60. Bölüm

14.7K 740 188
                                    


Bu bölüm Barın'ın ağzından :)

60. BÖLÜM~
.
.
.
.
.
.
.

Önümdeki kitabın son sayfasına geldiğimde yüzümdeki gülümsemeyle birlikte kitabın kapağını kapattım ve diğer çocuk gelişim kitaplarının üzerine bıraktım. Bu bitirdiğim ikinci kitaptı.

Baba olma konusunda fazlasıyla bilgisizdim ve doğacak çocuklarımızı bir deney tahtası gibi kullanmak isteyeceğim son şey bile değildi. Şimdiden bir şeyler öğrenmeye başlamıştım bile.

Tek dileğim gerçekten iyi bir baba olmaktı. Pare'nin iyi bir anne olacağından hiç şüphem yoktu ama hala daha kendimde emin olamadığım noktalar vardı. Eksiklerimi de bu kitapları okuyarak tamamlamaya çalışıyordum.

İki oğlumuzun da ismini Pare seçmişti ve kızımızın ismini de daha önce anlaştığımız gibi ben koyacaktım.

Bir kız babası olmak... her zaman için hayalimdi. Küçük bir kızın bana baba diyecek olması, düşüncesi bile paha biçilemezdi. Kızımıza güzel bir isim bulmaya çalışıyordum.

Gözlüğümü çıkartmadan kenardaki diz üstü bilgisayarımı aldım.

Gecenin bir yarısıydı ve Pare uyuyordu. Bazı geceler o uyurken kendimi çalışma odama atıyordum ve kitap okuyordum. Bugün de o günlerden biriydi.

Parmaklarımı klavynin üzerinde dolaştırıp bir kez daha kızımız için isim araştırmaya başladım. O kadar çok seçenek vardı ki, hangi birini seçeceğimi bilmiyordum. Görür görmez bu olmalı demeli ve anında içimin o isme ısınması lazımdı.

Ve tabi aynı zamanda kardeşleri ile de uyumlu bir ismi olmalıydı. Beni asıl zorlayan kısımda buydu ya. Pars ve Sarp'ın yanına uyumlu olacak bir kız ismi bulmak işimi çok daha zorlaştırıyordu.

Bana kalsa kardeşleri ile uyumlu bir isme sahip olması zorunlu değildi. Ama karım böyle olmasını istiyordu. Ve onun istekleri benim de isteklerimdi.

Karım demeyi ne kadar çok sevdiğimi söylemiş miydim?

" Parla." Gördüğüm isim ile birlikte gözlerim kısılırken elimi klavyeden çekmiştim. Yüzümde oluşan gülümseme ile birlikte arkama yaslanırken gözlerimi kapatmıştım.

Adın hazır babacığım, kardeşlerinle birlikte gelmenizi bekliyoruz sadece...

" Kocam Bey?" Gözlerimi açtığımda karşılaştığım manzarayla sırıtmıştım. Kapıyı açıp içeri adımını atmış, üzerindeki çok sevdiği uzaylı pijaması ve elektirik çarpmış gibi kabaran saçlarıyla yarı uykulu bir şekilde bana garip garip bakıyordu bebeğim.

" Karım Hanım?" Dedim ben de aynı onun gibi sırıtarak. Yanıma doğru penguen yürüyüşüyle gelişi o kadar tatlıydı ki.

" Hayırdır sen gözlerini kapatıp neye sırıtıyordun?" Gözlerini kısarak bana bakarken daha fazla dayanamayıp belinden tuttuğum gibi kucağıma oturtmuştum. Hemen ardından da yanaklarından öpmüştüm.

" Bizi düşünüyordum bebeğim. Doğacak çocuklarımızı düşünüyordum." Bakışları bir anda yumuşarken gözleri dolmuştu.
" Yaa. Ay ben seni yerim." Bir çocukmuşum gibi yanaklarımı sıkıp öptüğünde sadece gülümsüyordum.

" Kızımızın adını buldum." Önüne gelen saçlarını kulaklarının arkasına sıkıştırdığında heyecanla gülümsemişti.

" Parla olsun mu?" Beklenti dolu bakışlarımla gözlerinin içerisine baktığımda gülümsemesi genişlemişti.

" Pars, Sarp ve Parla. Çok güzel oldu bunlar. Sen ben ve üçüzlerimiz. Biraz fazla heyecan yaptım şu an. Ne zaman doğacaktı bunlar? Çabuk doğsunlar." Hevesle konuşmasıyla hafifçe gülmüştüm.

Beyefendi /yarı texting/ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin