18|Kabus

659 22 0
                                    

Gece uyandığımda kalktım ve su içtim. Karnımda hissettiğim sancıyla birlikte korkuyla ayağa kalktım. Bu acı, çok fazlaydı.

Işığı açtım. Yatağa baktığımda kanlar içinde olduğunu görmemle elim karnıma gitti.

Eşofman altım full kan içindeydi.

Nefesimin kesildiğini hissettim. Sanırım onu kaybetmiştim. Bebeğimi kaybetmiştim.

"ALARA UYAN!"

Gelen sesle birlikte hızlıca kalktım. Yanımdaki Aral'dı. Nefes nefeseydim. "İç." dedi, elindeki suyu uzatarak. İçtim ve derin derin nefes almaya çalıştım.

Yatağa baktığımda her şeyin normal olduğunu gördüm. Kabus görmüştüm. Elimi karnıma koydum ve ağlamaya başladım.

"Ne gördün birtanem? Korkma, yanındayım." dedi ve sarıldı. Sadece ağladım, onu kaybedemezdim. "Ne gördün güzelim?" dedi, gözyaşlarımı sildikten sonra.

Bir şey söylemedim. Sarıldı, sadece sarıldı. Bu iyi gelmişti. Sakinleştiğimde Aral gözlerimdeki yaşları sildi. "Çok terlemişsin bebeğim. İyi misin şimdi?" dedi.

"İyiyim Aral. Bu gece yanımda uyur musun?" dediğimde başını salladı. "Tamam bebeğim, yatalım." dedi. Biraz yana kaydım ve yanıma uzandı.

Göğsüne yaslandım ve korku içinde uyuyakaldım.

Sabah uyandığımda Aral yanımdaydı fakat uyanıktı. "Neden inmedin?" dedim. "Yanında durmak istedim." dediğinde ona daha da sokuldum.

"Özür dilerim Aral, her şey için." dediğimde elleri belimi daha sıkı sardı. "Bir daha aynı şeyleri yaşamamamız yeterli." dedi, başımı salladım.

"Seni seviyorum Aral." dediğimde bana döndü. "Bende seni seviyorum bebeğim." dedi. Hamile olduğumu söylemenin vakti gelmişti.

"Sana bir şey söylemem lâzım." dedim. Başını salladı. "Söyle güzelim."

"Ben-" diyeceğim sırada telefonu çaldı. "Efendim Bahar?" diye açtı. O da kimdi?

"Ne! Tamam geliyorum." dedikten sonra bana döndü. "İşim var, geleceğim." dedi ve odadan hızlıca çıktı. Söylememiştim.

Bahar'ın kim olduğunu merak ediyordum. Ve bu saatte ne işi olduğunu.

&

Aral eve geldiğinde akşam yemeğine oturmuştuk. "Nolmuş?" dedim, Aral'a. "Sahi, Bahar'a ne oldu? Aceleyle çıktın." dedi, babam.

"Bir sorun varmış, hallettim geldim." dedi. "Ne sorunu?" diye sordum. "Merak etmen gereken bir şey değil." dediğinde başımı salladım ve önüme döndüm.

"Size afiyet olsun." dedim ve odama çıktım. Üzerimi değiştirdikten sonra hiç birine bakmadan evden çıktım. "Kızım nereye?" dedi, babam. Arkamdaydı. "Alp'e."

Arabama bindim ve hızla oradan ayrıldım. Mezarlığa geldiğimde arabadan indim. Çok soğuktu. Elimi kendime sardım ve Alp'in mezarına ilerledim. Kendimi ağlamamak için sıkıyordum.

"Alp, ben geldim." dedim. "Bu süreç içinde seni aksattığım için özür dilerim, gelemedim yanına. Ama söz artık her zaman yanındayım." diye devam ettim. Derin bir nefes aldım.

"Ben hamileyim ve umuyorum ki erkek olur. Senin adını verebilmek için sabırsızlanıyorum Alp. Senin adını onda yaşatacağım. Umarım huzurla uyuyorsundur. Seni çok özledim. Her ne kadar düşünmemeye çalışsam da bu durum böyle. Seni fazlasıyla özledim. Başıma gelen her şeyi anlatmayı, sana gelebilmeyi, bana o mükemmel kahvaltıyı hazırlamanı ve daha bir çok şeyi özledim Alp'im."

"Hatırlıyor musun? Bir keresinde çocuğumuz olursa ne isim koyarız diye düşünüyorduk. Sen en çok dayı olmak istiyordun hatta. Oluyorsun Alp'im, dayı oluyorsun."

"Ve sana söz verdiğim gibi Alp. Oğlum olursa adını Alp koyacağım."

O sırada adım sesleri gelmesiyle arkamı döndüm. Etraf çok karanlıktı fakat sokak lambası burayı az da olsa aydınlatıyordu. Aral gelmişti.

"Neden geldin?" dedim, onu gördükten sonra. Üzerindeki ceketi çıkardı ve omzuma koydu. Sonrasında ise yanıma oturdu. "Seni yalnız bırakmak istemedim." dedi.

Gözümden düşen yaşları sildi. "İyi olduğundan emin olmak istedim." dediğinde başımı salladım. Elimi tuttu ve öptü. "Üzülme. Alp seni her daim izliyor. Buna eminim." dedi.

Bir süre sonra kalktık ve arabaya bindik. "Bahar peşinde adamlar olduğunu söyledi. Bahar, babamın en yakın arkadaşı Şeref'in kızı. Babam ve Şeref abi aynı kazada öldü. Onlardan kalan tek şey Bahar. Sahipsiz bırakamam, beni anla lütfen." dediğinde ona döndüm.

"Bunların hiçbiri umrumda değil."

&

[2 gün sonra.]
Alara.

Akşam olduğunda babamlar son hazırlığını yapıyordu. Tekrardan tatile gideceklerdi.

Bu aralar sürekli gidiyorlardı.

"Aral, Alara sana emanet." dedi, babam. Sabahtan beri yüzlerce kez tekrar etmişti. "Tamam efendim. Gözünüz arkada kalmasın." diye cevapladı.

Arabaya bindiler ve yola çıktılar. Bizde içeri geçtik. "İyi geceler Aral Bey." dedim. Fakat o odasına yönelmek yerine yanıma geldi.

"Benden kaçışın yok."

Koruma +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin