12|Yıkılış

539 20 2
                                    

"Eskide kaldı." dedi. "Senden önceydi ve baya bir zaman geçti. Yaklaşık 3 senedir konuşmuyorum bile." diye devam etti. "Benden neden gizledin?" diye sordum.

"Gizledim çünkü.. Bilmiyorum, gizledim Alara. Söylemek istemedim." dedi.

"Git Aral, git." dedim. Sesim ağlamaktan dolayı kısılmıştı. Yaklaştı ve dudağımı kavradı. Sadece öptü, iyileştirmek ister gibi.

"Seni bırakmam Alara, sen benimsin."

"Kafam karışık Aral, sana inanmak istiyorum." dedim. Hala çok yakındık. Bir araba yaklaştığında hızlıca birbirimizden ayrıldık. "Babanlar gelmiş olmalı, konum atmıştım. Sadece öylesine geldiğini ve saatin farkına varmadığını söyle." dediğinde başımı salladım.

"Kızım!" dedi, babam ve yanıma geldi. "İyi misin?" diye sorduktan sonra sıkıca sarıldı. "İyiyim baba. Saatin farkına varmamışım." dedim.

"Kızım bizi çok korkuttun." dediğinde başımı salladım. "Özür dilerim baba, bir daha olmaz." dedim. "Çok üşümüş, arabaya gidelim Rıza Bey." dedi, Aral.

Cidden donmuştum. Arabaya ilerledik ve Aral üzerindeki ceketi çıkarıp omzuma koydu. Arabaya bindim ve ısınmak için bacaklarımı kendime çektim.

Altımda şort vardı, üstümde ise kısakollu. Aral'ın ceketine sıkıca sarıldım. Aral arabayı kullanıyordu, babam ise diğer arabayla arkamızdan geliyordu.

Aral'ın eli bacağıma değdiğinde ürperdim. "Donmuşsun cidden. Seninle ne yapacağım ben?" dedi gülümseyerek. Yaklaştım ve yanağından öptüm. "Bilmem?" dedim.

Sonrasında ise hiç konuşmadık. Eve geldiğimizde arabadan indim ve odama çıktım. Yatağın altına girdim ve yorgunlukla uyuyakaldım.

Sabah uyandığımda Aral yanımdaydı. "Günaydın." dedi. "Günaydın da sen nasıl geldin?" diye sorduğumda gülümsedi. "Meslek sırrı." dedi ve göz kırptı. Sonrasında ise "Sabah babanlar şirkete gitti fakat sen uyanmadığın için evde kalmamı istedi." dedi.

"Anladım, gelsene." dedim ve yorganı açtım. "Emin misin?" dediğinde güldüm. "Eminim."

&

Yağmur yüzünden onu yargılamayacaktım. Akışına bırakmak en iyisiydi, sadece anın tadını çıkaracaktım. Onu öpmenin, sarılmanın ve onunla birlikte olmanın verdiği mutluluk bana yeterdi.

"Aral." dedim, göğsüne yaslanmadan önce. "Efendim güzelim?" dedi. "Bu hiç bitmesin Aral."

"Hiç bitmeyecek birtanem." dediğinde ona ilk defa bu kadar çok inandım.

Fakat bizi bekleyenlerden ikimizde habersizdik.

"Söz mü Aral?" dediğimde gülümsedi ve beni öptü. "Söz."

Akşam olduğunda Aral odamdan çıkmıştı, babamlar geliyordu. Eve geldiklerinde yemeğe indim. Sofrada sessizlik hakimdi.

"Bir sorun mu var baba?" diye sordum. Babam gerildi. "Yok kızım." derken bile sesi titredi. "Baba ne oluyor, bana söylemediğiniz şey ne?" dedim ve sofradan kalktım.

"Söyleyin hemen." dedim. "Alp, trafik kazası geçirmiş. Onun yanından geliyoruz." dediğinde şaşkınlıkla ona baktım.

"Ve bunu bana söylemediniz!" dedim. "Hangi hastane?" diye sordum. "Kızım-" diyen annemin sözünü kestim. "Hangi hastane!" dedim. Söylediler. Hızlıca odama çıkıp telefonumu aldım. Sonrasında ise aşağı inip evden çıktım. Aral peşimden hızlıca geldi.

"Sende biliyordun değil mi? Sabah onun için evden çıktılar, sende beni oyaladın değil mi?" dedim. Bir şey demedi, cevabımı almıştım.

"Siktir olun gidin." dedikten sonra arabama bindim ve yola çıktım.

Hastaneye geldiğimde hızlıca içeri girdim ve girişteki kadına sordum. "Alp Tezcan, trafik kazası geçirmiş." dedim. "6. kat, sağdan 3. oda." dediğinde hızlıca asansöre binip yukarı çıktım.

"İçeri girebilir miyim?" dedim, kapının önünde duran hemşireye. Başını salladı. "Girebilirsiniz."

İçeri girdim, Alp'in gözleri kapalıydı. "Alp, ben geldim." dedim ona. Bunun nasıl olduğunu sormak istedim.

"Özür dilerim Alp." dedim.

Yaklaşık 5 dakika sonra hemşire içeri girdi. "Süreniz doldu efendim." dedikten sonra dışarı aldı. Kenara yaslandım ve ağladım.

Her şey fazlasıyla üstüne gelmeye başlamıştı.

Aral sırf beni oyalamak için sabah her şeyi yapmıştı. Babam asla ben uyuyorum diye evde bırakmazdı. Anlamalıydım fakat Aral'a çok güveniyordum. Anlamamıştım.

"Ne oluyor!" dedim, korkuyla. Doktor ve hemşireler hızlıca içeri girmişti. Yarım saat sonra içeriden doktor çıktı.

"Maalesef." dedi, elimi kalbime götürdüm.

"Maalesef hastayı kaybettik. Başınız sağolsun."

İşte hayat tam olarak burda bitmişti. Benim hayatım bitmişti.

Koruma +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin