"Hep ben öldükten sonra sen ne yapacaksın diye sorardım sana. Çünkü senin benden önce ölmeni asla konduramazdım. Fakat bitti Alp, her şey bitti. Hayatım bitti. Bir sabaha sensiz uyanmak beni korkuturken 120 sabaha sensiz uyandım ben Alp. Ama hesabını soracağım, herkese. Bunu sana yaşatanlara, seni intihara sürükleyenlere ve ölümüne sebep olanlara.. Herkese soracağım birtanem, sen yeterki rahat uyu. O gün erkenden yanına gelemediğim için özür dilerim, imkanım olsaydı o geceye dönerdim Alp. Seni seviyorum birtanem, senin için güleceğim. Senin mutlu olman için elimden geleni yapacağım birtanem."
Kalktım ve son kez vedalaşıp arabama geçtim. Ağlamayacaktım, söz vermiştim. Yutkundum ve boğazımdaki acıyı giderdim.
Yola çıktım ve her zamanki deniz kenarına sürdüm. Her mezarlıktan çıkışımda oraya giderdim. Çünkü orayı Alp'le bulmuştuk, genelde hep onunla giderdik.
Bunların hepsi Işıl gelmeden önceydi.
Hızlıca parkettim ve arabadan inip kayalıklara ilerledim. Sonrasında gördüğüm kişiyle duraksadım, Aral oradaydı.
Beni gördüğünde ayağa kalktı ve yanıma geldi. "Senin ne işin var burada?" dedim. "Seninle konuşmak için geldim ve konuşmadan gitmeyeceğim." dediğinde güldüm.
"Defol git Aral." dedim. "Beni dinle. Baban o sabah sana söylememem için çok sert uyardı. Senin üzülmeni istememiş, bu aralar sürekli üzgün durduğunu söyledi. Asla söylememem için uyardı. Ne yapsaydım Alara, babanın sözünü umursamayıp sana söyleseydim de her şeyi batırsa mıydım?" dedi.
"Her şeyi batırdın Aral, her şeyi. Senin yüzünden onu sadece iki kez görebildim. Biri son nefesinde, diğeri morg'da. Belki o gün daha fazla görebilirdim onu." dedim. Gözlerimden düşen yaşlara engel olamamıştım. Eli yüzüme ulaşacağı an kendimi geri çektim.
"Daha çok görseydin bir şey değişecek miydi? Onu kurtarabilecek miydin Alara? Bu hayal dünyandan çık, sana bu iyi gelmeyecek. Yemek yemiyorsun, odandan çıkmıyorsun. Kaç kilo verdiğini düşünmek bile istemiyorum. Kendine gel Alara, kendine gel." diye sıraladı.
"Seni dinlemek istemiyorum Aral, git lütfen." dediğimde ise yaklaştı. "Gerçekten benden nefret ediyor musun Alara? Bana olan sevgin-" diyeceği sırada sözünü kestim.
"Ben başkasını seviyorum Aral, artık benden bir şey bekleme." dedim. Yalandı. Hiçbir şey demedi ve yanımdan geçip gitti.
Kayalıklara çöktüm ve ağlamaya başladım. Böyle olması gerektiğine kendimi inandırmıştım, neden üzülüyordum?
Yaklaşık bir saat geçtiğinde kalktım ve eve sürdüm. Aral ortalıkta yoktu. Hızlıca odama çıktım ve duşa girdim.
Üzerimi giyindim ve banyodan çıktım. Annem odadaydı. "Kızım, nasılsın?" dedi. Onu umursamadan yatağa girdim. "Saçların ıslak güzelim, kurutayım mı?" dediğinde ise ona dönmeden cevap verdim.
"Odadan çık." dedim. Aksine yatağın etrafından dolaşıp yanıma geldi ve yatağın kenarına oturdu. Elimi tuttu. "Özür dilerim kızım, nolur-" diyeceği sırada sözünü kestim. "Çık anne. Dinlemek istemiyorum hiçbirinizi!" dedim.
"Kızım ben böyle olacağını düşünememiştim. Atak geçirirsin diye korktum. Alp'in-"
"Hepsi sizin yüzünüzden. Onu görmeme izin vermediniz. Çık şimdi odamdan." dedim.
Arkasını döndü ve odamdan çıktı. Sadece ağladım. Alp'e verdiğim sözü tutamamıştım. Onu çok özlüyordum.
Kafamı yastığa gömdüm ve sorunlarımdan kaçarak uyuyakaldım.
Gözlerimi açtığımda gece olmuştu. "Güzelim."
Babam gelmişti.
"Özür dilerim birtanem. Özür dilerim güzel kızım." dedi ve alnımdan öptü.
Gözlerimden akan yaşları sildi. "Ağlama güzelim, geçecek hepsi. Sana söz veriyorum kendimi affettirmek için her şeyi yapacağım." dedi. Doğruldum ve babama bakmamak için her şeyi yaptım.
"Alp'in öleceği-" diyeceği sırada sözünü kestim. "Bunları söylemek için mi geldin? SİZİN YÜZÜNÜZDEN ONU GÖREMEDİM! Yanında olamadım. Onu kurtaramadım. O daha çok küçüktü, hiçbir şeye engel olamadım. Her şeyi batırdım, mahvettim." dedim. Sonlara doğru sesim kısıldı.
Babamda ağlıyordu. Bana sarıldı, itmedim. O gücü kendimde bulamadım. "Ona engel olamadım, bunu yapamadım." dedim. Sürekli tekrar ettim.
"Geçecek, geçecek güzelim." dedi sadece. "Biliyor musun? Ailesi bile Alp'in cenazesinde benim kadar üzülmedi. Ona bunu yaşattılar, onlar yaşattı. Aile sevgisi görmedi, ben onun ailesi oldum. Fakat onu kaybettim." dedim.
"O seni görüyor güzelim. Bundan eminim. Seni böyle görmesi ona acı verir. Onun ailesi sendin birtanem, bu halde olman onu üzer." dedi. Gözlerimdeki yaşları sildim.
"Yalnız kalmak istiyorum." dediğimde başını salladı. "Bir haberim daha var." dedi. "Eğer bir yere gitmek istersen Şeref dışarda. Aral bir süre burada olmayacak." dediğinde kaşlarımı çattım.
"Aral abi neden burda olmayacak?" dedim. "İznini kullanmak istedi, iyi değildi. Bende onayladım, Almanya'ya geri gitti. Yaklaşık bir ay olarak anlaştık." dedi, yutkundum.
İyi değildi.
"Baba senden bir şey isteyeceğim." dedim. "Söyle birtanem." dediğinde ona baktım. "Hapishanedeki Işıl yüzünden Alp'i kaybettim." dedim ve derin bir nefes aldım.
"Onun yaşamasını istemiyorum." dedim. Babam sorgulamadı, bir şeyler bildiğimi biliyordu.
"Elimden geleni yapacağım."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koruma +18
Romance"Aral? Ne işin var senin burada?" Arkamı döndüğümde Sezen'i görmemle umursamazca baktım. "Korumayım Sezen. Onun için buradayım." dediğimde gözü az önce gezindiğim yere baktı. "Şu kızın mı?" dediğinde başımı salladım. "Anladım, az önce yanındaki adam...