Merdivenleri tamamlayıp çıktığımda Ceren yengemin yanına gidecekken bi anda karşıma Rojda çıktı ve çarpıştık.
"Ay özür dilerim Dilşah İyimisin?" Dedi telaşla. Elim refleks olarak karnıma gitmişti ve gözleri oraya kaydı.
"İyiyim bişeyim yok" dedim. Onunda karnı belirginleşmeye başlamıştı.
"Kaç aylık oldu?" Dedim
"4. ayımız oldu" dedi tebessümle.
"Bende hamileyim " dedim mi anda.
"Gerçekten mi?" Dedi
"Şştt sessiz ol kimse duymasın sonra herkese birlikte söyleyeceğim"
"Tamam Tamam" dedi.
Arkadan Jiyan abimin geldiğini gördüm. Yüzüme acıyla baktı ama onu umursamadan direk odaya yöneldim. Geldigimden haberi yoktu ve sessizce girmeye karar vermiştim. Yavaş yavaş odanın kapısını açtığımda Ceren yengeç uyuyordu ve Zilşanı da yanına almıştı. Yanlarına biraz daha yaklaştığımda Zilşanın uyanık olduğunu gördüm.
Beni görünce hemen kıpırdanmaya başladı.
Eğilerek Ceren yengemin yanağından öptüm. Homurdanarak gözlerini açıtı. Yüzüme baktı en başta idrak edemedi daha sonra bi anda ayağa kalktı.
"Dilşam" dedi Özlem dolu bi sesle. Sıkıca sarıldım ona. Dilşa demesini bile çok özlemiştim.
"Sen nasıl geldin? Kaçtın mı yoksa aman Dilşa Cengiz ya basarsa konağı" diye telaşlandı.
"Yenge sakin ol Cengiz kendisi getirdi beni buraya" dedim
"Nası yani?" Dedi anlamayan bi tavırla.
"Özür diledi beni getireceğini söyledi bende başta inanmadım ama şu an burada olduğuma göre ciddiymiş" dedim kahkahalarla. Gülerek birbirimize baktık.
Hemen Zilşana doğru yönelip kucağıma aldım.
"Kuzum ne kadar özledim seni bir bilsen" dedim ve kokusunu içime çektim. Her zaman yaptığı gibi anında başını boynuma gömdü ve huzurlu mırıltılarını çıkardı.
"Hadi yenge gel kahvaltıya inelim" dedim. Tamam sen al Zilşanı in bende hazırlanıp geleyim"
"Tamam" Odadan çıktığımda Zilşanın tatlı tatlı seslerini duyuyordum. Hep bunu yapardı içli içli nefes alır boynumda uyuya kalırdı. Salona girdiğimde herkes kahvaltıya başlamıştı.
"Biz geldik" dedim gülerek.
"Oyy hoş geldiniz" dedi Annem.
"Anne Babaanem nerede?" Dedim
"Kızım babaannen kardeşine gitti"
"Bana mı denk geldi ya neyse nasip böyleymiş"
"Dilşah kalk çay koy" dedi Baran abim.
"Aaa Baran kıza hizmet mi ettireceksin gelir gelmez" dedi Şilan yengem.
"Etsin ne var onunda evi değil mi?" Dedi
"Öyle Tabikide ama artık o gelin oldu kendi evi de var" dedi Roşen.
Masada derin bir sessizlik olmuştu. Jiyan abimin yüzüne bile bakmıyordum. Sanırım söylemenin vakti diye düşünüp tüm gözleri üzerime toplayacak şekilde hareket edip boğazımı temizledim. Anlamsızca herkes bana bakıyordu.
"Ben size bir şey söylemek istiyorum" dedim
"Noldu?" Dedi Cihan bi anda
"Şey ben..." dememe kalmadı Annem bi anda lafımı kesti
"Yavrum Cengiz mi bişey yaptı yoksa?" Dedi. Yok anne sadece o değil biz yaptık demek isterdim ama erkekler vardı bunun şakasını ayriyetten yaparım diye şu anlık lafımı geri yuttum.
"Annecim öyle bişey değil"
"Noldu o zaman Dilşah söylesene abicim" dedi Berzan abim.
"Tebrik ederim Berzan abicim sende artık dayı oluyorsun" dedim gülerek.
"Ha?" Dedi bi an şaşkınlıkla. Yüzüme baktı dediğim şeyi düşündü ve idrak edince elindeki çay kaşığını yere düşürdü.
"Dilşah ciddimisin sen" diyerek Zeynep hemen yanıma gelerek boynuma sarıldı.
"Evet" dedim kahkaha atarken.
"Ay bi saniye ben şimdi anneannemi oluyorum? Ay Dilşah" dedi ve oda yanıma gelerek sarıldı ve yanaklarımdan öptü.
Jiyan abim durgunlaşmıştı bi anda. Onu umursamadan herkese tek tek sarıldım. Şilan yengem yanıma geldi ve en son ona sarıldım kulağıma doğru fısıltıyla
"Çok güzel bir anne olacaksın güzel kızım" dedi ve yanağımdan öptü.
"Ay dur kuzum ben hala şoku atlatamadım. Çok mutlu oldum annem sağlıkla huzurla al bebeğini kucağına" dedi
"Amin annem"
Kahvaltımızı yaparken sohbetler etmiş yeri geldimi gülmüştük bazen de durgunlaşmıştık. Rojda'nın sohbete katılmadığını fark edince bi bahane bulup ona da sorular sordum, bebekleri birlikte oynatırız diye konuşmuştuk. En son evin erkekleri işe gidince kadın kadına kalmıştık.
Rojda'nın yanına oturdum ve karnına baktım.
"Sakıncası yoksa dokunabilirmiyim?" Dedim
"Tabikide dokunabilirsin halası ver elini" dedi ve elimi tutarak karnına bastırdı.
"Ufak tefek hareketlerini hissediyorum içimde birşeyler kıpırdıyo ama daha dışardan biri hissetmez" dedi
"İnşallah sağlıkla kucağımıza alırız" dedim
Herkes hep bi ağızdan amin dedi.
Akşama kadar sohbet etmiştik. Cengiz birazdan gelirdi o gelmeden babamın gelmesini istiyordum çünkü gönlünü almam gerekiyordu.
Tam o anda konağın kapısı açıldı ve babam Jiyan abimle içeri girdi. Koşarak yanına gittim ve kolunu tuttum.
"Baba biraz konuşalım mı?" Dedim ama yüzüme bile bakmadı.
"Baba lütfen yapma böyle çok üzülüyorum sonra" dedim. Gözleri ağır ağır bana döndü.
"Sana çok kırıgınım" dedi
"Yapmak zorundaydım o an birinize bir şey olsaydı bunu kaldıramazdım" dedim. Ama beni umursamadan yanımdan gitmeye yeltendiği anda
"Ama torununda etkileniyo bu üzülmelere" dedim. Sırtı dönük bi şekilde donup kalmıştı.
"Ne dedin sen?" Dedi bana doğru dönerek. Yanına biraz yaklaştım ve masum bi tavırla
"Torunun" dedim. Gözleri karnıma gitti ama daha sonra hemen gözlerime çıktı.
"Hamilemisin?" Dedi . Başımı salladım ve gülümseyerek "Evet" dedim.
Ellerini bi anda boynuma sardı bende ona karşılık vererek saniyelerce öyle kaldık. En son başıma bir öpücük kondurarak geri çekildi.
"Sağlıkla kucağına al güzel kızım" dedi
"Amin babam" dedim. O sırada tekrardan konağın kapısı açıldı. Bu sefer gelen Boran'dı
"Yenge Cengiz abim geldi seni bekliyo arabada ben gidiyorum sen onunla dönersin" dedi ve çıktı.
Babam sinir küpüne dönmüş burnundan soluyordu.
"İzin vermedi o gün şimdi mi vicdana geldi haysiyetsiz" dedi. Hiçbirşey söylemeden salona gittim.
"Ben gidiyorum Cengiz gelmiş" dedim. Yine bi sessizlik olmuştu.
"Yavrum yine gelirmisin?" Dedi. Ellerimi iki yana açarak dudak büzdüm. Herkese tek tek sarıldığımda en sonda Rojda ve Zilşan kalmıştı. Kucağıma alarak doya doya öptüm ve kokusunu içime çektim hiç unutmak istemiyormuş gibi kokladım cennet kokusunu. En son Rojdaya sarıldığımda kulağıma fısıldayarak
"Abimi benim yerime doya doya öp sarıl tamam mı?" Dedi bende ona doğru "Tamam " dedim
"Onu çok sevdiğimi ve sevgimin hiç azalmayacağınıda söyle ama" dedi
Gülerek "Tamam söz" dedim ve ayrıldım ondan. Elimi karnına götürdüm "İyi bak yeğenime" dedim.
Saye bana doğru gelerek "Sen gittiğinden beridir Ceren yengem zorla günlük tutturuyor bize vallahi" dedi
"Tutun tutun açıp okursunuz kafanız estikçe" dedim.
"Dilşam sende tut tamam mı" dedi. Gülerek
"Tamam Jinap" dedim. Bi anda koluma vurdu
"Huylu huyundan vazgeçmez işte kızım kaç defa dedim sana bana Jinap deme diye?" Dedi
"Sende bana Dilşa diyorsun ama?"
"Ben derim senden büyüğüm"
"3 yaş büyüksün vay be" dedim. Somurtarak yüzüme baktı. Artık gitme vaktim gelmişti konaktan çıktığımda Cengiz köşede bekliyordu. Arkamı dönüp tekrar baktığımda bana herkes el salladı. Jiyan abime baktığımda göz göze geldik. Anlık bir bozguna uğradım çünkü gözleri dolmuştu. Herkesle sarılıp konuştum ama 1 2 kere göz göze gelmek dışında hiç iletişimimiz olmamıştı gün içerisinde. Önümde döndüm ve arabaya bindim.
"Hoş geldin" dedi. Bi anda kendime çekerek sıkı sıkı sarıldım ve yanaklarından öptüm.
"Hayrola çok mu özledin kocanı?" Dedi gülerek. Başımı sallayarak "Hayır" dedim
"Rojda abime benim yerime sarıl ve doya doya öp ve onu her ne olursa olsun çok sevdiğimi söyle dedi bende söz verdim ve tuttum" dedim. Bi anda yüzü düşmüştü morali bozulmuştu. Ben mutluydum çünkü ailemi görmüştüm ama Rojda mutsuzdu çünkü o görememişti.
JİYAN KARAHANDİLŞAH'IM BENİM GÜZEL KARDEŞİM BU GÜN SENİ GÖRÜP DE DOKUNAMAMAK KOKUNU DOYA DOYA İÇİME ÇEKEMEMEK O KADAR KOYDU Kİ BANA. MUTLUSUN YİNEDE EVLİLİĞİN GÜZEL GİDİYOR SANIRIM AMA BU BENİM YAPTIĞIM HATAYI KAPATMAZ BİLİYORUM HERŞEYE RAĞMEN NE OLURSA OLSUN SENİ ÇOK SEVİYORUM. UMARIM BİR GÜN BENİ AFFEDERSİN VE O SÜT GİBİ ŞEKER KOKAN SAÇLARINI İÇİME ÇEKEREK DOYA DOYA ÖPERİM
SENİ ÇOK SEVEN ABİM JİYAN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORLA AŞK
RomanceÖncelikle bu kitap +18 smut şiddet ve küfür içeren ilk yazdıgım kurgudur TÖRE-BERDEL konulu güzel bir kurgu yaptığımı düşünüyorum umarım begenırsınız bölümleri fazlasıyla uzun tuttuysam özür dilerim yazılacak çok şey var kafamda❤️