50. BÖLÜM~
.
.
.
.
.
.
.Barın'ın ağzından-
Pare'ye söz verdiğim gibi toplantıyı hızlı bir şekilde halletmiş ve arabama binip evine gelmiştim.
Bana bir süprizi olduğunu söylerken ki çocuksu neşesi bütün moralimi anında yükseltmişti. O an keşke yanında olsam da yanaklarını sıksam istemiştim.
Arabadan indiğimde duyduğum seslerle birlikte kaşlarımı çatmıştım hızlıca.
Mahalle inliyordu resmen!
Hızlıca apartmana girdiğimde bedenimi saran telaş panik yapmama neden olmuştu.
Merdivenleri üçer beşer çıktığımda seslerin şiddeti daha da çok artıyordu.
" Sen bana elini kaldırdın dimi! Hadsiz!"
Duyduğum sesten hemen sonra büyük bir tokadın sesi yankılanmıştı apartmanda.
" Neden senden nefret edemiyorum baba?!" Nefesim kesilir gibi oldu.
" Neden beni sevmeyen birini sevmekten vazgeçemiyorum?" O kadar içli ve acı dolu söylenmişti ki bu sözler kalbimin acıyla kasıldığını hissettim.
Pare'nin kapısının önüne geldiğimde kapının tamamen açık olduğunu görmemle birlikte başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüştü resmen.
İçeriden gelen yüksek sesteki ağlamalar benim sevgilimden başkasına ait değildi çünkü. Oysa son saniyeye kadar bir umut bu hıçkırıkların onun hıçkırıkları olmamasını ummuştum.
" Noluyor lan burda?!"
İçeri hızlı bir şekilde daldığımda gördüğüm manzarayla olduğum yerde kala kalmıştım.
Pare, yerde sırtı duvara yaslı bir şekilde oturmuş, dizlerini kendine doğru çekmiş ve başını da karnı ile dizi arası boşluğa yerleştirmiş, hem titriyor hem de hıçkırarak ağlıyordu.
Karşısında ise bir adet kızgın boğa misali bir adam ve onu tutmaya çalışan bir kadınla kız vardı.
Pare'nin o hali kanımın çekilmesine neden olmuşken adam kaşlarını çatarak bana bakıyordu.
" Sen kimsin? Ne işin var bur-
Sözünü tamamlamasına izin vermeden üzerine atılıp yakalarından tutarak sertçe bir kafa attığımda kadınla kız çığlık atmıştı.
" Senin evveliyatını sikerim orospuçocuğu! Ona kalkan ellerini sikerim!"
Yere düştüğünde suratına ardı ardına sallıyordum yumruklarımı.
Bedenim öfke dolup taşarken Pare'nin o görüntüsü gözümün önünde gitmiyordu.
" Amınakoyarım senin pezevenk herif! Nasıl ağlatırsan lan sen onu?! Ben onun gözünden akacak bir damla yaşa kıyamazken sen nasıl olur da onun göz yaşlarını sayamayacağı kadar akıtırsın?!
Durmadım. Duramadım. Daha da sert indirdim yumruklarımı yüzüne.
" Geleceğini sikerim lan senin! Nasıl ona elini kaldırabilirsin?! Orospuçocuğu! Teker teker kırarım lan o sikik parmaklarını!" Nefes nefese kalmış bir hâlde adamın yüzüne baktım.
Göğüsüm hızlıca inip kalkıyordu. Şerefini siktiğim ise ne zamam bayılmıştı bilmiyordum.
Ayağa kalktım ve hemen Pare'nin yanına gidip yanına çömeldim.
Elim ayağım birbirine dolanmıştı.
Zoraki yutkundum ve onu sakinleştirmek adına konuşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyefendi /yarı texting/
Roman d'amour05**: Öncelikle yaşanan durum için sizden özür dilerim. Adamlarım adına da kusura bakmayın meslek icabı fazlasıyla ketumdurlar. Bayılttığınız adamıma gelecek olursak, hayır katil olmadınız. Ufak bir beyin sarsıntısı geçirmiş şu anda hastanede iyi ol...