"Bundan sonra sana iş yapmak yasak Dilşah evde kaç tane kız var onlar yaparlar asla elini çay servis etmek dışında bir şeye sürdüğünü görmeyeceğim" dedi Berçem anne
Şevin hala elini saçlarıma götürüp merhametle okşadı bende tebessüm ederek elini tuttum.
"Hala ağrın var mı seninde?" Dedi Rozerin
"Yok iyiyim ölmedik çok şükür" dedi bi anda şaşkınlıkla yüzüne bakmıştık.
"Ay hala öyle denir mi tövbe de" dedim
"Benden kurtulmak öyle kolay mı Rozerin hanım turp gibiyim seni gömerim" dedi Şevin hala
"Valla beni gömersin halacım" dedi istemsizce herkes sırıtmıştı. Ve o anda bişey oldu hiç ummadığımız bir durum kapıdan bir kadın be bir adam girdi tanıdık bir sima nefretle yüzüne baktığım o kadın
"ASENA"