Zincir

3.2K 74 6
                                    

SİLAH PATLMIŞTI.
Beynimde inanılmaz bir yankı vardı. Başım dönüyor hiç bir şeyi idrak edemiyordum. Vurulmuşmuydum? Cengize mi geldi o mermi?
Neden acı hissedemiyorum? Kafam allak bullak olmuştu. Cengiz hızla doğrularak bana baktı.
"İyimisin biryerine geldi mi? Dilşah canın acıyo mu?" Dedi telaşla. Cevap veremiyordum. Hızla vücudumun her yerine bakmaya başladı. Odanın kapısı bi anda açıldı.
"Cengiz abi noldu!" Dedi birisi bağırarak. Etraftaki sesleri duyuyordum ama kim olduklarını çözemiyordum. Bana doğru koşan Şevin halayı gördüm. Hızla yanıma gelip her yerime bakmaya başladı.
"Abi noldu iyimisiniz korkutmayın kime geldi o kurşun?" Dedi Behram. Yattığım yerden doğruldum. Yerde parlayan birşey vardı. Sanırım kurşun ikimizede gelmemişti. İşaret parmağımla yerdeki kurşunu gösterdim. Herkesin gözü bir anda oraya döndü.
"Oh! Yarabbim yüreğime indi" dedi Berçem anne.
"Cengiz İyimisin?" Dedim yüzüne bakarak.
"Ben iyiyim sen şoktasın şu an sakin ol" diyerek ellerimi tuttu. Boş boş etrafa bakıyordum.
"Yenge bana bak bi hadi" dedi Rozerin. Yüzüne baktım ama bu boş bir bakıştı.
"İyimisin. Sakin ol şu an şoktasın birazdan geçicek" dedi. Kalbim deli gibi atıyordu. Sesler uğuldamaya başlamıştı. Gözlerim karardı ve başım yatağa düştü. En son hatırladığım Rozerinin başımı tuttuğu ve Cengizin arabayı hazırlayın diye bağrışıydı.
Gözlerimi açtığımda başımda felaket bir ağrı vardı. Cengiz başını sedyeye koymuş öylece duruyordu. Mırıldanmaya başladığımda Cengiz hemen başını kaldırıp bana baktı.
"İyimisin Dilşah" dedi tebessüm ederek. Bu adamın gerçekten psikolojik sorunları vardı. Bu durumda bile gülüyordu.
Boş boş suratına baktım. İçeri Berçem anne ve Hazal girdi.
Hazal da gülüyordu. Bunlar ailecek delirdimi diye düşünmeden edemedim. Bi tek duygusal olan Berçem anneydi. Yanıma geldi ve anlımdan öptü.
"İyisin kuzum çok şükür" dedi.
"Kim söylemek ister?" Diye Hazal bi anda bağırdı.
"Bağırma Hazal tepemde"
"Dilşah" dedi Cengiz. Bakışlarım bi anda ona döndü. Elini karnıma götürdü ve bastırdı. Şaşkınlıkla ona bakıyordum.
"Hamilesin" dedi fısıltıyla.
"Ne" dedim şaşkınlıktan. Gözümden bir damla yaş düştü. Hemşire odaya girdiğinde direk bana baktı.
"Doktor Bey çıkabileceğinizi söyledi en kısa zamanda kadın doğum uzmanına görünmelisiniz" dedi ve çıktı.
Konağa geldiğimizde Firnaz babaane direk hızlı adımlarla bana geldi.
"Hay maşşallah gelinime" dedi ve kollarını açıp bana sarıldı. Tebessüm ederek bende ona sarıldım.
"Çık odana dinlen güzel kızım uyu dinlen sabah da kahvaltıya gelirsin" dedi. Başımı sallayarak onayladım. Odaya geldiğimde Cengiz de peşimden gelmişti. Pijamalarımı alıp banyoya geçtim. Üstümü giyinip dişlerimi fırçaladım.
Banyodan çıktığımda Cengiz de üstünü değiştirmişti. Yatağa doğru geçtiğimde Cengize bakmadan uzanıp gözlerimi kapattım. Sıkıntılı bir nefes verdiğini duydum fakat umursamadan gözlerimi kapattım. Başıma geldiğini hissettiğimde gözlerimi açtım.
"Biraz konuşalım mı Dilşah?" Dedi. Yataktan doğrularak ona baktım ve oturması için alan tanıdım.
"Ne diyeceğimi bilmiyorum ama ben bi karar aldım" dedi. Korkuyla baktım. Acaba boşanmak mı isticekti diye aklımdan deli sorular geçiyordu.
"N-ne kararı?" Dedim kekeleyerek.
"Öfke problemim var kendime bazen hakim olamıyorum dengesiz davranıp seni kırıp üzmekten başka hiç bişey yapmıyorum. Ben psikoloğa gideceğim randevu aldım bu sorunları aşmam gerekiyor" dedi. Bi an rahatlamıştım.
"Yani böyle olmaya devam edersem evliliğimizi riske atmaktan başka birşey yapmayacağım hem bi bebeğimiz de olacak" dedi. Mutlu olmuştum ama bi yanım hala kırgındı ona.
"Böyle bi adım atman çok güzel ama beni çok yıprattın Cengiz" dedim
"Ben elimden geleni yapacağım artık seni üzmemek için ne gerekiyorsa" dedi ve ellerimi tuttu.
"Yarın sabah seni konağa bırakayım ile giderken akşama kadar doya doya vakit geçir ailenle" dedi. En başta ne dediğini anlamadım. Aslında anladım ama anlam veremedim ne  gerçekten ciddi mi yoksa dalga mı geçiyor diye düşündüm hatta uzun süre yüzünü inceledim ama gayet ciddi duruyordu.
"Sen ciddimisin Cengiz?" Diye sordum emin olmak için.
"Ciddiyim git gör gel. Ama ben gelmem kendin özlemini gider. Ben elimden geldiğince artık hata yapmamaya çalışacağım gerekirse ilaç da kullanırım terapilere sık sık giderim ama ben iyi bir eş ve iyi bir baba olmak istiyorum" dedi. Böyle büyük bi adım atması hoşuma gitmişti ama bi anda benden affetmemi bekleyemezdi.
"Çok kırdın beni Cengiz çok yıprattın, çok üzdün" dedim tavırlı olduğumu belli ederek.
"Özür dilerim" dedi başını eğerek.
"Bu son özürün olsun Cengiz" dedim.
Başını salladı ve yüzüme baktı.
"Bişey söyleyeceğim ama kızmak yok hemen köpürmeden  önce bi düşün" dedim.
"Söyle"
"Sende gel istersen tabi" dedim.
"Hayır" dedi keskin bir dille. Daha fazla üzerine gidip kızdırmak istemediğim için sustum.
"Gel" dedim yorganı açıp elimi yatağa vurduğumda. Tebessümle yanıma gelip belimden tutarak sarıldı.
"Silah patladı Cengiz konaktakilere ne söyledin?" Dedim.
"Gerçeği"
"Nasıl yani?"
"Ayrıntısıyla tek tek yalansız anlattım. Hatta bu terapi fikrini annem önerdi bende kabul ettim" dedi. Günler sonra ilk defa huzur bulmuştum. Heyecandan kalbim çarpıyordu çünkü yarın Zilşanı doya doya öpüp koklayacaktım. Gözlerimi kapatıp kendimi derin bir uykuya bıraktım.
Uyandığımda Cengiz yatakta yoktu. Banyodaki su sesinden duşta olduğunu anladım. İçim kıpır kıpırda mutluluktan uçmak istiyordum. Dolabıma gidip en sevdiğim pudra pembesi eteğimi alıp üstümede beyaz tişört giyip hırkayla kombinimi tamamladım. Eteğimle uyumlu pembe baş örtüsünü de takıp hemen makyaj masasına oturdum. Sade bir makyaj yapmıştım. Gözlerimin renginde yeşil bir far kahve tonlu bi ruj sürmüş rimel ekleyip makyajımı tamamlamıştım. O sırada Cengiz banyodan çıkmış üstünü giyinmeye başlamıştı.
"Ben iniyorum sende gelirsin kahvaltıya" dedim.
"Sen in ama kahvaltını ailenle yap bu gün bu saate genellikle kahvaltı yapıyorlardı dimi?" Dedi bi şaşkınlık daha yaşamıştım çünkü Cengiz bana git annenlerle kahvaltı yap demişti resmen. Gülümseyerek baktım yüzüne.
"Tamam o zaman ben ineyim sofraya yardım edeyim o sırada sende giyin gel" dedim. Başını salladıktan sonra odadan çıktım. Avluda Raperin ve Eslem vardı. Yanlarına giderek tebessümle baktım yüzlerine.
"Kız abla hamileya hormonlardan dolayı duygu değişikliği yaşıyo heralde yengem" dedi Eslem
"Boş boş konuşma be. Mutluluğumun bi sebebi var" dedim
"Ne?" Dedi Raperin
"Cengiz beni eve götürecek" dedim.
"Hangi eve senin eve konağa mı?" Dedi hızlı hızlı Eslem
"Evet" dedim.
"Çok sevindim" dedi Raperin.
"Yenge Rojdaya onu çok sevdiğimizi ve çok özlediğimi söylermisin?" Dedi gülümsemem solmuştu.
"Tabiki söylerim Raperin" dedim. O sırada Cengiz çoktan inmişti. Kahvaltıya yardım edemeden konaktan çıkmak zorunda kaldık.
Yaklaşık 15 dakika sonra evime gelmiştim doğup büyüdüm konağa.
"Akşam Behramla dönerim çağırır seni gelirsin" dedi. Başımı sallayarak gülümsedim.
"Teşekkür ederim" dedim ve arabadan indim.
Konağın kapısından içeri girdiğimde 2 koruma şaşkınlıkla bana baktı.
"Sessiz olun süpriz yapacağım" dedim. Yaşar abi yıllardan beri korumalıgımızı yapıyordu. Tebessüm ederek bana baktı. İçeri girdiğimde çantamı bırakarak direk salona geçtim. Durgun bi şekilde herkes kahvaltı yapıyordu ama Ceren yengem yoktu. Bi anda bağırarak salona girdim.
"Banada sofrada yeriniz var mı Karahan aşireti" dedim. Annem bi anda arkasını dönerek bana baktı. Herkes ayaklanarak üstüme koşmuştu.
"Sen nerden çıktın Dilşah'ım" dedi annem
"Süpriz yumurtadan" dedim gülerek.
Roşen hemen kolumdan tutup bana sarılmıştı.
"Çok özledim" dedi kulağıma fısıldayarak.
"Bende çok özledim" dedim. Herkese sarıldıktan sonra bi tek babam ayağa kalkmamıştı. Kahvaltısını ediyor beni umursamıyordu. Şaşkınlıkla herkesin yüzüne baktım.
Annem bilmiyorum der gibi dudak büzdü.
Yanına giderek tam önünde durdum. Hala umursamıyordu beni
"Baba?" Dedim. Yüzüme bile bakmadan
"Hepinize afiyet olsun ben işe gidiyorum" dedi ve kapıdan çıktı.
"Niye bana böyle davrandı ki?" Dedim.
"O gün konakta yanımıza gelmedin ya ona sinirli" dedi Baran abim. Tüm iştahım kaçmış bütün modum düşmüştü. Sofraya otururken evde bi koşuşturma vardı. Biri önüme tabak koyarken diğeri çay koyuyordu. Bu mutlu heyecanı göremeyecek kadar moralim bozulmuştu. Sofradan bi anda kalktım. Herkes soran gözlerle bana bakıyordu
"Zilşanı görmek istiyorum gelirim birazdan" dedim. Avluya çıktığımda merdivenlere yöneldim. Durunca sadece düşünüyordum.
Babamın gönlünü almam gerekiyordu ama nasıl?

ZORLA AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin