13 - VİCDAN

213 26 65
                                    

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin! Keyifli okumalar.

Şarkı: Kalben – Düşünürüm (bölümü şarkıyla dinlemeniz tavsiye edilir )

Ağır adımlarla kucağımda onunla merdivenleri çıkarırken canının acımaması için elimden geleni yapıyordum. Ellerim kanın kayganlığıyla ona tutunmaya çalışırken omzumla asansör kapısını iterek açtım. Beti benzi atmış şekilde öylece titrerken kollarımda, gergin bir şekilde 18. kata gelmeyi bekliyordum.

Arabayı deponun oraya teslim ederken Deniz'in kafası karışmış ifadesi gözümün önünden gitmiyordu. Anahtarı içerde bırakıp kucağımda Dolunay'la kan revan içinde inerken gözleri bir onda bir bendeydi.

Islak gözlerimle ona nasıl baktıysam hiçbir şey demeden başka bir arabanın anahtarını bana doğru uzatmıştı. Yanımdan geçip gitmeden önce, "O arabayı yok et." diye fısıldadım. Başıyla beni onaylarken gözleri Dolunay'daydı. Diğer arabaya geçecekken fısıltısını zar zor duymuştum.

"Bahar içeride. Ona baktırdıktan sonra eve götürsen daha iyi olur." Ondan beklenmeyecek bir sözdü. Dolunay, Jasmine'e geldiğinden beri hepsi yok olması için yalvarıyordu resmen. Hiçbir şey demeden depoya geçmiştim.

Bahar beni görmesiyle direkt bana doğru koşmuştu. Dolunay'ı görmesiyle gözleri benimkilerle buluştu. "Yoğun bakım odasına." Hızlı adımlarla her şeyi hazırlarken bir elim zayıf nabzındaydı. Kulağına eğilip "Özür dilerim." diye fısıldadım. Bahar'ın bakışları onu bırakmamı söylercesine bana döndü. "Karnından vuruldu. Kurşunu çıkartıp yarayı diksek geri kalanını evde ben hallederim." Bahar'ın gözleri daha da kararırken kaşlarım çatıldı. Gözleri Dolunay'a dönerken gözleri titredi.

"Anestezi edecek hiçbir şeyimiz yok burada. Jasmine'de baksam daha iyi olurdu." Sertçe yutkunurken gözlerim titreyen Dolunay'daydı. Anestezi için Jasmine'e gidip gelmesine yetecek kadar vakit yoktu. İkimizin de aklında tek bir çözüm vardı ve bundan başka çaremiz yoktu.

"Alev'e haber et. Jasmine'den ihtiyacın olan ne varsa getirsin. O gelene kadar bu işi halledelim." Bahar'ın gözleri Dolunay'ın üzerinde dolanırken elleri yaralı yanağına dokundu. "Berkan'ın evindeki halinden çok daha kötü." Bunu duymak içimdeki karanlığın zihnimi sarmasına neden olurken sadece sustum.

Bahar beni yanına çağırdı. "Onu sabit tutman lazım." İki yanım Dolunay'ın kollarını ve ayaklarını bağlarken sayıklamaya devam ediyordu. Ne görüyordu şu an? Bahar yaradan kurşunu bulmaya çalışırken attığı çığlık kulaklarımda çınladı. Tırnakları elimi delercesine batarken Dolunay'ın gözlerinden yaşlar süzülüyordu.

Bir saat boyunca aralıksız bağırarak can çekişti.

Kanlar içerisindeki kurşun metal tabakta bana bakarken Bahar, Dolunay'ın yarasını dikmeyi bitirmişti. Elbisenin yara aldığı kısmını biraz keserken Dolunay'ın başı yastığa geri düştü. Yarayı sararken Alev içeri daldı. "İstediklerini getirdim." Gözlerim ona döndüğünde öfkemi derinden görmüştü. "Gelmen niye bu kadar uzun sürdü?" Alev'in kaşları çatılırken bir bana bir Bahar'a baktı. Bahar hiçbir şey demeden Alev'in elindekileri aldı ve bana döndü.

"Anesteziyi uyguladıktan sonra onu götürebilirsin. Biraz sürecek. Ben sana haber edeceğim." Gözleri ikimize dönerken elindeki poşeti sıktı. "Alev sana her şeyi anlatır." Kaşlarım daha da çatılırken Alev çoktan odadan dışarı çıkmak için kapıya yönelmişti. Çıkmadan önce bir Dolunay'a bir de bana baktı. Gözlerindeki ifadeyi çözmek zordu.

İyi bir şey düşünmediği kesindi.

Kapıyı kapatıp çıkmamla Alev'in patlaması bir oldu. "Sen neredesin!" Yüz hatları daha da gerilirken içimdeki öfkenin daha da kabardığını hissediyordum. "Bir işimiz vardı." Alev'in kaşları bu sözümle şaşkınlıkla kalktı ve gülmemek için kendini zor tuttu. "Bir işiniz vardı, öyle mi?" Beni göstererek, "Böyle resmi kılıkta halledecek bir işiniz vardı, partinizden sizi alı mı koyduk yoksa Ateş Bey?" Elimle onu duvara doğru ittirirken "Laflarına dikkat et, yoksa o siktiğimin sesini kesmeyi çok iyi bilirim." dedim buz gibi bir sesle. Alev bu tavrıma karşılık daha da çirkefleşirken elimden bir kaza çıkmaması için yumruklarımı sıktım.

TRİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin