Beyefendi /yarı texting/

39. Bölüm

39. BÖLÜM~
.
.
.
.
.

" Sen de gördün değil mi? Adamı az önce bildiğin sırtından bıçakladı. Ya nasıl yapar ya!?" Sinirden ağlamaklı çıkan sesimle birlikte filmdeki başrole sövmekle meşguldum.

" Çok haklısın bebeğim ama biraz sakin mi olsan? Sadece bir film ya?" Beni ilk kez film izlerken gördüğünden ötürü bu şaşkın tepkilerini alttan alıyordum. Genelde izlediğim film ve dizilere kendimi gereğinden fazla kaptırırdım da. Özellikle yan karakterlerle fazla empati kurardım. Salaklık işte.

" Off!" Dedim sakinleşmek için çabalarken. Her an televizyona dalma potansiyeline sahiptim. Film az önce bitmiş ve televozyonu kapatmıştık ama benim sinirim hâla daha devam ediyordu.

Saatler önce, ona verdiğim şimşek mcqueenli pijama takımını her ne kadar başta itiraz etse de, benim ne kadar çok istekli olduğumu gördükten sonra istemeye de olsa giyinmişti.

Bence ona çok yakışmıştı ama kabul etmek istemiyordu.

Tamam evet, koskokca şirket sahibi mafya adama şimşek mcqueenli bir pijama takımı giydirerek tüm karizmasinı çizdirmiş olabilirdim, ama sevgilisiydim sonuçta ben onun. Karizması çizilicekse, bir tek benim yanımda çizilebilirdi.

Başımın arkasında olan kolunu iyice bana doğru sarıp, beni göğüsüne yasladığında başımı kaldırmış ve ona doğru bakmıştım.

İkimizde mükemmel ötesi pijama takımlarımızı giyindikten sonra uykudan bayılmamak için yatıp uyumuştuk. İlk kez birlikte yattığımız yatak benim yatağımdı.

Bu bir üstünlük göstergesidir.

" Saat kaç?" Dedim kaşlarımı çatılırken. Evladımi özlemiştim. Bileğindeki saatine bakmıştı. "Beşi çeyrek geçiyor." Aldığım cevapla birlikte oflamıştım.

" Bu saatte uyanmamıştır ki." O da kaşlarını çatmıştı anlamayarak. "Komşun mu?" Başımı salladım. " Geçen ay tanıştık kendisiyle. Tek başına yaşıyor, kimi kimsesi yok. Asansörde denk geldik falan. İyi birisi gibi." Kaşları hâla daha çatıktı.

" Komşun kış uykusuna yatıyor heralde. Bu saatte uyuduğuna göre." Güldüm hafifçe. " Onunda kendince nedenleri var aslında. Depresif ve Kafadan gidik biri de. Arada boşluğa konuşup boşlukla kavga ediyor falan. Şizofren olmasından şüphe ediyorum o kadar."

Omuzlarımı silktim çok normal bir şeyden bahseder gibi.

" Ve sen de böyle birine oğlumuzu mu emanet ettin?" Oo bu baya benimsemiş yalnız Karamı.

Başımı saladım. " Öyle dediğime bakma ya, aslında özünde iyi birisi Nurten abla." Son cümlemle birlikte düzelen kaşlarının ardından konuşmaya devam etmişim.

"Sadece şerefsiz eski kocasının onu başka bir kadınla aldatıp terk etmesini kaldıramamış ve aklını yitirmiş biraz. E bir de kocasının onu aldattığını öğrendiği zaman da hamileymiş, bebeğini düşürmüş. Anlayacağın zor şeyler yaşamış işte." Derin bir nefes aldım ortamı hüzünlü bir hava sararken.

" Kendisine maddi olarak destek sağlayalım o zaman. Kimi kimsesi yok demiştin. Tek başına böyle bir dönemde, kafasının da iyi olmadığına göre düzgün ve düzenli bir işi yoktur." Düşünceli bir şekilde konuşmasının ardından gülümsemeden edememiştim.