♣ ♣ ♣
Kapı aralandığında, buz mavisi gözler, gözlerimin üzerindeydi. Bana o kadar keskin bakıyordu ki... Bakışlarının altında ezildiğimi ve un ufak olduğumu hissettim.
"Hazır mısın Ariel?"
Değildim. Üzerime baktım. Bana oldukça büyük gelen, şifon kumaşı belden bağlamalı halter yaka saks mavisi bir elbise vardı. Belimden kuşağı bağlıydı ve biraz hareket edersem, eteği kalçalarıma kadar çıkacaktı. Saçlarım biçimsizce kesilmişti. Çünkü artık bana dokunmaması için ve saçlarımı çekmemesi için geçen hafta aynanın karşısına geçmiş, kendimi yaralamadan önce makasla saçlarımı kesmiştim.
Karnıma saplamak ile kendimi yaralamak arasında kararsız kalmıştım ve ilk defa hayatımın hatasını yapmış, makası karnıma saplamaktan vazgeçmiştim.
Gözlerim, bir harita yolu çizercesine onu buldu. Üzerinde jilet gibi koyu lacivert takımı vardı ve sakallarını uzun süredir kesmediği, suratından belli oluyordu. Yakasında gümüş rengi broşu vardı ve "Slepaya Noch" un lideri olduğunu belli ediyordu.
"Hazırım." dedim. Dudaklarımdan, benden izinsiz döküldüğü kesindi.
"O halde gidiyoruz."
Nereye gittiğimizi biliyordum.
Beni yeniden, hiç tanımadığım adamların arasına sokacaktı ve onları eğlendirmemi isteyecekti.
Evli olmam, neyi değiştirirdi?
Sol elimdeki tektaşı komodinin üzerine bıraktım. Sanki saatlerdir bana dokunmuyormuş gibi suratımda güleç bir ifade vardı ve baştan aşağıya, afrodizyak etkili parfüm kokuyordum.
Elini, avcumun içine kaydırdığında duraksadım.
"Gideceğimiz yerde sesini fazla çıkartma. Önemli bir iş yemeği olacak."
"Görünürde bir iş yemeği." diye mırıldandım. "Korkma, herkese beni zorla bu kafeste tuttuğundan bahsetmeyeceğim."
"Bahsetsen ne fark eder ki?" Svarog, gülümsedi. "Evcil ve uslu bir hayvan olduğundan, seni kafese kapatabilmek için bana teklif sunarlar."
"Merzkiy chelovek." (Aşağılık adam.)
Svarog, çarpık bir şekilde gülümsedi ve ahşap kapıyı gürültüyle araladı.
Yeniden buradaydım fakat Lorénzo, etrafta değildi.
Kapıdan dışarıya çıkmam ile yeni bir kapının eşiğinden geçmem bir olmuştu.
Adını bile bilmediğim kalabalık bir salonda, alkış tezahüratına tutulurken... Benden direk dansı yapmamı isteyen Svarog'a göz ucuyla baktım. Bunu yapmak zorundaydım. Çünkü başka çarem yoktu.
Yinede on yedi yaşımdaki, kanlı travmanın anılarını silmek için gittiğim psikoloğun, iki hafta sonra kendini 21.kattan aşağıya attığını öğrendiğim için tedavim yarım kalmıştı.
Yaşadıklarımın henüz tamamını anlatmamış olmama rağmen benden daha cesur bir yöntem seçmiş ve intihar etmişti. Bazen ona özenmiyor değildim fakat özellikle her anımı kontrol eden bir canavar başımdayken, intihar etmek olanaksızdı.
Başlarda bunun basit bir intihar olduğunu düşünmüştüm fakat yaşadıklarımın sadece bir kısmını anlatmış olabileceğim şüphesi, Mavi gözlü dev'i yiyip bitirmiş olacaktı ki... Üçüncü seansıma gideceğim sırada arabanın içerisindeyken, kadının öldüğünü duymuştum.
Ve bedenini, 21.kattan aşağıya attığını.
Otopsi raporunda darp edildiği ve ensesinden bir kurşun deliği açıldığı söylendi fakat aynı hızla bu rapor, yok edildi. Nitekim herkes, kadının intihar ettiğini zannetti. Uzun süre boyunca, ben de öyle zannetmiştim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUS BEBEĞİ. +18
Mystery / Thriller+18 içerik! Sekiz yaşında, Slepaya Noch (Rusya'daki hayali suç örgütü) tarafından zorla alıkoyulan ve bünyesinde taciz edilerek büyütülen bir kadın; Ariel Sytnikova. Yirmi dördüncü yaş gününde, İtalya polisi tarafından gözaltına alınması ile başlaya...