Bilinmezlik

5.5K 96 3
                                    

ROJDA KARAHAN
Günlüğüme tekrardan bu satırları yazıyorum Kaçıp geleli yaklaşık 2 hafta olmuştu. Ailemi çok özledim, abime kendimi nasıl affettireceğim bilmiyorum ama abi olur da bir gün bu satırlar eline geçerse seni çok sevdiğimi bil.Sanırım hamileyim ama emin değilim. Beni belki hiç affetmeyeceksin ama buna mecburdum. Çünkü beni vermezdiniz Jiyana.Beni affet abicim seni çok seviyorum canımın canı.
KARDEŞİN ROJDA KARAHAN

DİLŞAH KILIÇARSLAN
Dün geceden sonra Cengizle hiç diyaloğa girmemiştik. Günlerdir işe gitmiyordu ara sıra çalışma odasına gidiyor 2 saat çalışıp geri geliyordu, önemli birşey varsa Barkına söylüyor oda hallediyordu. Evde derin bir sessizlik hakimdi. Herkes odasına çekilmiş bunu fırsat bilen Rozerin ve Ayşen Cihadla Azatın yanına gitmişlerdi.Benimde canım sıkıldığı için mutfağı toparlayıp kendime çay demlemiştim. Son kez elimi yıkadım ve havluyla kuruturken saçlarımda bir nefes hissettim. Yerimden sıçrayarak arkamı döndüğümde Cengiz bana bakıyordu.
"Korktum" dedim mırıltıyla. Duş almıştı saçları ıslaktı ve kumral saçları anlına dökülüyordu. Yine aynı tarzda üstüne siyah tişört ve altına da gri eşofman giymişti. Bu haline iç geçirmemek mümkün değildi.
"Napıyosun" dedi
"Mutfağı toparladım çay koymuştum içermisin?" Diye sordum.
"Olur içelim birlikte" dedi
2 tane bardak çıkararak çay koyarken oda masaya oturdu. Bende çayları koyarak tam karşısına geçtim.
"Sıkılıyormusun Dilşah" dedi. Anlamadığımı belirten yüz ifadesiyle baktım.
"Yani evde bütün gün canın sıkılıyor mu"
"Yani bazen evet" dedim
"Bak sana ne dicem istediğin zaman şirkete gelebilirsin. Korumalardan birine söyle bana haber verirler zaten hatta çalışmak bile istersen güzel bir iş ayarlarım sana" dedi. Şirkete gel demesini bir nebze anlayabilirdim ama yanımda çalış demesine biraz şaşırmıştım. Cengiz gerçekten beni düşünüyordu.
"Çalışmak değil de gelirim canım sıkıldıkça" dedim
"Yanımda çalışmanı istiyorum Dilşah"dedi tekrardan şaşkınlıkla baktım yüzüne.
"Neden? Neden benden böyle bişey istiyorsun"diye sordum
"Gözümün önünde ol senin ne yaptığını bileyim. Karımın yakınımda olmasını istiyorum. Hemde senin de bütün gün canım sıkılmaz evde."
"İyi güzel de ben nerden bileyim tarım şirketinin işini" dedim
"Bilmeyeceksin zaten. Asistanım olacaksın"
"Her gün seni çekmek biraz yorucu olabilir" dedim gülerek. Oda tebessüm etti
"Her gün değil. Benim zaten bi asistanım var. Haftada 2 gün gel oda izin yapsın hem daha mantıklı diye düşündüm"
"Olabilir" dedim dudak bükerek
"Şirkette başını kapatmak zorunda değilsin Dilşah. Zaten kimse tam kapatmıyo başına geçiriyon bağlamıyorsunuz bile. Ama bu açık giyineceğin anlamına gelmez" dedi uyarı dolu bir tonda
"Ben zaten giyinmem , giyinememde rahatsız hissederim kendimi" dedim
"Peki o zaman o halde anlaştık ne zaman istiyorsan başla"
"Asistanın ne zaman izin kullanıyorsa o zaman gelirim"
"Salı ,Cuma genellikle o günlerde sen gelirsin" dedi.
"Tamam" dedim başımı sallayarak.
"Dilşah" dedi.
"Efendim"
"Seni uyarmıştım ama bir kere daha uyarıyorum. Sen benim karımsın artık soyadı Karahan olan hiç kimseyle tek bir iletişimin dahi olmayacak!" Dedi
"Ama annem" dediğimde susturdu
"Annen bi Karahan değil mi?" Dedi
"Cengiz lütfen yapma onlar benim ailem. Ben Zilşansız bir gün geçirmedim o güzel yüzü gözümün önünden hiç ayrılmıyo lütfen" dedim gözlerim dolarken
"Dilşah! Senin evin burası ailen bu evde yaşayan insanlar bitti sen Karahan değilsin Kılıçarslansın artık. En kısa sürede o kimliği de değiştirmeye gidiyoruz Kimlikte Kılıçarslan yazacak" dedi baskın bir tonda. Kelimeleri sert ve asi olduğu için konuşmaya korktum ve gözlerim dolu dolu başımı öne eğdim. Yavaşça ayağa kalkarak yanıma gelip diz çöktü.
"Dilşah lütfen beni bu kadar zor duruma düşürme ve ağlama törelerimiz gereği normal olarak görüşmemen daha doğru. Bende istemiyorum zaten ne Rojda gelecek ne de sen gideceksin o eve son sözüm budur" dedi. Sesi olduğundan yumuşak çıkmıştı. Başımı kaldırarak ona baktım. Ağlamamak için kendimi sıkarken burnumu çektim ve gözümden öylesine bir yaş aktı. Yüzündeki yenilgiyi görebiliyordum ve ne yapacağını bilemiyor gibiydi.
"Hadi kalk hazırlan" dedi. Sorgular gibi yüzüne baktım.
"Bize ait olan spor salonlarından birine gideceğiz. Düzenli olarak yaparım ama bi kaç gündür aksadı. Sende üstüne rahat birşeyler al sadece ikimiz olacağımız için istediğin gibi giyinebilirsin" dedi
Başımı sallayarak yüzüne baktım ve kalkıp odaya doğru çıktım. Küçük bir çantaya hem kendime hem Cengiz'e kıyafet aldım. Başıma beyaz tülbentimi direk koyarak odadan çıktım. Cengiz avluda beni bekliyordu.
"Hazırım" dedim
"Tamam hadi gidelim"
Avludan dışarıya doğru çıkarken arabalardan birine bindik. Arabayı çalıştırdığında bi anda gaza bastı.
"Nereye gidiyoruz" diye sordum
"Dilşah sen niye çanta hazırladın yavrum?" Dedi. Ondan ilk defa böyle bi kelime duyduğum için utanmıştım.
"Spor yapacaksın" dedim
"1. si spor yapacağız. 2.si eee Dilşah" dedi. Yüzüne anlamsız baktığımda derin bir of çekti.
"Onu anladım Cengiz salak değilim gideceğimiz yer neresi diyorum. Hani insanlar yemek yemeye ya da ne bileyim misfirlige gideceklerinde yerin,mekanın,semtin neresi olduğunu sorar ya" dedim sinirle karışık sitemli bir sesle.
"Gidiyoruz işte Dilşah oofff görürsün şimdi"
Ters bi bakış atıp önüme döndüm . Yaklaşık 15 dakika sonra gelmiştik. İçeri gireceğimiz zaman kapının önünde birsürü koruma vardı.Bizi gördüklerinde hemen ayağa kalkıp ellerini birleştirip başlarını öne eydiler. Girdiğimizde büyük ve çok fazla aydınlık olmayan salon bizi karşıladı. İçerisi bomboştu muhtemelen yanında ben de geliyorum diye kapattırmıştı.
Cengiz bana dönerek"Gel içerdeki kabinlerde üstümüzü değiştirelim" dedi. Yürümeye başladığımızda onu takip ediyordum.
İçeri girdiğimizde tam ortada deriden düz bir koltuk vardı. Çantayı açarak Cengizin kıyafetlerini çıkardım. Tarzını az çok öğrenmiştim. Gri eşofmanıyla siyah tişörtünü verdim. Yüzüme sırıtarak bakıyordu
"Ne sırıtıyorsun" dedim
"Tarzımı hemen çözmüşsün" dedi
"Günlük hayatta böyle şeyler giymezsen sevinirim" dedim. Sorgular gibi yüzüme baktı kaşları havalanmış gülerek bakmaya devam ediyordu.
"Nedenmiş o" dedi
Yüzüne bakmadan bende giyeceklerimi çıkartırken "Çünkü vicud hatlarım belli oluyo"dedim
"Hmm nerem belli oluyormuş benim" dedi. Bilerek yapıyordu beni utandırmak için benimle eğleniyordu. Kafamı kaldırıp doğrularak yüzüne baktım ve bi adım yaklaştım.
"Vicud hatların işte" dedim
"Tamam ama nerem" diyip duruyordu
"Mesela göğüs kasların" dedim. İstediği cevabı ona vermeyecektim.
"Başka peki neden gri eşofman giymeyeyim" dedi. Gülümsemesi genişlemiş bi cevap bekliyordu.
"Uğraşma benimle Cengiz" dedim
"Yo uğraşmıyorum soruyorum"dedi ve bi anda belimden tutarak kendine çekti.
"Hmm mesela buram mı belli oluyor" dedi ve elimi tutarak erkekliğine götürdü. Deli gibi kızardıgıma emindim. Bilerek yapıyodu sırf beni gıcık etmek için,utandırmak için oyuncak etmişti. Elimin altındaki sertlik git gide büyüyordu. Bi anlık cesaretimi toplayıp erkekliğini tüm gücümle sıktım. Anlık olarak yerinden sıçrayıp küçük ve tiz bir çığlık koparmıştı. Muhtemelen benden böyle bir hamle beklemıyordu. Gerçi bende beklemiyordum ama anlık cesaretle yapmıştım.
"Bu cüreti sen hangi ara topladın Dilşah hanım" dedi.
"Ya bişey dicem sen niye pişmiş kelle gibi sırıtıyorsun sabahtan beri benle oynamak hoşuna gidiyor demi senin ama sen daha beni tanımıyorsun dikkat et " dedim ve kıyafetlerimi alarak kabinlerden birine girip kapıyı kapattım. Gülüşünü duyabılıyordum.
Nasıl olsa Cengızın yanındayım diye kafama göre kıyafet almıştım kendime. Üzerime saçlarımla aynı renkte simsiyah bir sporcu atleti altıma da siyah tayt giyip saçlarımı topladım. Baştan aşşagı simsiyah olmuştum. Atletin eteklerini taytın içine soktum. Atlet bedenimi sardığı için göğüslerim birleşmiş ve inanılmaz dolgun duruyordu. Her nefes alışımda daha çok gözler önüne serilip sütyenimden taşıyordu. Ayağımada düz beyaz spor ayakkablarımı giyerek kabinden çıktım. Cengiz duvarın dibine yaslanmış beni bekliyordu. Bi an beni böyle görünce gözleri faltaşı gibi açılmış şok içinde kalmıştı. Odak noktası direk göğüslerim olunca başımı eğip bakma ihtiyacı hissettim. Estetik olmuş gibi çok büyük duruyordu gerçekten. Dar şeyler giyinince daha çok ortaya çıkıyordu.
"Hazırım hadi gidelim" dedim
"Sana dar şeyler giymek yasak Dilşah sadece benim yanımda giyebilirsin." Dedi sırıtarak yürümeye başladım ve odadan çıktım. Arkamdan geldiğini adım seslerinden duyabiliyordum. Aletlerin yanına geldıgimizde
"Eee ilk napıyoruz" dedim
"Gel ağırlık kaldıralım" dedi.
"Önce ısınmak gerekmiyormu"dedim
"Ben alışkınım da sen değilsin koşu bandına git biraz ısın bende ağırlık kaldırıyım "
"Tamam" diyerek koşu bantlarının olduğu yere gittim çok az hızlandırarak yürümeye başladım. Oda bu sırada agırlık kaldırıyor kaldırdıkça kasları ortaya çıkıyordu. Gözlerimi çekmeye çabalıyordum ama o kadar etkileyici görüntüsünden kendimi alamıyordum. Yaklaşık 10 dakika koştuktan sonra ısındığıma kanaat getirip yanına gittim. Oda bu sorada barfiks çekiyordu. Yanına doğru ilerleyip tam önünde durdum. Oda durarak yüzüme baktı.
"Sanırım ısındık" dedi başımı sallayarak onayladım.
"Ben mekik çekeceğim gel bacaklarıma otur" dedi.
"Hayır tabikide kendin çekebilirsin" dedim yere uzanarak beni bekliyordu.
"Gel Dilşah hadi" dedi. Omuz silkerek ona baktım
"Buraya gel kadın!" Diyerek bi anda sesini yükseltince irkildim. Yanına doğru gidip bacaklarına oturdum. Ve oda mekik çekmeye başlamıştı. Yaklaşık 20 tane mekik çektiğinde sıkılmıştım.
"Ooofff Cengiz sıkıldım bu ne böyle" dedim sesimi yükselterek
"Canın mı sıkılıyo" dedi. Dudak bükerek "Evet" dedim.
"Geçiririz canın sıkıntısını " dedi
"Nasıl?" Dedim saf saf
Bi anda belimden tutup karnına otutturdugunda canımın sıkıntısının bacak aramdaki sertlikle nasıl geçeceğini anladım.
Mekik çekmeye devam ederken bi anda dudaklarımdan öptü. Her eğilip geri doğrulduğunda öpüyordu. Yorulduğunu anladığımda oda durmuştu. Nefesini düzene koymaya başladı.
Tamamen sakinleştiginde belimden tutarak biraz Aşşagıya doğru indirdi beni. Eşofmanını sıyırarak erkekliğini kadınlığıma deydirdi.
"Hangi pozisyonda istersin yavrum" dediğinde gözlerimi kaçırdım.
"Peki sana farketmez madem" diyerek bi anda beni ani bir hamleyle altına aldı. Taytımı sıyırarak aşşagı indirdiğinde yüzüme bakıyordu.
Elini tutarak "Saçmalama burda olmaz" dedim
Beni dinlemeyip iyice indirince çamaşırımıda kenara sıyırarak kendini içime itti
"Ah!" Diye bir inleme döküldü dudaklarımdan.
İçimde ileri geri hareket ediyor bi yandan elini atletimden içeri sokup gögüsümü sıkıyordu.
"Of çok güzelsin Dilşah sana dayanamıyorum" dedi.
İçimde ileri geri hareket ederken bi anda kalçamı yukarı doğru kaldırdım.
"Ah. Siktir bu çok iyi" dediğinde zevk aldığını anladım ve pozisyonumu bozmadan o şekilde durdum.
Vicudum zevkten zangır zangır titrerken hazzın en üstlerindeydim. Benim ıslaklığım ona karışıyordu. İçimde haraket etmeye devam ederken elini kadınlığıma koyup okşamaya başladı. Bu bana o kadar zevk veriyordu ki bogazımdan oldukça kışkırtıcı bir inleme çıktı. Daha fazla hızlandı. Beni kucağına çekerek erkekliğinin üzerine otutturdu. Kalçalarımı tutarak yukarı Aşşagı hareket ettirirken ona yardımcı oluyordum. Başımı geriye atıp inlerken atleti yırtarcasına aşşagı çekti ve göğüslerimi elleriyle çıkarttı.
"Bunlar çok güzel Dilşah" dedi
Zevkin en üst doruklarını yaşarken bacaklarımda derman kalmamıştı. Cevap bile veremedim
Bi an sağ göğüsümü agızının içine alarak emmeye başladı. Diğer eli sol göğüsümü sıkarken üstünde kalkıp inmeye devam ediyordum. Bi anda göğüsümün üç kısmını dişiyle çekiştirerek deli gibi öpmeye başladı. Canım yandıgı için bi inleme döküldü dudaklarımdan. Ama bu bile bana zevk veriyordu. Dudaklarını göğüsümün üstüne çıkarak emmeye başladı. Dudakları resmen işkence gibiydi. İçinde hareket ettikçe edesim geliyordu ama dermanım kalmamıştı. Göğüsümü hunharca öperken yavaş yavaş sona geliyordu gözlerimin önünde olan kaslarını öpmek istedim. Eğilip kolunun oradaki kasına bir öpücük bıraktım. Sonra boynuna doğru öpmeye başladığımda yavaş yavaş yukarı çıkıyordum. En son dudaklarına geldiğimde beni daha fazla kendine katmak ister gibi kalçamı kendıne daha çok bastırdı. Kendini o kadar kasıyordu ki kıpkırmızı olmuştu teni. Kendini bırakacağını anladığım an hemen durdum.
"Ah" diye büyük bi inleme döküldü dudaklarından
"Niye durdun?" Dedi. Sırıtarak ona baktığımda ellerimi göğüsünden tutup yatırdım. Ve kucağına oturduğumda ne yapacağımı anlamış gibi sırıtmaya başladı. "Çok kaşınıyorsun Dilşah. Bir daha ki sefere tek de seni bırakmam" dedi sırıtarak ona baktım ve eğilip göğüs kaşlarına öpücük bırakarak Yavaş yavaş öperek Aşşagıya doğru gittiğimde kasıklarına bir öpücük bıraktım ve  erkekliğini ellerimin arasından dudaklarıma yerleştirdim.
Bu ona fazlasıyla zevk veriyomuş gibi devam ettim. Boşalacağını anladığım anda dudaklarımı çektim ve üstüne oturdum. İçinde hareket etmeme gerek kalmadan büyük bir bağırışla  boşalmıştı. Nefes nefese kalmıştık kendimi onun üstüne yığarak uzandım. Bacaklarımda derman kalmamıştı. Üstünde uzanır pozisyonda kendimizi dingizlemeye başlarken ellerini belime koydu. Bu pozisyonda uyurdum ama yeri değildi.
"Hangi şampuanı kullanıyorsan değiştir Dilşah. Çünkü ben her soludugumda seni altımda delicesine inletmek istiyorum" dediğinde güldüm
"SANIRIM BENDE SANA AŞIK OLUYORUM CENGİZ KILIÇARSLAN"

ZORLA AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin