Eve yaklaştığımızda saat 6 ya geliyordu. Oldukça yorulmuştum hemen gidip duş almak istiyordum.
Konağın önünde durduğumuzda tülbentimi alıp başıma geçirdim.
"Ben hemen çıkıp bi duş almak istiyorum yoruldum" dedim. Bana doğru dönüp gülerek
"Tabi yorulmuşsundur" dedi başını sallayıp imalı bir tonda.
"Yürü Cengiz yürü" dedim ve arabadan indim.
Eve girdiğimizde salondan sesler geliyordu.
"Bu sesler ne böyle bişey mi oldu acaba" dedim
"Bilmiyorum" dedi . Yürüyerek salona doğru gittiğimizde evde misafir vardı.
"Hoşgeldiniz" diyerek tebessüm ettim
"Merhaba" dedi bi genç kız. Muhtemelen 20li yaşların başındaydı. Güzel görünme gibi bi çabası olduğu barizdi.Saçlarını sarı yapmış yüzünde ağır bir makyaj vardı. Cengiz'e doğru dönerek
"Merhaba Cengiz nasılsın" dedi. Cengiz başını sallayarak
"İyyim Jinda sen nasılsın" dedi
"İyiyim bende"
Berçem anne bana doğru dönerek "Gel yavrum otur yanıma" dedi ona doğru ileryerek yanına oturdum.
İsminin Jinda olduğunu öğrendiğim kız kolayca anlaşılabılen sahte bi gülümsemeyle bana baktı
"Merhaba tanışmadık seninle sen kimsin?" Dedi
"Dilşah" deyince yüzü aniden soldu.
"Hmm Cengizin zorla evlendiği karısı" dedi imalı bi tonlamayla.
Sinir bozucu bi tavırla "laf sokmayı seversin sanırım Jinda" dedim gülümseyerek.
Ters bi bakış atıp önüne döndü. Hazal boğazını temızleyerek ortamı yumuşatma amaçlı bana döndü "Ee jinap siz ne yaptınız" dedi
"Cengiz spora gidecekmiş bende gittim yanında" dedim.
"İyi güzel yenge "
Jinda nın annesi olduğunu düşündüğüm kadın bana dönerek "Merhaba kızım ben Mihriban. Firnaz babaanenin yeğeniyim" dedi. Muhtemelen babaanenin abisinin ya da kız kardeşinin kızıydı
"Memnun oldum " dedim tebessümle. Jindaya kıyasla annesi daha samimi ve tatlıydı.
Cengiz bana doğru dönerek "Dilşah gel yukarıya bana kıyafet ayarla duşa gireceğim" dedi.
"Tamam geliyorum" dedim ve ayaklanarak Cengiz'le birlikte yukarı doğru çıkıp odaya geldik
O soyunurken bende ona kıyafet çıkarmaya başladım.
Üstüne ince normal bol bir tişört altına da siyah eşofman çıkardım. Lacıvert bir hırkayıda üstüne giymesi için koydum. O sırada Cengiz soyunmuş çıplak bi şekılde bana bakıyordu. Yüzüne bakarak
"Girsene hadi" dedim
Bana doğru gelerek "sen niye şimdi bol tişört siyah eşofman bide üstüne hırka çıkardın ki" dedi gülerek.
"Üşüme diye hırkayı çıkardım. Ne var bunda" dedim
"Anladım Anladım" diyerek arkasını döndü ve banyoya girdi.
Bende üstümü çıkartarak bornozumu giyip Cengizin çıkmasını beklerken makyajımı temizlemeye başladım. Aklım hep Zilşandaydı kuzum ne yapıyordu acaba. Çok özlemiştim onu.
Gözümden bir damla yaş akıp boynuma damladı
CEREN KARAHAN
Dilşam güzel kuzum benim seni çok özledim sen gittikten sonra Zilşanın anlık ağlama krizleri , sürekli uykusundan uyanıp huysuzlanması, kimsenin kucağında susmaması bunlar hep sen gittikten sonra oldu. Artık hasta olacak. Neredeyse hiç yemek yemiyor emzirmeye çalıştığımda red edip ağlamaya başlıyor. Evladımın yanı sıra seni çok özledim minik kuzum benim. Rojdayla iyi anlaşıyoruz biliyomusun ona da günlük tutturmaya başladım.
Hatırlarmısım kuzum ilk gelin geldiğimde annemlerin yanına 6 ay gidememiştim. Hüznümü , sitemimi bu satırlara döktüm hep kim derdi Dilşah için dökeceksin gözyaşlarını günlüğe hala inanamıyorum gittiğine iyki varsın DilşamSENİ SEVİYORUM
CEREN SARCA KARAHANDİLŞAH KILIÇARSLAN
Cengiz banyodan çıktığında bende güzel bir duş alıp kendime gelmiştim. Tek isteğim yatıp uyumak az da olsa dinlenmekti.
Üzerimi giyinip yatağa uzandım. Cengiz'de yanıma yatıp bana doğru döndü
"Şimdi uyusam bi dert uyumasam bi dert" dedim
"Niye ki"
"Bi ton laf ederler şimdi misafir gelmiş yeni gelin yatıyo diye. Uyumasam çok yorgunum" dedim
"Uyu Dilşah kim ne diyebilir benim karıma" dedi sinirle.
"Olmaz bi 15 dakka şöyle uzanıyım inerim"
"Peki"
"Sen ne zaman işe gitmeyi düşünüyorsun"
"Yarın gideceğim niye sordun sıkıldın mı benden" dedi gülerek
"Günlerdir evdesin çünkü o yüzden dedim"
"Giderim yarın da sen Salı günü geleceksin değil mi?"
"Çok ısrar ettin geleyim bari" dedim egolu bi tavırla
"İyi gel bari" dedi göz devirerek
Yatakta oturur pozisyona geçerek ona doğru döndüm "Cengiz günlerdir aklımı karıştıran bi konu var bana kızma ama Rojdayı affet o senin kardeşin şu an affetmesen bile bence kendi içinde affetmeyi denemelisin daha çok küçük ve sana hala muhtaç ben istersen gitmem ailemle görüşmem ama içinde affetmeyi dene" dedim.
Yataktan oda doğrularak bana doğru baktı ve bi anda beni silkeleyerek bağırmaya başladı
"Sanane Dilşah! Sanane seni ilgilendirmeyen mevzulara burnunu sokma sen kimsin de yorum yapıyorsun sana fikrimi sormadım diyerek iki eliyle itekledi. Dengemi sağlayamasaydım tepe taklak düşecektim. O diline hakim ol deyip kolumu sıktı. Görüşmesen de olurmuş ZATEN GÖRÜŞEMEZSİN" dedi
Şok olmuş bi vaziyette ona bakıyordum. Aslında bişey dememiştim sadece bu konuyu konuşmak istemiyorum bi daha açma dese bi nebze anlayabilirdim ama bu kadar bağırmasına gerek yoktu.
"Konuşmak istemiyorum desen anlardım Cengiz bağırıp beni hırpalamana gerek yoktu." Dedim yataktan kalkarak ve bende ona bağırmaya başladım "İşte senden bu yüzünden korkuyorum Cengiz. Zarar veriyorsun tek lafımda anında hırpalamaya çalışıyorsun manyakmısın ya sen!
İnsanım Cengiz hatalarım olabilir gencim, toyum , cahilim en başında yeni gelinim dimi ki bu söylediğim şeyler hata değildi yanlış şeyler söylemedim sadece 2 kelime KONUŞMAK İSTEMİYORUM bunu demek zormuydu canımı acıtıyorsun kollarımı bu kadar sıkmana gerek yoktu. Ailemi bile umursamadan sana burda güzellikle yaklaşıyorum tamam beni görüştürme bile diyorum sana sen benden ne istiyorsun Cengiz her seferinde şiddete başvuruyorsun ben bunu çekmek zorundamıyım Allahtan reva mı bu yaptığın sonrada korkma benden Dilşah kaçma benden ben sana zarar vermem Dilşah VERİYOSUN!" Dedim ve başörtümü alıp odadan çıktım. Sinirden kıpkırmızı olmuştum. Şaka gibiydi ben onun iyiliğini isterken yaptığı bağırmak ve şiddetten başka bişey değildi. Mutfağa indiğimde kendime bir bardak su doldurdum be kana kana içtim. Saat 10 olmuştu bu itici kız ve annesi neden burda hala diye düşünüyordum ki Ayşen ve Berçem anne yanıma geldiler. "Of bide Jinda hanıma oda hazırlicaz" dedi.
"Ne odası Ayşen?"
"Jinda hanımın yeni odası yenge" dedi. Hala anlamamıştım. Berçem anne bunu farkederek bana döndü
"Çekil şurdan Ayşen" diyerek ittirdi.
"Kuzum Mihriban ve Jinda 15 günlüğüne bizde kalacaklarmış da oda hazırlayın siz onlara hemencecik" dedi Berçem anne. O itici kızla 15 gün aynı yerde kalacaktım.
"Off anne ben hiç sevmedim Jindayı bide o kıza oda mı hazırlayacağım banane Ayşen yapsın" dedim.
"Beni ne karıştırıyorsun Jinap bende zaten annesine hazırlicam" dedi
Tekrardan oflayarak "Tamam " dedim
"Hangi odayı hazırlayalım yenge" dedi Ayşen
"Babaanenin 2 yan odası boş kuzum orayı hazır edin" dedi Berçem anne. Sanırsam orası Boran ve Raperinin odasının yan taraftarıydı.
"Anne neden kalıyolar burda?"
"Kuzum İhsan amcan işi için Çanakkaleye gitti o yüzden" başımı sallayarak onayladım
"Düş önüme Ayşen bi an önce yapalım da bitsin sonra da uyuyalım" dedim. Avluda yürürken Hazal ve Eslem Aşşagıya doğru iniyolardı.
"Ayşen aklıma bişey geldi sakın çaktırma "
"Tamam da ne oldu?" Derken önümüze kadar gelmişlerdi.
"Hah Bende sizi arıyordum yengem. Berçem anne Hazal ve Eslem Jinda gilin odasını hazırlasınlar dedi de bulamadık sizi " dedim.
Ayşen'e döndüğümde gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıyordu.
"Of ya siz yapsanız yenge" dedi Eslem
"Vallahi elimi bile sürmem yapın ikiniz zaten yapacağınız onlar gelene kadar odayı havalandırmak ve temiz çarşaf sermek ha bide tozlanmışsa komini silip baş uçlarına su koymak bu kadar" dedim.
"Offf of" dedi Hazal
"Hangi oda?"
"Boran ve Raperinin odasının 2 yanı" dedim
"Tamam" dediler ve oflayarak yukarı çıktılar. Gözden kaybolduklarında Ayşen tuttuğu kahkasını bir anda bırakmıştı. İkimizde gülüp kahkaha atmaya başladık
"Yenge alemsin yaa helal sana " dedi Ayşen
Gülerek "yürü hadi yürü" dedim be yukarı çıktık
"İyi geceler jinap"
"İyi geceler kuzum" diyerek odaya doğru yöneldim. Kapıya geldiğimde hiç girmek istemiyordum ama çok yorgundum. İçeri girdiğimde Cengiz uzanmış öylece boşluğa bakıyordu. Geldiğimi farkedince anlık refleksle bana döndü. Yüzüne bile bakmadan dolaptan pijamalarımı alıp banyoya girip kapıyı kapattım.
Kısa kollu ayıcıklı pijama takımım giydim ve kısa kollu olduğu için kolumdaki morluk bariz belli oluyordu. Beyaz tenli olduğum için iyice kendini belli etmiş ve morluk bayağı büyüktü. Banyodan çıkıp makyaj masasına oturduğumda yüzüme bir nemlendirici sürdüm ve çekmeceyi açıp onarıcı kremi koluma sürmeye başladım. Aynadan anlık olarak göz göze geldiğimizde ondan nefret ediyormuş gibi baktım. Bakışlarımı çektıgimde kremi iyice yedirmeye devam ettim. En son emildigine kanaat getirip masadan kalktım ve yatağa doğru gidip yorganın altına girer girmez arkamı dönüp gözlerimi kapattım. Sıkıntılı bir iç geçirdiğini duymuştum. O kadar yorgundum ki gözlerim kapanıyordu. Daha fazla zorlamadan kendimi uykunun derin kollarına bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORLA AŞK
RomanceÖncelikle bu kitap +18 smut şiddet ve küfür içeren ilk yazdıgım kurgudur TÖRE-BERDEL konulu güzel bir kurgu yaptığımı düşünüyorum umarım begenırsınız bölümleri fazlasıyla uzun tuttuysam özür dilerim yazılacak çok şey var kafamda❤️