İçeriden doktor çıktı. "Aral Bey, öncelikle geçmiş olsun. Alara Hanım'ın durumu iyi." dedi.
"Fakat.." dedikten sonra bekledi.
"Karnındaki bebeği kurtaramadık."Alara hamile miydi?
"Ne?" dedim. "Karnında can vermiş, geldiğinde her şey için çok geç olduğunu farkettik. Alara Hanım normal odaya alınacak, geçmiş olsun."
Kenarda duran oturma alanına geçtim ve oturdum. Alara hamile kalmıştı fakat bana söylememişti. Onu kaybetmiştik.
"Olamaz!" dedim ve ayağa kalktım. Koridorda gidip geldim.
Sonrasında ise babasını aradım. "Efendim durumu iyi, şimdi normal odaya alınacak." dedim. Rahat bir nefes verdi.
Telefonu kapattıktan sonra elimi sıktım. Nasıl farkedememiştim? Benden neden saklamıştı, bilmiyordum. "Kafayı yiyeceğim."
&
"Uyandı, sizi görmek istediğini
söyledi."Hemşirenin sözüyle ona döndüm. Başımı salladım. Yavaşça kapıyı açtım ve içeri girdim.
Ağlıyordu. Yüzü cama dönüktü. Beni gördüğünde dikkatle bana baktı. Bildiğimden emin olmak istiyordu.
Ve anladı. Gözümden düşen yaşı sildim. Yüzü ağlamaktan dolayı kızarmıştı. Bir eli karnındaydı, diğerinde ise serum takılıydı.
Sonrasında tekrardan cama döndü. Sessizce ağlıyordu. Hiçbir şey söylemeden karşısına geçtim. Ayaktaydım.
Ne diyeceğimi bilmiyordum.
"Onu kaybettim." dedi, ağlamasının arasından. Onu kaybettik.
Bir şey söylemedim. Sadece onu izledim. Gözünden düşen yaşları sildi. "Sana söylemediğim için öz-" diyeceği sırada sözünü kestim.
"Neden." dedim, sadece. Bana döndü ve zorlukla yutkundu. "Neden bana söylemedin?" dedim. "Dün söyleyecektim." dedi. Artık her şey için çok geçti.
"Onu koruyamadım." diyerek uzun süren sessizliği bozdu. Yanına gittim. Elimi boynuna sardım ve kendime çekerek sarıldım. Bu sefer sesli bir şekilde ağladı.
"Hepsi benim yüzümden, özür dilerim." dedi. "Ağlama bebeğim." dediğimde ise daha sıkı sarıldı. "Çok güzel bir baba olacağına emindim, biliyor musun? Olmadı. Onu koruyamadım." dedi, benden ayrıldıktan sonra. Gözümden düşen yaşı sildi. Fazlasıyla canım yanıyordu.
Eliyle yüzünü kapattı. "Ağlama bebeğim, canını yakacaksın." dedim. Bebeğimizi kaybetmiştik. Pekala, bu gerçekten zordu.
&
Babası ve annesi gelmişti.
Bu kadar ağlamasının sebebi olarak canının yandığını söylemişti. "Ağlama güzelim artık." dedi, Peri Hanım.
Doktor odaya girip kontrolünü yaptı. Konuşmuştuk, ailesine bebek hakkında bir şey söylemeyecekti.
"Bir ağrı kesici yapalım." dedi. Hemşire hemen dediklerini yaptı. Sonrasında ise odadan çıktılar.
"Kızım nasılsın? Ağrıların var mı hala?" diye sordu, Metin Bey. "İyiyim baba." dedi. İyi olmadığı fazlasıyla ortadaydı.
"Karnın aç mı güzelim?" diye sordu, annesi. "Aç anne." dedi, şaşırmıştım. Aç olduğunu söylemesini beklemiyordum. "Gel biraz hava alalım Peri. Bir şeyler alıp gelelim." dedi, Metin Bey. Sonrasında odadan çıktılar.
"Yalnız kalmamız için." dedi. Yanına gittim ve oturdum. "Yemeğini yedikten sonra uyu." dedim. Elimi saçlarına götürdüm ve okşadım. "İyi olacaksın güzelim, birlikte iyi olacağız." dedim.
Gözlerini yavaşça kapadı. Gözlerinden düşen yaşları sildim. Elimi saçında gezdirdim. İyice mayıştı.
"Uyu güzel bebeğim."
Nefes alışverişi normalleşti. Uyumuştu. Bugün fazlasıyla ağlamıştı. Yorgundu. Bunu kolay atlatmayacaktı.
Yanından kalktım, her an gelebilirlerdi. Onun bu halini görmek beni mahvediyordu.
O her şeyin en iyisini hakediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koruma +18
Romansa"Aral? Ne işin var senin burada?" Arkamı döndüğümde Sezen'i görmemle umursamazca baktım. "Korumayım Sezen. Onun için buradayım." dediğimde gözü az önce gezindiğim yere baktı. "Şu kızın mı?" dediğinde başımı salladım. "Anladım, az önce yanındaki adam...