Fotoğrafları tek tek gösterdi. Birinde sarılıp çekindiği, birinde Aral'a yaslanıp uyuduğu, Aral'la aynı yatakta olduğu fotoğrafı bile vardı.
"Bunları bana atar mısın Alp?" dedim. Başını salladı. "Üzülme Alara." dedi sadece. Yukarı çıktım ve odama geçtim. Alp atmıştı.
Aral bana ilk defa yalan söylemişti. Ve özellikle bu konuda. Anlamıştım, Aral'la belki de imkansızdık. Her şeyimizle sadece imkansız.
Şirketten çıkışımı yaptım. "Alara Hanım." dedi, Aral ve beni durdurdu. "Araba bu tarafta." dedi, eliyle aracı işaret ederken. "Kendim gideceğim." dedikten sonra arkama bile bakmadan ilerledim.
Hızlıca önümü kesti. Etrafı kontrol ettikten sonra bana döndü. "Ne oluyor?" dedi. "Çekil önümden, senin yüzünü bile görmek istemiyorum." dedim.
"Sana ne olduğunu sordum." dediğinde gülümsedim fakat ağlamama ramak kalmıştı. "Açıklamak istemiyorum, çekil. Gideceğim." dedim. "Hiçbir yere gidemezsin, benimle geleceksin." dediğinde onu umursamayıp arabaya ilerledim fakat kolumdan çekilmemle birlikte sendeledim.
"Ne yapıyorsun! Sen benim gidip gitmeme karışamazsın Aral! Defol git." dedim ve onu arkamda bırakıp arabama bindim. O da hırsla arkasını döndü ve şirkete ilerledi.
Hızlıca geri sürdüm ve oradan ayrıldım. Son sürat ilerledim ve her zaman geldiğim deniz kenarına geldim. Kimsenin olmaması rahat olmamı sağlıyordu.
Kayalıkların oraya gittim ve oturdum. Sadece düşündüm, Aral'la ikimizi. Tam da bahsettiğim gibi imkansızdı, kendimi ona bağlamam saçmaydı.
Saatin ne kadar geçtiğinin farkında olmadan orada oturdum. Bir süre sonra üşümeye başlamamla kollarımı birbirine sardım. Hava iyice kararmıştı fakat bu benim için bir şey ifade etmedi.
Yaklaşık bir saat sonrası hızla deniz kenarına gelen araba gördüm. Sertçe durdu ve içinden çıkan Aral'dı. Ona dönmedim.
"SEN NE YAPTIĞINI SANIYORSUN!" diye bağırdı. Yanıma geliyordu. Ayağa kalktım ve geri çekildim. "DEFOL GİT!" dedim sadece.
Yanıma benden daha hızlı davranarak geldi ve kolumu kavradı. "TELEFONLARINI AÇMAMAKTA NEYİN NESİ! ÇOCUK MUSUN SEN? SENİ NASIL MERAK ETTİM HABERİN VAR MI!" diye bağırdı.
Telefonum arabadaydı, yanımda değildi. "Telefonum arabada çünkü!" dediğimde sinirle güldü. Kolumu farkında olmadan sıkıyordu.
"SEN ÇOCUK DEĞİLSİN ALARA! SABAHTAN BERİ SENDE BİR ŞEYLER VAR. BİRİNİ GÖRMEZDEN GELDİM FAKAT BUNU GELEMEM! SEN BENİ DELİRTECEK MİSİN ALARA! BU SAATTE BURDA NE YAPIYORSUN? YA BAŞINA BİR ŞEY GELSEYD-" diyeceği sırada sözünü kestim.
"Gelmedi ama! GELSEYDİ DE SENİ İLGİLENDİRMEZ. ŞİMDİ BURADAN GİT! YOKSA-" dedim ve duraksadım. "Yoksa? Devam et, yoksa ne olur Alara? Babana mı söylersin?" dediğinde kolumu elinden kurtarmaya çalıştım fakat başarısız oldum.
"Defol." dedim, gözyaşlarım sanki bu anı bekliyormuş gibi aktı. "Söyle babana, benimle ilişkin olduğunu söyle. Bakalım nasıl bir karşılık alırsın Alara?" dedi, alayla.
"BIRAK KOLUMU VE DEFOL GİT. SENİN YÜZÜNÜ BİLE GÖRMEK İSTEMİYORUM!" diye bağırdım. "NE OLDUĞUNU AÇIKLA? NE SİKİM YÜZÜNDEN BÖYLESİN, AÇIKLA!" dedi.
"Açıklamayacağım." dediğimde ise kolumu yavaşça bıraktı ve bana yaklaştı. Bir eli belimi kavradı, diğeri yüzümdeydi. Gözlerimdeki yaşları yavaşça sildi.
"Ne oldu Alara? Neden bana karşı böylesin?" dedi. "Yağmur'la ilişkin olduğunu bana ne zaman söyleyecektin Aral?" dediğimde gözlerimin içine baktı.
"Eskide kaldı." dedi. "Senden önceydi ve baya bir zaman geçti. Yaklaşık 3 senedir konuşmuyorum bile." diye devam etti. "Benden neden gizledin?" diye sordum.
"Gizledim çünkü.. Bilmiyorum, gizledim Alara. Söylemek istemedim." dedi.
"Git Aral, git." dedim. Sesim ağlamaktan dolayı kısılmıştı. Yaklaştı ve dudağımı kavradı. Sadece öptü, iyileştirmek ister gibi.
"Seni bırakmam Alara, sen benimsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koruma +18
Romance"Aral? Ne işin var senin burada?" Arkamı döndüğümde Sezen'i görmemle umursamazca baktım. "Korumayım Sezen. Onun için buradayım." dediğimde gözü az önce gezindiğim yere baktı. "Şu kızın mı?" dediğinde başımı salladım. "Anladım, az önce yanındaki adam...