29|Yeniden

209 9 0
                                    

O çıktıktan sonra Aral geldi.

Camdan görmüştüm.

Odamın kapısı yaklaşık bir dakika sonra sertçe açıldı.

"Sen ne yapmaya çalışı-" diyeceğim sırada sözümü kesen şey beni sertçe öpüşüydü.

&

"Eğer yanında bir daha erkek görürsem, elimden bu kadar kolay kurtulamaz." dediğinde kaşlarımı çattım.

"Seninde yanında kız vardı." dedim. Söyleyecek bir şey bulamadığında beni kendine daha sıkı çekti.

"Bebeğim benim." dedi ve kokumu aklına kazımak ister gibi içine çekti. "Seni seviyorum." dediğinde kendimi geri çektim.

"Ne yani, Leyla ne oldu?" diye sordum. "Leyla'nın sevgilisi var." dediğinde her şeyi çözmüştüm.

Benim Umut'u ayarladığım gibi o da Leyla'yı ayarlamıştı.

"Bunları unutup kendimize yeni bir sayfa açalım."

[7 ay sonra.]
Alara.

"Hadi gidelim Alara Hanım."

Aral'ın sesiyle başımı salladım ve arabaya bindim. Bugün Aral'ın benim için aldığı eve tatile gidiyorduk. Belki de kafa dinlemeye.

"Nasıl hissediyorsun?" dedi, Aral. "Çok iyiyim Aral." dediğimde gülümsedi.

O günden sonra aramızı bozacak her türlü şeyden kaçınmıştık.

Uçağa bindik ve yola çıktık. Bundan sonra her şey bizim için daha güzel olacaktı.

"Geldik sonunda."

Eve girdik ve kendimizi yatağa attık. Fazlasıyla yorulmuştuk. "Çok yorgunum." dedim Aral'a.

"Uyuyalım biraz." dedi ve beni kendine çekti. "İyi uykular." oldu son cümlem. Sonrasında ise derin bir uykuya daldım.

-

"Burası çok güzel Aral!"

Getirdiği yere büyülenmiş bir şekilde baktım. Sokak değişik şeylerle süslenmişti ve fazlasıyla güzeldi.

Kenarda müzik çalan insanlar, dans eden çiftler ve ortamın büyüsüne kapılmış çocuklar vardı.

Aral elimi tuttu ve belimden kavrayıp kendine çekti. "Aral ne yapıyorsun!" dedim. Müziğin ritmine göre hareket etti. "Dans ediyoruz yavrum."

Utançla başımı Aral'ın omzuna koydum. Bu halime kahkahalarla güldü. "Gülme!" dediğimde ise başımı omzundan çekti. "Tamam bebeğim." dedi ve elimi tuttu. Sonrasında ise birkaç yeri daha gezdikten sonra eve gelmek istediğimi söylemiştim. Yorulmuştum.

Son hatırladığım şey arabada uyuyakalmamdı. Son hatırladığım diyorum çünkü bundan sonrası koskoca bir karanlıktı.

&

Gözlerimi vücudumun fazlaca ağrısıyla açtım. Etrafıma baktığımda hastanede olduğumu farkettim. Benim burada ne işim vardı?

Sonrasında ise gözümün önüne son hatırladıklarım geldi. Aral'la gezmiştik ve sonrasında arabaya binmiştik. Yorgunlukla gözlerimi kapattığını hatırlıyordum. Gerisi yoktu.

"ARAL!" dedim ve oturduğum yerden doğrulmaya çalıştım. Fakat buna ne vücudumdaki ağrı, ne kolumdaki serum, ne de yanımdaki hemşire izin verdi.

"Oturun lütfen, sakin olun."

Dilinden çok anlamasam bile bu cümlesi kafamda oturmuştu.

"Aral." dedim ona. Konuşabildiğim kadar konuşmaya çalıştım. "Aral nerede, kaza mı yaptık?" diye sordum.

Cevap vermek yerine su uzattı. Alıp içtim fakat aklım Aral'daydı. Doktor içeri girdiğinde derin bir nefes aldım. "Aral nerede?" diye sordum.

"Aral Bey, ameliyathanede." dediğinde kolumdaki serumu sertçe çıkardım. "Sakin olun!" dedi ve yanıma geldi. "Yanına gideceğim." dedim ve kalkmaya yeltendim fakat izin vermedi. "Sakinleştirici yap." dedikten sonra kolumda hissettiğim acıyla geri uzandım.

Gözlerim tekrardan yavaşça kapandı.

[4 saat sonra.]
Alara.

Gözlerimi zorlukla açtım.

Odada kimsenin olmamasını fırsat bilip kolumdaki serumu yavaşça çıkardım. Bu oldukça acı vericiydi.

Vücudumda kesikler vardı. Yüzüm dağılmış olmalıydı. Fakat Aral daha kötü durumdaydı.

Kalktım ve odadan çıktım. Üstümde hala aynı kıyafetlerim vardı. Girişte duran kadına Aral'ın ismini söyledim. "3. kat ameliyathane." dedi.

Hızlıca çıktım ve ameliyathanenin önünde durdum. Orada büyük bir hareketlilik vardı.

Hızlıca doktorun yanına gittim. "Aral, onun durumu nasıl?" diye sordum. "Yoğun bakıma alındı. Durumu ağır." denmesiyle birlikte nefesim kesildi.

"Onu görebilir miyim?" dedim. "Şuan değil." dediğinde başımı salladım ve geri aşağı indim. Telefonumu alıp babamları çağırmam lazımdı.

"Sizin burada ne işiniz var?" dedi, beni gördüğünde. "Telefonum nerde?" diye sordum. "Odanıza geçin lütfen, orada." dedi.

Hızlıca odaya geçtim. Başım fazlasıyla dönüyordu, bu yüzden oturdum.

Babamı aradım hızla. Tek çalışta açtı. "Neden açmıyorsun telefonlarımı kızım?" dedi. "Baba biz.. Baba kaza geçirdik." dedim. Ağlıyordum.

"Baba lütfen buraya gelin. Aral'ın durumu çok ağır, ona.. ona bir şey olursa-" dedim fakat sustum.

"Kahretsin." dedi babam. "Sen nasılsın? Var mı sende bir şey?" diye sordu. "Baba ben iyiyim, ama onun durumu ağır. Göstermiyorlar bile." dediğimde babamın sesi yükseldi.

"Sakin ol Alara! Kendine dikkat et, 2 saate kadar oradayız." dedi. Ve sonrasında telefonu kapattı.

Geleceklerdi.

Koruma +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin