Sabah olduğunda Aral ve kendime güzel bir kahvaltı hazırladım. Sonrasında ise Aral'ı öpücüklerimle uyandırdım.
"Hadi Aral." dedim. Uyanmamakta ısrarcıydı. Tek eliyle belimden tuttu ve yatağın üzerine hızla çekti. Kendimi altında ne ara bulduğumu bilmiyordum.
"Biraz daha." dedi ve başını boynuma gömdü. "ARAL KALK!" dedim. Başını kaldırdı. Dudağıma kısa bir öpücük kondurduktan sonra ise -sonunda- yataktan kalktı.
Kahvaltımızı yaptıktan sonra ise Seçil abla gelip etrafı topladı.
"Bebeğim, ben şirkete uğrayıp geleceğim. Acil çağırıyorlar." dedi, Aral. "Tamam sevgilim, git sen. Bende Alp'in mezarına uğrayacağım." dedim. Başını salladı.
"Kendine dikkat et güzel bebeğim." dedi. Alnımdan öptükten sonra evden çıktı. Bende üzerime sweat, altıma ise eşofman giydim. Sonrasında ise evden çıktım.
Alp'in mezarına geldim. "Ben geldim Alp'im." dedim. Mezar taşından öptüm. Mezarı yeni yaptırılmıştı. "Bugün Aral'a hamile olduğumu söyleyeceğim. Fakat ne tepki vereceğini kestiremiyorum. Sen yanımda olsaydın, bu konununda üstesinden gelirdim. Fakat sen yanımda değilsin Alp."
"Beni cesaretlendirirdin, buna eminim. Seni çok seviyorum Alp. Bir hafta sonra Fransa'ya gideceğim. Seninle yapamadığımızı ben kendim yapacağım. Sana verdiğim sözleri tutacağım Alp'im. Her zaman yanımda olacağına eminim."
Yaklaşık yarım saat daha durdum. Onunla orda bile vakit geçirmeyi seviyordum. Hissediyordum. Hala yanımda gibiydi.
Arabama bindim ve mezarlıktan ayrıldım.
Yola çıktığım sırada başımın döndüğünü ve midemin fazlasıyla bulandığını hissettim. Fakat otobandaydım, şuan duramazdım.
Derin bir nefes aldım ve düşünmemeye çalıştım. Başım fena şekilde dönüyordu. Etrafı görmekte zorluk çektiğimi hissettim.
Midemin bulantısı arttı. Elim direksiyonu daha sıkı kavradı. Korna seslerinin geldiğini duysam bile tepki veremiyordum.
Son gördüğüm şey bir tır olmalıydı.
Etraftan gelen sesleri duyuyordum. Canım fazlasıyla yanıyordu. Gözlerim kısa bir süreliğine açıldı. Yerdeydim. Etrafımdaki insanlar panikle dolanıyordu.
"İyi olacaksınız." dedi, bir kadın. Buna inancım yoktu. "Beni duyuyor musunuz? Parmağınızı hareket ettirmenizi istiyorum." dedi.
Fakat hissizdi. Tüm vücudum hissizdi. Hareket ettiremedim. Gözlerim yavaşça kapandı. Sonrası ise koca bir boşluk.
[Günümüz.]
Aral.Alara'yı aradım fakat ilk aradığımda açmadı. Eve gelmiştim fakat o yoktu. İkinci kez aradığımda telefon açıldı.
"Alo, bebeğim?" dedim. "Beyefendi, Alara Hanım kaza geçirdi. Şuan ambulanstayız."
Kenara tutundum. Kaza geçirdi. "Durumu nasıl?" dedim. Aynı zamanda arabama bindim ve son hız evden ayrıldım. "İyi değil." dedi, sadece.
Hastaneye son sürat sürdüm. Hızlı olmam lazımdı. Kaybedecek bir zamanım yoktu. Hastaneye geldiğimde hızlıca içeri girdim. "Alara Pera, trafik kazası için getirilmiş." dedim.
"9. kat, ameliyathanede."
Başımı salladım ve hızlıca asansöre bindikten sonra yukarı çıktım. Ameliyathane yazısını gördüğümde ise kendimi kaybetmiş gibiydim.
Ona bir şey olamazdı, olmamalıydı. Hızlıca Metin Bey'i aradım. "Efendim sakin olun, size söylemem gereken bir şey var." dedim.
Ağlıyordum. "Aral kızıma bir şe-" diyeceği sırada sözünü kestim. "Trafik kazası geçirmiş." dedim. "Ne!" diyebildi sadece. Hastanenin adını söyledim. "Durumu hakkında bir şey söylemediler, haber vereceğim." dedim.
"Her ne olursa olsun, hemen haber ver Aral. İlk uçakla geliyoruz, uzun sürer." dedi. Annesinin arkadan gelen ağlama seslerini duyuyordum.
"Tamam." dedim ve telefonu kapattım. Ona bir şey olmamalıydı.
Olmamalıydı.
İçeriden doktor çıktı. "Aral Bey, öncelikle geçmiş olsun. Alara Hanım'ın durumu iyi." dedi.
"Fakat.." dedikten sonra bekledi.
"Karnındaki bebeği kurtaramadık."Alara hamile miydi?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koruma +18
Romansa"Aral? Ne işin var senin burada?" Arkamı döndüğümde Sezen'i görmemle umursamazca baktım. "Korumayım Sezen. Onun için buradayım." dediğimde gözü az önce gezindiğim yere baktı. "Şu kızın mı?" dediğinde başımı salladım. "Anladım, az önce yanındaki adam...